ISBN13 978-605-316-106-6
13x19,5 cm, 120 s.
Yazar Hakkında
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Yazarın Metis Yayınları'ndaki
diğer kitapları
Çalgın, 2006
Son Akşam Yemeği, 2014
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

s. 7-9

ne zaman yıkıldı doğrularıma inancım

ve yönüm kendi yoluma çevrildi

sona erdi sanki içimdeki başkalaşım

direncim, hep aynı duygu durumunda olmaktan

oysa duygudan hoşlanmadım hiç

kaygan bir sıvının beni kendine göre şekillendirmesinden

olduğu yerde olmaktan ibaret bir ben

kendinde kaynayanla yek vücut

durdum bir kaynağın önünde

dağın dibinde dinlenmiş su

soğuktu, çömelip avucuma doldurarak içtim

hayatımı değiştirebiliyor değildim ben

bağlandığımı terk edebiliyor değil

su değil, dolu değil, yağmur tadı vardı bende

sağanaktan sonra topraktaki koku

tanığım yok başkasının gözünde kanıtlayamam

gövdemi kendisine bırakmadım hiç

istemedim gitsin istemenin peşi sıra

özgürlük değildi gitmek istemenin peşi sıra

özgürlük kendi eğilimlerime karşı vücut buluyordu bende

vücuda getirmiyordu beni kendi etimde

bir kâbusun içinde yaşar gibi yaşadım

gövdemin direnci karşısında

yoktu bir esenlik şansı

ne kadar sakindi oysa şekil olarak görünüşüm

kararlı ve soğuk, kesinlikten bir mesafe

mermere benzetirdim kendimi eskiden

oysa aptallık! belki de daha doğru bir ifade

bir armağan gibi verilmiş yüzüme

sessiz bir geceden sonra sanki alkol depresyonu

konuşabilmek bana verilmiş değildi

sözü nazikçe kıvırıp yağdan kıl çeker gibi dile getirmek

bir sözlüğü yoktu zihnimin, ezberi yok

kendi kendisini sürekli kazmaktan başka

cümlede kurumuş kan, dilimlenmiş iç

bulabilmek için kelimesini içimdeki elemin

sanki başkasının dilinde kendi dilimi aradım

karanlıktı nedenim, zifiri karanlıktı isteme

yoktu bir ampul aydınlatacak yolumu

bir oğlan vardı içimde, ama eskiden

beni sürekli takip ederdi peşimden

siyah mürekkep! dolma kalem

dili henüz keşfedilmemiş bir metin

onu bulmak için indim, kendi içime

ancak böyle dile geldim fakat

değil idi bende dile gelen kendime ait bir suret

kavşağı dönüyoruz.. yol artık daha tenha

ne şehirlerarası bir otobüs, ne de bir kamyon var artık ardımızda

önümüz sıra ilerleyen, farların el feneri gibi aydınlattığı yol

karanlığın içinde ilerleyen tek araba

gittiğimiz yönden gelen bir dere

ay ışığında dinleniyor gibi görülür karanlıkta su

yolun sağ tarafında, biraz aşağıda akıyor ama bize ters yönde

ceviz kadar büyümüş söğüt ağaçları

bir cenazenin etrafında toplanmış ağlayan kadınlar silueti

kendi sesini verir her nesneye dünyaya inen gecenin sesi

duyulabilir derede akan suyun sesi..

fakat yoktur söğüt ağacında elifin sesi

söğüt ağacı an’nan’nemi hatırlatır bana,

tülbentli yüzünü annannemin,

hatırlarım, pamuk sesi terk etmedi bunca yıl,

arzudan arınmış sesi

sağ omzumun başında bir melek

an’nan’nemin bir vasiyetini taşır gibi

taşıdı beni terk edene kadar sanki kanatlarında

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X