| ISBN13 978-975-342-692-3 | 13x19,5 cm, 528 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Selim Salih, “Walter Benjamin’in gör dediği”, Kitap Zamanı, 1 Şubat 2010 “Mecâz oldu hakîkat, hakîkat oldu mecâz / Yıkıldı belki esasından eski mâlûmat”. Bibliotheque Nationale'deki uzun çalışmaları esnasında Walter Benjamin (1892-1940), Sadullah Paşa'nın (1838-91) “19. Asır” başlıklı şiirine büyük ihtimal rastlamamıştır. Rastlamış olsa bile ihtiyacı olan malzemenin bu ezoterik alfabe ile yazılmış herhangi bir metinde bulunabileceğine ihtimal vermemiş; taradığı binlerce kataloğun içindeki yüz binlerce başlıktan biri olarak “19. Asır”, Benjamin'in boş bakışları ile belki bir an temas etmiştir. Hâlbuki “19. Asır”, en azından yukarıda alıntıladığım üçüncü beyit, Benjamin'in Pasajlar projesi bağlamında dikkatini çekebilirdi. Sadullah Paşa'nın, 19. yüzyılı kendi tarihsel deneyiminden uzakta ama yakalanmış ve deneyimlenmiş bir imkân / gelecek / ütopya olarak anlattığı bu şiir, hakikati, eski malumatın “belki esasından” yıkılmasına bağlar. Hakikat ve mecaz arasında kurulan yıkıcı ilişki birçok farklı okumaya ve aşırı yoruma imkân verebilir. Hakikatin kaynağı olarak 19. yüzyıl kitle kültürünün enkazını önemsemiş Benjamin, kendi kitle kültürünün enkazını bir hakikat imkânı olarak tahayyül etmiş “19. Asır”ı, bu bağlamda Pasajlar projesinin baş edilmesi zor bir yekûn tutan alıntıları arasına katar mıydı; bilemiyoruz. Önemli de değil… Önemli olan bu bitirilememiş başyapıtın, nasıl bir modernliğin içinde yaşıyor olursak olalım, “kök-tarih” olarak 19. asrı iyi anlamamız gerektiğini hatırlatıyor olması. Pasajlar'ın labirentinde Görmenin Diyalektiği: Walter Benjamin ve Pasajlar Projesi, Susan Buck-Morss'un hiçbir zaman yazılmamış “Pasajlar Yapıtı”nın labirentlerinden çıkarttığı mimetik bir anlatı. Kendi tabiriyle “[projeyi] oluşturan tarihsel verilerin katmanları içinde derin bir uykuya dalmış olan Pasajlar'ın bilişsel ve siyasal gücüne hayat vermek amacıyla anlatılan bir hikâye-içinde-hikâye: Benjamin'in kendi tarihsel deneyiminin hikâyesi içinde on dokuzuncu yüzyıl Paris'inin hikâyesi” (13). Pasajlar burada merkezi bir imge olarak rol alıyor zira daha Benjamin'in tarihselliğinde ıskartaya çıkmış bu “meta mezarlıkları”, Marcel Proust'un (1871-1922) kendi yaşam hikâyesine “uyanmasını” sağlayan istemdışı belleğiyle koşut, kamusal bir deneyim sunuyor. Bu ilk uluslararası mimarî üslubun, Batılı emperyal tahakkümün göstergesi olarak bütün dünya metropollerine, hatta daha küçük ve yerel emsalleriyle taşra şehirlerine kadar yayılmış olduğunu düşünürsek, bu kolektif deneyimin yaygınlığını ve taşıdığı imkânı daha iyi anlayabiliriz. Buck-Morss'un Pasajlar anlatısı, bize çürümüş çarşıların yaratacağı bu deneyimin, AVM rüyasından uyanmak için gerekli şok etkisini sakladığını “gösterir”. Gösterir diyorum zira bu hacimli çalışmanın önemli bir kısmı görsel malzemelerden oluşmakta. Yazar, Pasajlar projesinin anlatmaktan ziyade göstermeye dayalı montaj yöntemini öne çıkarır. Yazarın en önemli savlarından biri, Pasajlar projesinin dağınık notlardan ve denemelerden ziyade, tarihten hareket eden tutarlı bir felsefe inşası olduğudur. Sapkın bir büyülenme Buck-Morss, Hegelci kutupsallıklar olarak “Bilinç” ve “Gerçeklik”in eksenlerinin oluşturduğu bu koordinatlar örüntüsüne, Pasajlar'ın felsefi inşasına ait önemli kavramları yerleştirir. Gerçeklik ekseninin karşıt uçlarına “taşlaşmış doğa” ve “geçici doğa”yı yerleştiren yazar, bilinç ekseninin uçlarını ise “uyanış” ve “rüya” ile temsil eder. “Koordinatların çakıştığı sıfır noktasına [ise] 1935'e gelindiğinde projenin orta noktasında yer alan diyalektik imgeyi” yerleştirir: Meta. Koordinatların her bir alanı metanın fizyonomik görünüşünün bir yönünü tarif eder ve bunun çelişkili yüzlerini gösterir: “Fetiş ve fosil; istek imgesi ve yıkıntı”. Son olarak Benjamin'in, kapitalistleşmeyi rasyonalleşme aracı olarak değerlendiren Weberci tutumun aksine, sapkın bir büyülenme / rüya hali olarak değerlendirdiğini tekrar belirtelim. Bu bağlamda Görmenin Diyalektiği, denemelerinin çok önemli bir kısmı Türkçeye çevrilmiş olan Benjamin'in, Pasajlar projesinin büyük resminde daha bütünlüklü görülmesini sağlayacak ve Türk modernleşmesine dair farklı analiz imkânlarını kışkırtacaktır. |