| ISBN13 978-975-342-834-7 | 13x19,5 cm, 288 s. |
Liste fiyatı: 235.00 TL İndirimli fiyatı: 188.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":235.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"965","item_name":"Neoliberalizm ve Mahremiyet","discount":47.00,"price":235.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Neoliberalizm ve Mahremiyet Türkiye’de Beden, Sağlık ve Cinsellik Yayıma Hazırlayan: Semih Sökmen Kapak Resmi: Y. Bahadır Yıldız Kapak Tasarımı: Emine Bora Katkılar: Tuba İnci Ağartan, Yeşim Yasin, Osman Elbek, Burcu Mutlu, Mehmet Ekinci, Ayşecan Terzioğlu, Maral Erol, Gül Özyeğin, Cenk Özbay, Yener Bayramoğlu, Hilal Alkan Zeybek, Berna Ekal Hazırlayan İsim: Cenk Özbay, Ayşecan Terzioğlu, Yeşim Yasin |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Aralık 2011 | 2. Basım: Mayıs 2018 |
Neoliberalleşmeye bağlı olarak Türkiye'de mahremiyet algımızda önemli bir değişiklik ortaya çıktı. Bu dönüşümü farklı örnekler üzerinden inceleyen makaleleri bir araya getiren bu seçkide, sağlık alanındaki metalaşma, çalışma koşulları ve sağlık ilişkileri, yeni üreme teknolojileri, yeni hastalıklar ve yeni hasta örgütlenmeleri, kanser ve hastalık anlatıları, menopozun sosyal algılanışı, neoliberalizm koşullarında erkekliğin dönüşümü, reklamlarda ve popüler kültürde cinselliğin ve eşcinselliğin kurgulanışı ile kadına yönelik şiddet ve sığınma evleri inceleniyor. Her biri özgül bir durumdan hareket etmelerine rağmen bu makaleler sayesinde, hızla değişen maddi süreçler karşısında, bedenle, özel alanla ilgili anlayış ve kavrayışımızda da köklü değişiklikler ortaya çıktığını saptayabiliyoruz. Görülüyor ki neoliberal mantık sıklıkla varsayıldığı gibi mutlak bir özgürleşmeye yol açmıyor: Daha ziyade sahip olduğumuzu düşündüğümüz herşeyi metalaştırarak yeni tabiyet biçimleri yaratıyor. Kitapta bu yeni koşullar karşısında insanların verdikleri tepkilerin, mücadelelerin ve gösterdikleri dayanışmanın örneklerini de okuyacaksınız. | İÇİNDEKİLER |
Giriş Türkiye'de Neoliberalleşme ve Mahremiyetin Dönüşümü Cenk Özbay, Ayşecan Terzioğlu, Yeşim Yasin
1. Sağlığın Siyaseti Metalaşma ve Sağlıkta Dönüşümün Sınırları: Türkiye Örneği Tuba İnci Ağartan Taammüden Öldüren Moda: Kot Kumlama ve Silikozis Yeşim Yasin Sağlıkta Neoliberal İktidar ve Ötekiler: "İçeri"si ve Verem Osman Elbek
2. Yeni Hastalıklar, Yeni Tedaviler Türkiye'de "Üremeye Yardımcı" Teknolojiler: Kadınların Tüp Bebek Anlatıları Burcu Mutlu Şifayı Meydanlarda, Siyaseti İnternette Aramak: Türkiye'de Yeni Hasta Örgütlenmeleri Mehmet Ekinci Küreselleşme, Kanser ve Hastalık Anlatıları: Bilinçli/Bilinçsiz Hastadan Biyolojik Vatandaşlığa Geçiş Ayşecan Terzioğlu Neoliberalizmin İkinci Baharı: Türkiye'de Menopozun Toplumsal İnşası Maral Erol
3. Neoliberalizm ve Cinsiyeti Yönetmek Arzunun Nesnesi Olmak: Romans, Kırılgan Erkeklik ve Neoliberal Özne Gül Özyeğin Neoliberal Erkekliğin Sosyolojisine Doğru: Rent Boy'lar Örneği Cenk Özbay Mars-Venüs/Kadın-Erkek: Reklamlarda Heteroseksizm ve Eşcinsellik Yener Bayramoğlu Bir Aile Mekânında Cinsiyet, Cinsellik ve Güvenlik Hilal Alkan Zeybek Yerel Yönetimler ve Sığınma Evleri: Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede "Kurumsallaşma", "Yardım" ve "Kontrol" Berna Ekal Yazarlar Hakkında Kaynakça | OKUMA PARÇASI |
Giriş: Türkiye'de Neoliberalleşme ve Mahremiyetin Dönüşümü, Cenk Özbay, Ayşecan Terzioğlu, Yeşim Yasin, s. 9-28. 2009 yaz döneminde bir gün Boğaziçi Üniversitesi kampüsünde öğle yemeği yerken araştırma konularımızın birbirleriyle bağlantılı olarak düşünülebileceğini fark ettik. Bizler sağlık, cinsiyet veya cinsellikten bahsederken aslında beden siyasetine, bireylerin kendilerini ve başkalarını nasıl tanımladıklarına, bunun devlet ve küresel sermaye gibi farklı iktidarlarca nasıl yönetildiğine, içinden geçmekte olduğumuz ve neoliberalleşme diye özetleyebileceğimiz süreçle olan etkileşimlerine değiniyorduk.(2) Bizlerin araştırma konuları ve yakın ilişki içinde bulunduğumuz kimi meslektaşlarımızın ilgi alanları, kabaca, "Mahremiyetin Sosyolojisi" de diyebileceğimiz bir kesişme alanına atıfta bulunuyordu. Temel bir savımız vardı: Düne kadar özel, kişisel, belki de ailevi sayılan, kimi zaman çok yakın arkadaşlar ya da aynı işyerini paylaşanlar gibi küçük gruplara b... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Günce Şıralı, "Bedenler, Hayatlar, Mahremiyetler", Bianet, 21 Ocak 2012 "Panoptikon" kavramını, ilk kez 1787 yılında Jeremy Bentham hapishanelerin tasarımına ilişkin fikirlerini açıklamakta kullanılmıştı. Panoptikon'da hapishane hücreleri bir daire etrafına dizilirler ve hücrelerin ortasındaki kuleden bakan gardiyan tarafından tek yönlü olarak gözetlenebilirler. 1975 yılında Michel Foucault tarafından tekrar gündeme getirilen panoptikon, gözetlemenin insan davranışı üzerindeki gücün göstergesi olduğunu belgeleme işlevi edinmişti. Panoptikon'daki gardiyanlar her an yerlerinde olup mahkumları gözet(le)mek zorunda değillerdir çünkü mahkum bireyler gözetlendiklerine inandıkları zaman kendilerini, gözetleyenin gözünden değerlendirmeye doğru bir eğilim taşırlar. Mahremiyet ise kendi başına insanı insan yapan temel nitelikler arasında yer alıp, özsel bir değer taşımasının yanında, aynı zamanda başka iyilere ulaşılmasını da sağlayan a... Devamını görmek için bkz. | |
Mustafa Sütlaş, "Neoliberalizmin 'Mahremiyet'le Sorgulanması", Bianet, 7 Ocak 2012 İçinde yaşadığımız ve kimlerince "şafağın alacakaranlığı" olarak nitelendirilen ve yalnız emeğin değil, tüm varlığı, özellikle de bedeniyle insanın düşmanı haline gelen bu sistemin "ne menem bir şey olduğunu" farklı açılardan tartışmamızı sağlayan bu kitabın adı: Neoliberalizm ve Mahremiyet" Giriş bölümündeki bilgilere göre, bu derlemeyi gerçekleştiren üç genç akademisyen arkadaş, Cenk Özbay, Ayşecan Terzioğlu ve Yeşim Yasin, 2009 yılında Boğaziçi Üniversitesi'nde bir öğle yemeği sırasında üzerinde çalıştıkları araştırma konuları olan sağlık, beden, cins, cinsiyet ve cinselliğin birbirleriyle bağlantılı olduğunu fark edince bu derlemeyi oluşturmaya karar veriyor. Yakın dönemde pek çok örneği görüldiği üzere bu türdeki çabaların bir bölümü en azından bulunanların toplumca bilinmesini dert eden kimi yayıncılar aracılıyla kamuya ulaşıyor. metis yay... Devamını görmek için bkz. | |
|