ISBN13 978-975-342-538-4
13x19,5 cm, 336 s.
Liste fiyatı: 348.00 TL
İndirimli fiyatı: 278.40 TL
İndirim oranı: %20
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
Henry Bauchau diğer kitapları
Oidipus Yollarda, 1998
Antigone, 2003
Diotime ve Aslanlar, 2004
Çevre Yolu, 2013
AYIN ARMAĞANIAYIN ARMAĞANI
Diğer kampanyalar için
 
Mavi Çocuk
Özgün adı: L'enfant bleu
Çeviri: Sosi Dolanoğlu
Kapak Tasarımı: Emine Bora
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Ekim 2005
2. Basım: Ekim 2023

Mavi Çocuk, ruhu ağır yaralı ergenlik çağında bir çocuk ile tedavisini üstlenen bir psikanalistin, psikozun labirentlerinden sanat yoluyla bir çıkış aramalarının uzun ve sancılı sürecini anlatıyor: Ruhunu kaygı ve korku ele geçirmişken, hezeyanın fırtınaları zihnini oradan oraya savururken huzur bulmak için sığınılacak bir "Cennet Adası" yaratmanın.. Kafanın içindeki şeytanları ve canavarları resim ve heykel yoluyla dışarı çıkarmanın.. "Normaller"in dünyasında bir "engelli" olarak kendini var etmenin.. Nihayet, sanatın ve hayatın engellerle dolu yollarında "ben" olarak yürümeyi göze alabilmenin hikâyesini..

Henry Bauchau'nun üç kitabını yayımlamıştık Metis Edebiyat'ta: Oidipus Yollarda, Antigone ve Diotime ve Aslanlar. Yazar bu son romanının konusunu mitolojiden değil şimdiki zamandan alıyor ancak temalarının temel vurgusu değişmiyor: Hayatın acıları ve şifa bulma...

OKUMA PARÇASI

s. 24-27.


(...)

Ertesi gün Orion'la çalışmam başlıyor. Benimle tek başına, küçücük çalışma odamda güvende olmaktan memnun. Yavaş yavaş birbirimize alışıyoruz. Kolay olmayacağını hemen fark ediyorum. Dikkatli ve iyi niyetli ama kesintisiz bir çeyrek saatten fazla bir noktaya yoğunlaşamıyor. Daha sonra konu veya faaliyet değiştirmek gerekiyor.

Yorgun olduğunu görüp ona resim çizmeyi önerdiğim ilk seferinde, "Artık resim dersinde," diyor.

Her zaman olduğu gibi kurala uygun davranmamaktan korkuyor. Hem derste, hem benimleyken çizebileceğini hatırlatıyorum. "Toplantıda duymadın mı?"

"Hayır, duyulmadı, korkuldu."

"Korktuğun neydi?"

"Paris şeytanının ışınlarından korkuldu, onların etrafta kıvılkıvıllaştığı hissedildi, ama doktorlar ve sen orada olduğundan başarılı olamadılar."

Orion'un kelime dağarcığına ve kendisinden inatla zamir kullanmadan, edilgen çatıda bahsetmesine alışmam lazım. Soru sormamaya alışmam lazım. Ona büyük boy bir kâğıt ve boya kalemleri veriyorum. Kalemlerden bazılarını eline alıyor, bakıyor, kâğıda bakıyor. O da benim gibi mi acaba, çizgisini bulana kadar beklemesi, acele etmemesi mi gerekiyor? Bir kalem seçti, onun ne yaptığına, bir şey yapmayışına bakıyorum ve bir şeylerin yavaş yavaş ortaya çıktığını görüyorum.

"Bir ada sanki..."

Karşılık vermiyor, gülümsüyor, işine dalıyor, gömülüyor. Ada bir önceki kadar, masmavi ve sapsarı olan kadar güzel olmayacak, zira çok farklı renkler kullanıyor. Ne gam, mademki ke...

Devamını görmek için bkz.
ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER

Erol Hızarcı, “Ağlayarak İyileşen Çocuk”, Radikal Kitap Eki, 17 Mart 2006

Ergenlik çağındaki Orion, başkalarıyla iletişim kurmakta zorlanan, büyüme engelli bir çocuktur. Gittiği gündüz hastanesinde, diğer çocuklar tarafından kızdırıldığında, sıraları kaldırıp fırlatan, eşyaları kırıp döken, insanları ısıran, tepinen ve sonra ağlayan. Ağlayarak iyileşen... Kendi deyimiyle, ısırılmakta, tepinilmekte ve sonra ağlanmakta ama iyi gelmektedir.

Diğer çocuklar onun bu hezeyan halinden korkmakta, korku veren halini seyretmekten zevk almaktadır. Hezeyanlarına engel olamayan Orion, bu yüzden atılmak üzeredir. Gündüz hastanesinde çalışmaya gelen Veronique, bir pskiyatr olarak hastasıyla arasında belirli bir mesafe koyması gerektiği halde, her ikisi için de ne denli tehlikeli olduğunu bile bile, onunla bu sınırların ötesinde bir ilişki kurmaya karar verir.

Orion pek çok sözcüğü bilmediğinden, konuşmakta ve anlamakta güçlük çekmekte, derste sürekli resim çizmektedir. Veronique, onun bir dahi olabileceğini düşünür, dehasını da resimle ortaya çıkarabileceğine inanır. Dilini yazarak, kendini de çizerek çözmesi için onu desteklerken, sevgiyle yeniden bütünleyebileceği güvenli bir alan yaratma çabasını özenle sürdürür.

Uzun yıllar sonunda “Ben” diyeceği güne değin...

Ara sıra şiir yazan Veronique, müzisyen eşi Vasco’ya ısrarla artık ısmarlama besteler yapmak yerine kendi müziğini ortaya çıkarmasını söylemekte, Vasco da, henüz hazır olmadığı karşılığını vermektedi...

Devamını görmek için bkz.
 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2025. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X