| ISBN13 978-975-342-858-3 | 13x19,5 cm, 216 s. |
Liste fiyatı: 190.00 TL İndirimli fiyatı: 152.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":190.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"1050","item_name":"Çevre Yolu","discount":38.00,"price":190.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Çevre Yolu Özgün adı: Le boulevard périphérique Çeviri: Sosi Dolanoğlu Yayıma Hazırlayan: Müge Gürsoy Sökmen, Eylem Can Kapak Fotoğrafı: Ani Çelik Arevyan Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Nisan 2013 |
"Tutsaklar caddenin ortasında bize el sallıyorlar, öpücük gönderiyorlar, parmaklarıyla zafer işareti yapıyorlar, yumruklarını kaldırıyorlardı. Peşlerinden gidiyorduk, her iki kaldırımda yüzlerce kadındık, belki bin. Onlara vurduklarında haykırıyorduk. Garın yakınlarına gelindiğinde, kadınların hepsi bağırmaya koyuldu. Bunu başlatan kimdi bilmiyorum. Sözler, küfürler veya talepler değildi ağızlardan çıkan, bir çığlıktı yalnızca. Bir süre sonra öbürleri gibi bağırdığımı fark ettim. İlkin alçak sesle, sonra biraz daha yüksek, sonra çok yüksek sesle." Yaşam savaşı veren gelinini her gün hastanede ziyarete giden anlatıcı, banliyö ile merkez arasındaki mesafeyi katederken geçmiş ile bugün arasında da yol almaktadır. Naziler tarafından öldürülen bir direnişçinin sevgi dolu anısı ile celladının koyu gölgesi, yılları aşıp steril hastane odasını doldururken bugün Avrupa'nın merkezindeki hayata da sorgulayıcı bir ışık düşürüyorlar. Bildiğimiz Paris'ten farklı bir Paris bu: ölümün yoksayıldığı bir kültür. Metanetli bir yazardan ölüme ve yaşama, ümide ve direnişe, güce ve tutkuya dair yalın ve dokunaklı bir roman. Nefes almanın ihtişamına, inadına bir övgü. | OKUMA PARÇASI |
Açılış Bölümü’nden, s. 11-16. Metroyla Aubervilliers Kalesi istasyonuna doğru giderken –oradan Bobigny otobüsüne bineceğim–, çocukluğumdaki haliyle ailemi düşünüyorum. Aile, benim de tanık olduğum o uzak yıllar; hastanede sohbet ettiğimizde Paule en çok bunlara ilgi duyuyor. Kocasının ve küçük oğlunun, çoğu zaman farkında olmadan, son derece kuvvetli bir şekilde ait oldukları, kendisinin de evlilik yoluyla birleştiği bu sülalenin köklerine, iç içe geçmiş bağlarına, yaşama tarzlarına. Kanser tedavisi yüzünden Paule'ün saçları döküldü. Peruğu yerinde dursun diye uğraştığını gördükçe, kel olduğunu fark edince ne kadar acı çekmiştir kim bilir diye düşünüyorum sık sık. Stéphane yaşasaydı, 1944'te Naziler onun canına kıymasalardı, kel kalır mıydı? Ben onu hep yirmi yedi yaşındaki haliyle hatırlayacağım, zamanın eli hafızamda ona hiç değmemiş olacak. Benimle beraber Paule'ün odasına giriyor sanki, masmavi gözleri, sarı saçları, uzun boyu, varla yok arası tebessümüyle. ... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Mehmet Öztunç, ''Bilincin çevre yolu'', Kitap Zamanı, 6 Mayıs 2013 Dünyada yaş ortalamasının artmasıyla birlikte yaşlılık da edebiyattaki, sanattaki yerini daha güçlü bir biçimde alıyor. Artık daha yaşlı anlatıcılardan romanlar, hikâyeler okuyoruz. Belki de modern hayata geçişle, çekirdek ailede dedeler etrafındaki torunların yerini bugün yaşlı yazarların yapıtları etrafında öbeklenen okurlar alıyor ve yaşlılık yeniden hikâye anlatıcısı rolü üstleniyor. Son dönemlerde okuduğum birçok romanda yaşlı anlatıcılarla karşılaşmam böyle düşünmemi sağlamışken Çevre Yolu’ndaki yaşlı anlatıcıyla bu kanım enikonu pekişti. Çevre Yolu, Belçikalı yazar Henry Bauchau’nun dilimize kazandırılan beşinci romanı. Yazarın bu romanında da psikanaliz, yaşama ve insana bakışın merkezi. Çünkü Bauchau iyi bir romancı olmanın yanı sıra psikanaliz ve sanat üzerine dersler veren, terapistlik yapan bir psikanalist. Élisabeth Roudinesco, Her Şeye ve Herkese Karşı La... Devamını görmek için bkz. | |
|