| ISBN13 978-975-342-686-2 | 13x19,5 cm, 144 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Korkuyorum Anne İnsan Nedir ki... Yayıma Hazırlayan: Semih Sökmen Kapak Tasarımı: Haluk Tuncay |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Nisan 2009 |
"Korkuyorum Anne, kendini dünyanın taşrasında hissetmiyor, komplekssiz ve aydınlık. Bu nedenle belki de daha önce hiç bir filmimizin başaramadığı kadar evrensel. Ezik değil, dünyalı, ama yine de tanıdık ve buralı. Bir senaryo daha ne yapsın? İyi ki çekilmiş de iyi bir film olmuş. Çekilmeseymiş, 'iyi senaryo nedir ki?' sorusuna sessiz bir cevap olarak kalırmış. Oysa şimdi, 'iyi film nedir ki?' sorusuna, hapşırıklı, kahkahalı, martı ve vapur sesli bir cevap olarak hem okunmayı, hem de seyredilmeyi hak ediyor. Üstelik bunu, tekrar tekrar tadına varılacak bir zevk olarak vaat ediyor." -Feride Çiçekoğlu | OKUMA PARÇASI |
Feride Çiçekoğlu, Korkuyorum Anne "En İyi Senaryo", s. 9-12. Korkuyorum Anne filmi, İnsan Nedir ki adıyla 23. İstanbul Film Festivali sırasında ilk kez seyirciyle buluştuğu Nisan 2004'ten gösterime çıktığı 17 Mart 2006 tarihine kadar pek çok festival gezdi, pek çok ödül aldı. Bizim sinemamız için alışılmadık cesaretteki teması ve anlatım tarzı nedeniyle kimi festivallerde filmin hakkının yendiği olmuştur, bence; ama filmin gösterim öncesi gittiği her yerde hakkı teslim edilen çok temel bir unsuru vardı ki o da senaryosuydu. 42. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde de "en iyi senaryo" ödülü alan Korkuyorum Anne'yi şimdi artık yalnızca filmden değil, okuyarak da izleme şansımız var. Bu hem sinemamız, hem de özellikle sinema öğrencilerimiz için çok önemli bir şans. Kendi başına bir senaryo okulu. Çünkü, Korkuyorum Anne bizim sinemamız için eşsiz ve benzersiz bir senaryo. Bir başyapıt. Korkuyorum Anne'yi bir senaryo başya... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Derviş Şentekin, “İnsanlar sonsuza ayrılır!”, Radikal Kitap Eki, 8 Mayıs 2009 Son dönem Türk sinemasında ayrı bir yere konulması gereken yönetmenlerden biridir Reha Erdem; ne önceki kuşaklardan ne de kendi döneminden ‘aynı küme’ye dahil edebileceğimiz yönetmen vardır. (Burada bir parantez açıp, Zeki Demirkubuz, Derviş Zaim, Nuri Bilge Ceylan ve Fatih Akın’ı da kendi kulvarlarında ilerleyen yönetmenler olarak anmak gerek.) Erdem, meraklılarının dışında çok az insanın izleyebildiği (sinematürk sitesinin yazdığına göre 1604 kişi izlemiş) A Ay’la (1988) başladığı yolculuğunu Hayat Var’la sürdüren Erdem, bu ilk filminin ardından on yıl ‘ortalarda’ görünmemiş. 98’de çektiği, paranın insan hayatını trajediye dönüştürmesini anlattığı Kaç Para Kaç da yine sinemaseverler arasında bir kült filme dönüşse de yine yoğun bir izleyici kitlesiyle buluşamamış. (Bu, ‘yoğun bir izleyici’ isteği, insanın kendisiyle ilgili değil midir biraz da; sevdiğiniz bir filmin çok ... Devamını görmek için bkz. | |
|