ISBN13 978-975-342-983-2
13x19,5 cm, 204 s.
Liste fiyatı: 232.00 TL
İndirimli fiyatı: 185.60 TL
İndirim oranı: %20
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
AYIN ARMAĞANIAYIN ARMAĞANI
Diğer kampanyalar için
 
Kendine Ait Bir Hayat
Özgün adı: A Life of One's Own
Çeviri: Aslı Biçen
Yayıma Hazırlayan: Özde Duygu Gürkan
Kapak Tasarımı: Emine Bora
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Ocak 2015
6. Basım: Nisan 2024

"Kendisinin zannettiğinden çok daha aptal olduğunu anlamaya hazır olmayan kimse bu deneye kalkışmasın."

Yazar ve psikanalist Marion Milner, yirmi altı yaşındayken son derece şahsi ve ilginç bir "deney"e girişir. Kendisini nelerin mutlu ettiğini bir günlüğe tek tek kaydetmeye başlar. Amacı hayatta tesadüfen karşısına çıkan mutluluk anlarını artırmaktır. Yıllar sonra bu günlüğü elden geçirmeye karar verdiğindeyse, ortaya Kendine Ait Bir Hayat çıkar: İç dünyasını keşfetmekte epey yol kat etmiş birinin, öğrendiği şaşırtıcı şeyleri başkalarıyla paylaşma arzusunun ürünü.

Kitapta belki de en çok, hayata aklın dar odağından bakmakla tüm benliğin daha geniş odağından bakmak arasındaki fark üzerinde duruluyor. Milner ilkinin beraberinde yoğun bir eksiklik ve tatminsizlik, ikincisinin ise belirgin bir doygunluk ve bütünlük hissi getirdiğini söylüyor, zira akıl her ne kadar temel bir unsur olsa da, aklın hükümranlığının dışında kalan duyguları, arzuları ve ihtiyaçlarıyla insan çok daha karmaşık bir varlık. Öyle ki, biraz durup bakışlarımızı kendi içimize çevirdiğimizde, aslında kendimiz hakkında ne kadar az şey bildiğimizi, bastırdığımız ya da görmezden geldiğimiz ne çok yönümüzün olduğunu fark ediyoruz. Bu kitap bize tam da bunu hatırlatıyor ve bir bütün olarak benliğimizle bağlantı kurmamızın tatminkâr bir hayat için ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.

İÇİNDEKİLER
 Teşekkür 
 1952 Baskısına Giriş Notu
 Önsöz
  1. İlk Sorular
  2. Günlük Tutmak
  3. Artbölgeyi Keşfetmek
  4. Keyfin Gelip Gitmeleri
  5. Amaç Arayışı
  6. Kural Arayışı
  7. Bakmanın İki Yolu
  8. Düşüncenin Körlüğünü Keşfetmek
  9. Kör Düşüncenin Maskaralıklarını İzlemek
10. Kör Düşünceden Kaçış
11. Ejder Korkusu
12. Sürgün Edilmiş Düşünceler
13. Rahatlama
14. Yük Beygiri mi Pegasus mu?
15. "Öteki"nin Keşfi
16. Geçmişe Bakış
Epilog
Sonsöz
OKUMA PARÇASI

Önsöz, s. 13-18

Bu kitap yedi yıllık bir hayat incelemesinin kaydıdır. Bu kaydın amacı ne tür deneyimlerin beni mutlu ettiğini bulmaktı.

İzlediğim yöntem şuydu:

a) Gündelik hayatta kendimi özellikle mutlu hissettiğim anları yakalamak ve bunları kelimelere dökmeye çalışmak.

b) Mutluluğun hangi koşullarda ortaya çıktığına dair bir kural bulmak amacıyla bu kayıtları tekrar tekrar gözden geçirmek.

Kitabın biçimini deneyin doğası belirledi. Sorunun nasıl geliştiğini göstermek için günlüğümden bazı bölümleri kullandım. Neticeye ulaşmamı sağlayan fikirleri ve ipuçlarını nasıl zamanla birbirine eklediğim anlaşılsın diye olguları kendi bakış açımdan aktarmaya çalıştım.

Kitabı yazma sebebimle yayımlatma sebebim aynı değildi. Kitap, elindeki olguların fazlalığından kafası karışmış, atladığı bir şeyi bulma umuduyla bütün tahkikatını gözden geçiren ve özetini yapan bir dedektif ruhuyla yazıldı. Bu yüzden de projemin dördüncü yılında bu kitabı yazmaya başladığımda sonunun nasıl geleceğini bilmiyordum ya da hayal meyal seçebiliyordum. Bu anlamda kitap, şüpheleri, gecikmeleri, yanlış iz peşinde koşmaları da inceleyen eşzamanlı bir günlüktür ve yazılma sürecinin kendisi araştırmanın hayati bir parçasıdır.

Kitabı yayımlama sebebimse, muhtemelen bulduğum şey kendi mizacıma ve içinde yaşadığım koşullara has olsa da, onu bulurken kullandığım yöntemin başkalarına faydası olabileceğini düşünmemdir, ulaştıkları sonuçlar benimkinin tam aksi o...

Devamını görmek için bkz.
ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER

Müge İplikçi, "Kendine Ait Bir Hayat", Gazete Vatan, 1 Şubat 2015

Denk düştü. Ertesi gün posta kutumdan bir kitap çıktı. Metis Yayınları’ndan Aslı Biçen çevirisiyle bizlerle buluşan ilginç bir eser: Kendine Ait Bir Hayat 'Hayat zaten tam da böyle bir şeydir' diyerek anların yarattığı tesadüf noktalarında soluklanarak okumaya başladım.

Özetlemeye çalışayım: Yazar ve psikanalist Marion Milner 1926 yılında tuhaf bir deneyin peşine düşüyor. Amacı belli: Mutluluk anlarının katsayısını artırmak. Yirmi altı yaşında bir günlük tutmaya başlıyor ve kendisini nelerin mutlu ettiğini sıralamaya girişiyor. Kitap bu veriler üzerine yazılmış! Bir türlü mutlu olamayanlara, mutlu olamadı diye mutlu olanları kıskanıp suçlayanlara, hatta mutluluktan utananlara rehberlik eder mi bilemiyorum ama geçen akşam konuştuğumuz önemli bir hususa da parmak basıyor: Dünyaya kısır, öfke dolu, asabi ve hep karşısındakini aşağılamaya hevesli dar bir döngüden bakmakla, geniş açılı ferah bir yaşam vizöründen bakmak arasında dağlar (dağlar yetmez, dünyalar kadar) fark vardır.

Biraz daha ilerletelim: İlkinde muhtemelen karşınızdakini suçlayarak kendinizden kaçacak ve en iyi tahminle kendinizi sevmeyecek, ikincisinde ise kendinizle ve elbette yaşamla barış ilan edeceksiniz...

Tercih elbette size kalmış. Ama ikincisinde daha mutlu bir hayat sürmenizin mümkün olduğunu söyleyebilirim.

Gelin kitaptaki satırlara bakalım şimdi:

'Gökyüzünde uç...

Devamını görmek için bkz.

Emek Erez, "Kendine ait bir yaşamın mümkünlüğü üzerine", Edebiyat Haber, 4 Şubat 2015

Kendimizi ne kadar tanıyoruz? Mutluluklarımız, mutsuzluklarımız ne kadar kendimizle ilgili, mutlu olduğumuzu düşündüğümüz anların belirleyicisi biz miyiz? Yoksa mutluluğumuz ile ilgili kararımızı başkalarının bakış açılarına göre mi veriyoruz? Yaşama dar bir pencereden bakıp, kendi hayatımızla ilgili ve gerçekten kendimizle ilgili olan şeyleri kaçırıyor muyuz? En önemlisi kendi benliğimizin ne kadar farkındayız ya da ne kadar kendimiz olarak yaşıyoruz? Bu soruları sormaya sebep bir kitap, Marion Milner’in Kendine Ait Bir Hayat adlı kitabı. Geçtiğimiz günlerde Metis Yayınları tarafından, Aslı Biçen çevrisi ile basılan metin, Milner’in bir anlamda kendisiyle yüzleşme deneyimi olarak karşımıza çıkıyor ve yazarın tecrübelerinden, kendi yaşamımıza dair, pek çok sorgulamayla bizi baş başa bırakıyor.

Marion Milner, yirmi altı yaşındayken kişisel bir deneye girişiyor. Bir günlük tutuyor ve kendisini mutlu eden şeyleri yazmaya başlıyor. Bazen sıkılıp vazgeçiyor, bazen çok istekli bir şekilde bu deneyi gerçekleştirmeye çabalıyor. Ve en sonunda yazdıkları sonucunda Kendine Ait Bir Hayat ortaya çıkarıyor. Yaşamın hepimiz için birileri tarafından çizilmiş, neredeyse dümdüz ilerleyen bir seyri var. Milner içinde aynı şey geçerli; iş yaşamı, öylesine sürüp giden arkadaşlıklar, bu gün ne giyeceğim? Şu konuda yanlış bir şey söylediğimde ne olur? Başkaları beni...

Devamını görmek için bkz.

Ali Bulunmaz, "Şöyle buyurun, kendinizi keşfedeceksiniz", T24, 4 Şubat 2014

Marion Milner’ın 1926'dan itibaren tuttuğu günlüğü kitaplaştığında yıl 1934'tü. Psikoloji ve psikanaliz uzmanlığına edebiyat merakını da ekleyince bu alanda parmakla gösterilenlerin başında yer aldı.

Üniversite yıllarımda, ismi lazım değil bir hocam, "sosyoloji, antropoloji ve psikoloji; işte bunlar hep lafoloji" dediğinde birden hepsine ilgim arttı. Dışlandıklarına göre onlarda "rahatsız edici" bir şeyler bulunmalıydı. Üçünü harmanlayıp hocamı takibe aldığımda 1930'ların Almanyası'ndan, adı kendi ülkesinde bile doğru düzgün duyulmamış biriyle akademik çalışma yürüttüğünü ve ondan etkilendiğini öğrendim. Üstelik bu Alman hoca, ders notlarında "psikoloji ve sosyolojinin, insan benliğine zararlı olabileceğini, kendisini ve içinde bulunduğu toplumu didiklemenin kişiyi hedefinden saptırabileceğini" yazmıştı. Kendince büyük bir doktrin üretiyordu besbelli!

Avrupa ve Amerika'da 1960'lara kadar çoğunlukla üvey evlat muamelesi gören sosyoloji ve özellikle psikoloji, o tarihten sonra kendilerini tu kaka edenlerin kapısını aşındırdığı alanlar haline gelecekti.

Milner, 1926'dan başlayarak kendini tanıma sürecine girer ve düşüncelerle nesneleri birbirinden ayırmaya dümen kırar: göründüğü gibi olanın ötesine gitmeyi ister. Kelimeleri cümlelere çevirir ve elini nesnelere sürüp hissettiklerini anlamaya uğraşarak bunları defterinde kayıt altına alır.

Psikoloji ve...

Devamını görmek için bkz.
 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2025. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X