Katil Orospular Özgün adı: Putas asesinas Çeviri: Peral Bayaz Yayıma Hazırlayan: Müge Gürsoy Sökmen Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Şubat 2010 |
"Kadınlar katil orospulardır, Max, hasta bir ağaçtan ufku seyreden soğuktan donmuş maymunlardır, karanlıkta ağlayarak, hiçbir zaman söyleyemeyecekleri sözlerin peşinde, seni arayan prenseslerdir. Yaşamımızı yanlışlıklarla planlıyor ve yaşıyoruz." -Böyle diyor bu kitaba adını veren öykünün kahramanı (Katil mi? Orospu mu? Yoksa ikisi birden mi?) "Yeryüzünde Son Günbatımları" öyküsünde giderek cehennem azabına dönüşen bir Acapulco yolculuğu anlatılıyor. "Dişçi", gizemli bir delikanlı ile onu uçurumun tepesinden seyreden görmüş geçirmiş iki yetişkinin öyküsü. "Buba"da üç bölümde bir futbol öyküsü anlatılıyor: Bir Latin Amerikalı, bir Afrikalı ve bir İspanyol oyuncunun içine kara büyü sızan maceraları. "Dans Notları"nda Pablo Neruda ile dans etmemek için 69 neden öne sürülüyor. "Lalo Cura'nın Tasavvurları"nda ise kendimizi uyuşturucu kaçakçıları ile porno film yönetmenlerinin arasında buluyoruz. "Fotoğraflar"da, Vahşi Hafiyeler'in kahramanı Arturo Belano yeniden karşımıza çıkıyor. İspanyol dilinin vazgeçilmez seslerinden biri olarak kutsanmış bir yazardan göz kamaştırıcı on üç öykü. | İÇİNDEKİLER |
Göz Silva Gómez Palacio Yeryüzünde Son Günbatımları 1978 Günleri Fransa’da ve Belçika’da Bir Aylak Lalo Cura’nın Tasavvurları Katil Orospular Dönüş Buba Dişçi Fotoğraflar Dans Notları Enrique Lihn’le Buluşma | OKUMA PARÇASI |
Dönüş’ten, s. 116-118. Bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haber: Ölümden sonra hayat (ya da benzer bir şey) var. Kötü haber: Jean-Claude Villeneuve bir ölüsevici. Ölüm beni Paris'te bir diskotekte sabaha karşı dörtte buldu. Doktorum beni uyarmıştı ama akıl her zaman üstün gelmiyor. En tehlikeli tutkularımın dans ve içki olmadığına inanmıştım, yanılmışım (bundan hâlâ pişmanlık duyarım). Ayrıca, FRACSA'daki rutin meşguliyetim, işimde ve insanların çok kullandıkları bir deyimle iç dünyamda bulamadığım o şeyi, aşırılığın verdiği doyumu, her gece Paris'in o günlerde moda olan eğlence merkezlerinde aramama neden oluyordu. Ama bundan söz etmemeyi, ya da bu konulara mümkün olduğu kadar az değinmeyi yeğliyorum. Kısa bir süre önce boşanmıştım, otuz dört yaşındaydım, ölümüm birden gerçekleşti. Ne olduğunu anlayamadım bile. Kalbimde bir anlık bir sancı, hayallerimin kadını Cecile Lamballe'nin sakin yüzü ve dans pisti, pistteki insanları ve gölgeleri yutarcasına çılgınca d... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Zeynep Heyzen Ateş, “Güzel kelimelerin ve mistik gerçekçiliğin adamı”, Radikal Kitap Eki, 19 Şubat 2010 Bir yazar, yazarların ülkeleri dilleridir demişti. Kulağa demagojik geliyor ama ona katılıyorum.” Böyle diyordu kendinizi Güney Amerikalı mı yoksa İspanyol olarak mı görüyorsunuz sorusundan sıkılan Roberto Bolano 1999 yılında aldığı Romulo Gallegos Prize’ın ödül töreninde. Venezuela hükümeti tarafından yılın en iyi İspanyolca romanına verilen bu ödülü Vahşi Hafiyeler romanıyla kazanmıştı ve kariyerinin belki de zirvesindeydi. Bundan yaklaşık on yıl sonra 2666’nın İngilizce çevirisi akla hayale sığmayacak bir başarı elde edecek ama ne yazık ki yazar o günleri göremeyecekti. Latin Amerikalı iki şairin yirmi yıla yayılan hikâyesini anlatan Vahşi Hafiyeler, Bolano’yu edebiyatın meşhur isimleri arasına kattı, Güney Amerika’nın en önemli yazarlarından birine dönüştürdü. Marquez ve Ariel Dorfman gibi yazarların onu ‘yaratıcı’ ve ‘yetenekli’ g... Devamını görmek için bkz. | |
Elif Tanrıyar, “Latin Amerika’nın içli sesi”, Sabah, 30 Mart 2010 Elif Tanrıyar, dünya edebiyatının yeni yükselen değeri Şilili yazar Roberto Bolaño’yu kesfetmek için Katil Orospular kitabının ideal bir baslangıç noktası olduğunu söylüyor. Roberto Bolaño, kıymeti ölümünden sonra anlaşılan yazarların ilki değil ve sonuncusu da olmayacak kuşkuşuz. Ama bugünlerde tüm dünyada öylesine bir Bolaño rüzgârı esiyor ki dikkatleri çekmeyecek gibi de değil! Edebiyatta yaşanan bu Bolaño kasırgası önce Latin dünyasını ve çok geçmeden de tüm dünyayı vurdu. Ve her geçen gün de artıyor. Roberto Bolaño aslında edebiyata ilk şair olarak adım atmış. Ancak şair olarak istediği başarıyı gösterememiş ve galiba yazdıklarını kendisine bile pek beğendirememiş! Evlendikten sonra para sıkıntısı baş gösterince düz yazıya geçmeye karar vermiş ve ilk romanlarının basıldığı 40’lı yaşlarından itibaren şansı dönmüs. Onun en önemli iki romanından biri olarak gösterilen Vahşi HafiyelerDevamını görmek için bkz. | |
Ceylan Koryürek, “Katil Orospular”, Cumhuriyet Kitap Eki, 8 Temmuz 2010 Roberto Bolaño Şilili bir yazar. Pinochet'nin darbesinden sonra direnişe katıldı, tutuklandı ama kurtuldu. Hayatının geri kalanını sürgün yaşadı. Yazları bağbozumu, gece bekçiliği, bulaşıkçılık, satıcılık gibi çeşitli işlerde çalıştı. 'İnfrarealist şiir hareketi'ni başlattı, sonra düzyazıya döndü. İlk romanları kırk yaşında basılmaya başlandı. Katil Orospular'la beraber Türkçeye çevrilmiş üç kitabı var. Azrail'in namlusundan çıktı mı kurşun, ölüm karşısında sıfır yerine geçen hayat, işte denkleşti her şey. Roberto Bolaño, ölü bir ozana verilen ödülle, alkışlarla dünyada kendini 'suskunluğa adayan' ölüme karşı. Katil Orospular kitabının ismi beni dehşete düşürdü, ilerleyen sayfalarda ismin hayatın acımasızlığıyla özdeşleştiğini gördüm, sanki insanlar buharlaşıyor gölgeleri kalıyor, gölgeleri onların katili oluyordu. Yaşama kavgası içinde ilerleyen zamana karşı kuşkuyla b... Devamını görmek için bkz. | |
|