| ISBN13 978-975-342-884-2 | 13x19,5 cm, 280 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Alain Badiou, "Komünizm" Kelimesinin Anlam ve Kullanımları Üzerine İkinci Uluslararası Toplantı, s. 9-10. "Komünizm" kelimesiyle ilgili ilk toplantı 2009'da Londra'da gerçekleşmiş, sunulan bildirilerin tamamı yayımlanmıştı. [1] Dört Alman dostumuzun (Gernot Kamecke, Frank Ruda, Henning Teschke ve Jan Völker) düzenlediği ikinci oturum ise 2010'da Berlin'de, ünlü bir tiyatronun (Volksbühne) evsahipliğinde gerçekleşti. Basında yürütülen düşmanca ve alaycı bir kampanyaya rağmen, hem katılım bakımından hem de entelektüel anlamda bu oturum da yine çok başarılı geçti. Eski Doğu Berlin'in tam kalbinde olan tiyatronun ön cephesine kocaman harflerle KOMMUNİSMUS kelimesi yazılmış bir bez afiş asıldığı doğrudur. Afiş hani gelip geçenleri şaşırtmadı, belki biraz endişeye de sevk etmedi değil. Slavoj Zizek'le ikinci toplantının Doğu'daki eski komünist ülkelerde yapılmasının yararlı olacağına karar vermiştik. Nitekim Polonyalı, Rus, Macar dostlarımızın bildirilerini büyük bir ilgiyle dinledik. Hindistan veya Türkiye'den gelenler de çalışmalarımızı "komünizm" kelimesi için olmazsa olmaz bir bileşen olan, olmadığında bütün anlamını yitirmesine yol açan şu dünya birliğine, şu hakiki enternasyonalizme doğru açtı. Alman evsahiplerimiz çok sağlam analizler sundular. Negri ile aramızda meydana gelen hararetli polemik, klasik bir Fransız-İtalyan görüş ayrılığıyla renk kattı tartışmalara. Bütün bunlar, fiiliyatta, çabamızın gerçekliğini oluşturuyor: "Komünizm" kelimesi özgürleşme sorunuyla ilgili felsefi tartışmalarda bulur asıl yerini ve aura'sını. Görüleceği üzere, bütün bildiriler iki tehdit arasına gerilmişti. İlki şudur: 20. yüzyılda "komünist" olduğunu iddia eden devletlerin şekillendirdiği figürün içerdiği Terör dozu dolayısıyla, "komünizm" kelimesinin bütünüyle idealleştirilerek, her türlü gerçeklik ilkesinden uzaklaştırılarak, özellikle de her türlü iktidar yaklaşımından kopartılarak rehabilite edilmesi. İkinciyse: Günümüzdeki siyasal ve ekonomik gerçeklikler veya bu gerçekliklerin dayattığı güç ilişkileri dolayısıyla, "komünizm" kelimesinin eylemci bir fırsatçılığın asil etiketi haline getirilmesi. Kavramsal ve felsefi yaklaşıma ayrıcalık tanıyorsak, düşüncenin hem pratik (siyasal) hem de ideolojik (felsefi) yoğunluğu olan geçidi bulabileceği şu –muhtemelen çok dar– aralığın nerede olduğunu anlamak içindir. Sözünü ettiğimiz geçidin "yeni komünizm" adını hak ettiğini sanırım herkes kabul edecektir. Üçüncü oturum Ekim 2011'de, New York'ta olacak. [2] Notlar [1] Alain Badiou ve Slavoj Zizek (haz.), Bir İdea Olarak Komünizm, çev. Ahmet Ergenç, Ebru Kılıç, İstanbul: Ayrıntı, 2011. Metne dön [2] New York konferansının bildirileri Verso tarafından The Idea of Communism 2: The New York Conference (haz. Slavoj Zizek) başlığıyla 2013'te yayımlanacak. –ç.n..Metne dön
|