ISBN13 978-975-342-312-0
13x19,5 cm, 128 s.
Yazar Hakkında
İçindekiler
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Yazarla Söyleşiler
LİSTE DIŞI
BASILMAYACAK
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
AYIN ARMAĞANIAYIN ARMAĞANI
Andrey Platonov
Muhteşem Vahşi Dünya
3. Basım
Liste Fiyatı: 140.00 TL yerine armağan
Diğer kampanyalar için
 
Serkan Seymen
Amiral Battı
Can Ataklı'nın Tanıklığıyla
Yayıma Hazırlayan: Haldun Bayrı
Kapak ve Grafik Tasarım: Semih Sökmen
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Mayıs 2001
3. Basım: Ağustos 2001

Amiral Battı, 80’li yıllarda kendisini Türkiye medyasının "amiral gemisi" ilan eden Sabah gazetesi ile onun bağlı bulunduğu grubun geçirdiği dönüşümleri ele alıyor. Bu grubun, basın dışı sermayeye yaslanmayan öncü bir gazeteyle yola çıkmışken, daha sonra nasıl banka satın almaya kadar savrulduğunu, basın dışı işlerini nasıl gazete manşetlerine yansıttığını irdeliyor.

Kitabın ana eksenini, en başından itibaren Sabah’ı Sabah yapan çekirdek ekip içinde yer alan, ancak son dönemde Dinç Bilgin-Zafer Mutlu ikilisi tarafından işten atılan Can Ataklı’nın tanıklığı oluşturuyor. Ataklı, Serkan Seymen’in yaptığı röportajda kimi zaman burukluğunu dile getiriyor, kimi zaman öfkesini boşaltıyor; ama en önemlisi medya-siyaset-sermaye ilişkileri konusunda çok önemli ifşaatta bulunuyor. 1992’de Cilalı İmaj Devri adlı kitabında Sabah’ın temsilciliğine soyunduğu "yükselen değerleri" ilk kez kavramsallaştırmış olan Can Kozanoğlu ise, on yıl sonra aynı değerlerin neden ve nasıl yere çakıldığını anlatıyor. Kitabın sonsözünü kaleme alan gazeteci Kemal Can da, amiral gemisinin batmasından çıkartılabilecek dersleri tartışıyor. Kitapta 93 trilyonluk bir meblağın hortumlandığı Etibank soruşturmasına dayanak teşkil eden Bankalar Yeminli Murakıpları raporunun "Sonuç ve Özet" bölümleri ile Can Ataklı’nın 1995’te Doğan grubuna karşı Sabah grubunu cansiperane savunan yazılarından seçmeler de ek olarak yer alıyor.

İÇİNDEKİLER
Sunuş
Önsöz
Can Kozanoğlu'nun Kaleminden 10 Yıl Önce Sabah
Can Ataklı ile Söyleşi
Can Kozanoğlu ile Söyleşi
Sonsöz: Sabah'ın Mirası
Ek 1: Etibank Olayı, Bankalar Yeminli Murakıpları Raporu'nun
      "Sonuç ve Özet" Bölümü
Ek 2: Can Ataklı'nın Eski Yazılarından Seçmeler
OKUMA PARÇASI

Ruşen Çakır, "Sunuş", Nisan 2001, s. 7-10

Sabah gazetesi, 80'li yıllarda Türkiye medyasının yükselen yıldızıydı; kendi deyimiyle "amiral gemisi" idi. Gazete kısa sürede köklü rakiplerini sollamış, büyük bir tiraj başarısı yakalamıştı. Sabah'ın yükselişi tiraj rakamlarının ötesinde bir şey ifade ediyordu: Yeni bir dönemin, 80'lerdeki hızlı toplumsal değişimin medyadaki temsilcisi, yeni hayatın yazılı-basılı lokomotifiydi Sabah. Bir dönem çok konuşulmuş çok tartışılmış "yükselen değerler"in sözcüsüydü. Ve Babıâli medyasından İkitelli medyasına geçişin simgesi...

Mecidiyeköy'deki ilk yıllarda, bir gazete adıydı Sabah. İkitelli'deki plazaya taşınıldığında ise gazeteleri, dergileri, televizyon kanalları, radyo istasyonlarıyla dev bir grubun adı. Ama merkezdeki stratejik üs gazeteydi hâlâ. Grubun tavrı, bakışı önce gazeteden izlenebiliyor, kavgalar gazete manşetinde başlayıp barış çubukları yine gazete manşetinde yakılıyordu.

Sabah...

Devamını görmek için bkz.

Kemal Can, "Sabah'ın Mirası", s. 98-105

Sabah gazetesinin yükseliş ve düşüş serüveni, bu gazete içinde/çevresinde yaşananlar, onun temsil ettiği değerlerin grafiği ve bugün onun etrafında başlayan/süren tartışmalar bir gazetenin hikâyesinden çok daha fazlasını anlatıyor. Bugün yirmili-otuzlu yaşlarını süren genç insanların "medya" diye bildikleri şey, büyük ölçüde bu serüvenin damgasını taşıyor. 80'li yıllardaki değişimin, ama özellikle de medyadaki değişimin lokomotifi, zihniyet sıçramasının da müellifi Sabah gazetesiydi. 80'lerin sonlarına gelindiğinde bütün gazetelerin, gazete yöneticilerinin ve patronlarının gözleri Sabah'ın üzerindeydi. Bütün gazeteler Sabah'a benzemeye veya onun açtığı yeni zihniyete uyumlanmaya çalışıyorlardı. Bu yüzden, Sabah yöneticileri kendilerine "medyanın amiral gemisi" ismini takmışlardı. Bugün amiral gemisi karaya oturmuş, su alıyor. Can Ataklı'nın anlattıkları, bu serüvenin dönüm noktalarına "içeriden" tanıklı...

Devamını görmek için bkz.
ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER

Nuh Köklü, “Seyrüsefer Notları”, Radikal Kitap, 25 Mayıs 2001

Amiral Battı oyununda kural basittir, gemiyi oluşturan parçaları tahmin eder, sonra da ateş edersin. Oyunun nirengi noktası ise parçalar arasındaki bağlantı noktasını bulmak ve iyi bir atış yapmaktır. Serkan Seymen'in Amiral Battı adlı kitabında da "iyi bir atış" söz konusu. Hedef ise malum, 80'li yıllarda kendini medyanın "amiral gemisi" ilan eden Sabah gazetesi.

Oyunun birinci parçası, o yıllarda geminin seyrine yön veren, rota tayin etmese de birtakım seyrüsefer durumlarında söz sahibi olan Can Ataklı ile yapılan röportajdan oluşuyor. Röportaj lafın gelişi, bir dönem hakkında zihin açıcı bir sohbet söz konusu. Can Ataklı, Günaydın gazetesindeki gece sekreterliğinden amiral gemisinde "uygun" bir limanda gemiden indirilişine kadar geçen süreçte yaşanan olayları özetliyor. Tabii ki bir özet mahiyetinde, çünkü aynı dönemler Türkiye'nin toplumsal yaşamındaki en önemli değişim yıllarıydı ve...

Devamını görmek için bkz.

Yalçın Pekşen, “Amiral nasıl battı?”, Akşam, 2 Haziran 2001

Yeni RTÜK yasa tasarısı salt TV ve radyoları değil, yazılı basını da zapturapt altına almaya çalışıyor. Tasarıyı incelerken benim gördüğüm haber yayımlamak bile bayağı zorlaşıyor.

Eğer tasarı yasalaşırsa: 'Herhangi bir olayla ilgili her türden vesika ve belgenin kamu davası açılmadan yayınlanması halinde 10 milyar liradan başlayan para cezaları' getiriliyor.

Bu ne demek.

Ivır-haberler ve magazin dışında haber yapılamayacak demek.

Savcılar kamu davası açmazlarsa, haber sonsuza dek unutulup gidecek demek.Peki bu kadar sert önlemleri almayı kim akıl etti, neden etti, sorumlusu kim, kimin başının altından çıktı bunca herze?

Yeni çıkan bir kitap sorumlunun RTÜK olmayıp, yine kendimiz (basın) olduğunu ortaya koyuyor.

Can Ataklı'nın Tanıklığıyla Amiral Battı Sabah grubunun öyküsünü anlatırken basının, biraz da politikacıların itmesi, ivmesi ve kredisiyle içine düştüğü açmazları ser...

Devamını görmek için bkz.
 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X