ISBN13 978-975-342-696-1
13x19,5 cm, 72 s.
Yazar Hakkında
İçindekiler
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Yazarla Söyleşiler
BASKISI YOK
BASILACAK
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
Mustafa Erdem Özler diğer kitapları
Tarihi Ayı Öfkesi, 2013
AYIN ARMAĞANIAYIN ARMAĞANI
Yücel Kayıran
Son Akşam Yemeği
1. Basım
Liste Fiyatı: 140.00 TL yerine armağan
Diğer kampanyalar için
 
Mustafa Erdem Özler
Erdem Devesi
Kapak Tasarımı: Semih Sökmen
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Mart 2009

2008 Cemal Süreya Şiir Ödülü

Mustafa Erdem Özler, Erdem Devesi dosyasıyla 2008 Cemal Süreya Şiir Ödülü'nü aldı. Erdem Devesi, "anne çöl pişmedi mi hâlâ", "çeşmelere dilenir herkesin elleri" ve "zaman tefini çalıyor" başlıklarını taşıyan üç bölümde, yirmi altı şiirden oluşuyor.

İÇİNDEKİLER
anne çöl pişmedi mi hâlâ
Erdem Devesi
Şuramda
Gül
Derin
Kim
Hırrr
Cik Cik

çeşmelere dilenir herkesin elleri
Bırrak Bırrak
Patika
Heyelan
Taze
Düğüm
Lülü
Yanık İzi
Av
Me Me

zaman tefini çalıyor
Hoppa
Kiraz Kızlar
Bkz. Ayna
Ham Ham
Efendi
Heeyt
Lık Lık
Çivi
İpucu
Şşşşş
OKUMA PARÇASI

ERDEM DEVESİ, s. 12

anne çöl pişmedi mi hâlâ

baktıkça zayıfladı yollar

baktıkça taşların diline düştüm

peşinden gittim sesimin

kuşların vaktini çaldım

kuyulara atılmış günahları çıkardım

suçunu bağışladım kirimin

ben kimim ki

heyelanla yıkadım ellerimi

acıkınca kuru kelime yedim

haram sularını içtim sözlerimin

seğirdi zaman ipini eğirdi

kısalan ömrünü giydim sabrımın

eskiden atlar okşardı saçlarımı

yokluğumu bahçeler toplardı

şimdi tek başına bir kum tanesi

yanmaz teflondan kalbi of leylâ kalbi

hâlâ aç kalbi erdem devesinin anne

ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER

Baki Asiltürk, “’Erdem Devesi’nin yükü ağır”, Milliyet Sanat, Mayıs 2009

Bir süredir gözlerden uzak duran Mustafa Erdem Özler, ikinci şiir kitabı Erdem Devesi’yle 2008 Cemal Süreya Şiir Ödülü'nü aldı.

Günümüzdeki somut-görsel şiir temsilcilerinden Özler’i ayıran temel nokta, şiirinin anlık buluşlara dayanan gereksiz söz oyunlarıyla malul olmaması. İroniyi/humoru iletişim biçimi olarak kullanıyor ve buradan bir biçem yaratıyor.

1967 doğumlu Mustafa Erdem Özler, 2001’de yayımladığı ilk kitabı Kelebekli Zaman’dan sekiz yıl sonra ikinci kitabı Erdem Devesi’ni yayımladı. Özler, 1990’ların sonlarında dergilerde şiir ve yazılarıyla görünen şairlerdendi. İlk kitabından sonra ne olduysa oldu, gözlerden uzak durmayı tercih etti. Yazmayı ve yayımlamayı neredeyse tamamen bırakmış gibiydi. Önceki yıl bir iki şiirini gördük dergilerde ve şimdi de adımlarını ironiye uydurup salınarak yürüyen Erdem Devesi’yle geldi.

Özler Kelebekli...

Devamını görmek için bkz.

Gültekin Emre, “Günü Gününe Şiir Günlüğü”, Varlık, Haziran 2009

Erdem Devesi Mustafa Erdem Özler’in ikinci şiir kitabı. “Erdem”i çöle sürüyor şair; “çöl pişmedi mi” diye soruyor annesine “taşların diline” düşe düşe, “kuşların vaktini” çala çala. Sözlerinin “haram sularını” içiyor, “kısalan ömrü”nün sabrını giyiniyor, “saatlerin ağrısını” dinliyor. Farklı dize yapısıyla, imgelerini imbikten süze süze yol alıyor, şair: “hangi harf damlıyor şimdi çatılardan sular”. Şiirindeki ritim ince ayarlı, ses ise bozuk bir plak gibi değil; iç –“bırrak bırrak kurbağalarını içimdeki göllerin”– ve dış uyaklar şiirlerin canına can katıyor: “basılı gözyaşları ya uçarsa/ ne’m kalır bu dünyada her şey ya rüyaysa”. Kitabın sol sayfası boş, hep sağ sayfada yürüyor şiir(ler). İnsanın içine serinlik veren şöyle dizelere de rastlanıyor aşkın kare kökünü almaya çalışırken: “dalından yeni koparılmış rüzgâr getirdim saçların için”. Mustafa Erdem Özler, “yetim dokunuş”ların yanında “dili...

Devamını görmek için bkz.

Rahmi G. Öğdül, “Erdem Devesi’nin Eğri Bedeni”, Varlık, Haziran 2009

Mustafa Erdem Özler Erdem Devesi başlıklı dosyasıyla 2008 Cemal Süreya Şiir Ödülü’nü kazandı ve Metis Yayınları bu dosyayı kitaplaştırdı. İpek kozasını ipek böcekleri örüyor, ipek yolunu ise develer. Ve kelimelerine deve kervanlarının işlevini yükleyen Mustafa Erdem Özler kitabında kendi ipek yolunu örüyor. Erdem Devesi ile birlikte yollara düşüyoruz ve farklı zaman ve mekânlarda geceliyoruz.

“Ey bahtı güzel okur! Erdem devesinin sırtına yedi bin altı yüz yetmiş sekiz harf ile bin iki yüz otuz bir kelime yükledim, huzuruna geldim...”

Grekçe meta (öteye) ve phora (taşıma) kelimelerinden imal edilmiş metafor ya da Türkçe deyişle eğretileme bir taşıma, transfer edimini anlatmak için kullanılır. Anlatılmak istenileni ya da anlam duygusunu bir kelimeden bir başka kelimeye taşır metafor. Deveyi bir metafora, yani bir yerden başka bir yere anlam taşıyıcısına dönüştü...

Devamını görmek için bkz.
 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X