| ISBN13 978-975-342-540-7 | 13x19,5 cm, 152 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Yaz Evi, Daha Sonra Özgün adı: Sommerhaus, später Çeviri: İlknur Özdemir Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Kasım 2005 |
"Bence birlikte güzel kışlar geçirdik. Bir kış mıydı, birkaç kış mı? Artık bilemiyorum, sen olsaydın, zaten önemi yok, derdin. Kar yağıyordu, dondurucu bir soğuk vardı, ve ne zaman keşke donsam desem, sanki beni anlayacakmış gibi bakardın bana. Güneş çıktığında gezmeye giderdik. Gölgeler uzardı ve sen dallardaki buz kristallerini kırıp yalardın. Buzun üstünde düştüğünde gözlerimden yaşlar gelene kadar gülerdim, birbirimize hiçbir söz vermedik, ben de öyle olsun istiyordum zaten, yine de, beni bağışla, bensiz yaşayacağın bütün kışları kıskanıyorum." Judith Hermann, günümüz Alman edebiyatının önde gelen genç yazarlarından biri. Soğukkanlı bir anlatımla sıradan insan hayatlarını, taşrayı ve avareliği konu alıyor; olup biten her şey sanki ancak böyle olabilirmiş gibi öyküyü kendi sesine bırakıyor. Öykülerde en çarpıcı yan ise adeta somut mevcudiyet kazanmış bir koku: yaşlılığın, geçip gidenin, gelmekte olanın inatçı ve mutlak kokusu. Okuru yaşamın beyhudeliği duygusundan koruyan son derece diri ve parlak sezgisiyle bu yazarı seveceğinizi düşünüyoruz. | İÇİNDEKİLER |
Kırmızı Mercanlar Kasırga (Something farewell) Sonja Bir Şeyin Sonu Balili Kadın Hunter-Tompson Müziği Yaz Evi, Daha Sonra Camera Obscura Oder'in Bu Yanında | OKUMA PARÇASI |
Sonja öyküsünden giriş bölümü, s. 46-51. Sonja esnekti. Yani ince bir ağaç dalı gibi esnekti demek istemiyorum, bedeni değildi esnek olan. Sonja'nın kafasının içi esnekti. Bunu açıklamak biraz zor. Belki kafamda pek çok şey kurmama izin verdiği içindi esnekliği. Kendisini nasıl istersem öyle hayal etmeme olanak tanıyordu, tanımadığım biri olabilirdi, küçük bir tanrıça ya da sokakta karşılaşılan ve yıllar sonra bile korkunç bir pişmanlık duygusuyla hatırlanan herhangi bir kadın. Budala olabilirdi ya da namuslu, alaycı ve akıllı da. Muhteşem olabilirdi ve güzel, zaman zaman küçük bir kız da olurdu, lacivert mantolu, solgun yüzlü, ve tam anlamıyla sıradan biri: sanırım aslında hiçbir şey olmadığı için bu kadar esnekti. Sonja'ya, Hamburg'dan Berlin'e yaptığım bir tren yolculuğunda rastladım. Verena'yı ziyaret etmiş, eve dönüyordum. Onun yanında sekiz gün kalmıştım ve ona çok âşıktım. Verena'nın kiraz gibi dudakları, kapkara saçları vardı, her sabah o saçları örer, bilek... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Vecdi Erbay, “Sıkıcı hayatlar, başarılı öyküler”, Haziran 2006 Judith Hermann’ın Yaz Evi, Daha Sonra kitabı yakın zamanda raflardaki yerini aldı. Hermann, 1970 Berlin doğumlu. Gazetecilik eğitimi gören yazar, bir süre New York’ta gazeteci olarak çalıştı. Öykü ve romanları çeşitli ödüller aldı. Hermann’ın ilk kitabı olan Yaz Evi, Daha Sonra, on yedi dile çevrilmiş. Bu “ilk kitap” vurgusu önemli. Çünkü kusursuz öyküler yer alıyor Yaz Evi, Daha Sonra’da. Bu ilk kitapta, kimi acemilikleri hoş görmek babında söylenen “genç yazar” izlenimi uyandırmıyor Judith Hermann. Daha en baştan belirlemiş öykülerinin konusunu, kişilerini, dilini... Bunun verdiği rahatlık, kuşkusuz ciddi bir emek istiyor ve anlaşılan o ki Hermann, kalemi eline alıp masanın başına oturmadan çok önce harcamış bu emeği. Okurun beğenisine sunduğu ilk kitabı Yaz Evi, Daha Sonra’nın on yedi dile çevrilerek okurla buluşması, bu emeğinin karşılığı olsa gerek. <... Devamını görmek için bkz. | |
|