ISBN13 978-975-342-593-3
10.5X15 cm, 224 s.
LİSTE DIŞI
BASILMAYACAK
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
AYIN ARMAĞANIAYIN ARMAĞANI
Diğer kampanyalar için
 
Metis Ajanda 2007: Cadılar
Kapak ve Grafik Tasarım: Emine Bora
Hazırlayan İsim: Emine Bora, Müge Gürsoy Sökmen
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Kasım 2006
2. Basım: Ocak 2007

İlk defa 2004 yılında yılbaşı armağanı olarak hazırlamıştık Metis Ajandası’nı. Metis okurlarının beğeni ve ilgilerinin sonucu artık gelenekselleşen Metis Ajandası kitapçılarda yerini aldı. Ajanda’nın bu yılki teması Cadılar. Yataklarımızın altında vatan hainlerinin saklandığı, çekmecelerimizden bölücülerin fırladığı bu dönemde, siz sevgili okurlarımızın çeşit çeşit öcülere hazırlıksız yakalanmaması için tarihin en uzun soluklu sürek avlarından birini konu aldık ajandamızda. Zındık, münafık, muhalif, haddini bilmez, halk düşmanı cadılar kimlerdi, nelere maruz kaldılar, günümüze kadar hangi efsanelerle sürdüler, bugün bize normal gelen nice görüşün oluşmasında, nice sistemin kurulmasında bu cadı avlarının nasıl bir etkisi oldu?

Daha çok hurafeye değil daha çok eleştirel akla ihtiyacımız olan bugünlerde, yeni sürek avları için çağrılar çıkartılıyor. Haçlı Ruhu canlandırılmaya çalışıldıkça aklın yerini giderek duygusal bir tepkicilik alıyor, müslüman mahallelerinde de cadı avları, linç kışkırtmaları başlıyor. Oysa bizim atalarımız değil şunu diyen Engizisyoncular: Şeytan, okuyabildiğimizden daha hızlı yazıyor!

Hıza devam!

Metis Yayınları

İÇİNDEKİLER
Takvim (2007/2008)
Yıllık Plan
...ego mortale perficiat
Çok kadının olduğu yerde çok cadı olur
Cadılar ve modern çağ: Evkadınlaştırma
Şu ebeler yok mu!..
Tıp ve cadılık
Cadıların katli ve modern toplumun doğuşu
“Selam Macbeth, selam sana...”
“Size cadı diyorlar... Cadı Mediha Hanım!”
Kabilelerde cadı inanışları
Türk edebiyatında cadı kavramı
Üzerimize sanki camız çökmüş...
Bir zamanlar Çin’de...
Uğursuz hayvanlar vesaire...
Bir varmış, bir yokmuş
Ortaçağ ve cadılar
Elemtere fiş kem gözlere şiş
Süt büyüsü / Tereyağı cadısı
Bu cadı, bu değil, bu cadı, bu değil...
Merhametinize sığınırım...
“Ne desem bilmiyorum...”
Lilith efsanesi
Mönüyü görebilir miyim lütfen...
Ustalardan cadılar galerisi
Salı sallanır, çarşamba allanır

Kaynakça
İlgili Kurumlar
Önemli Telefonlar
Hastaneler
Telefon Kodları
Saat Farklılıkları
Büyükelçilikler / Konsolosluklar
Telefon Defteri
Notlar
ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER

Gökhan Akçura, “İki erkek konuşuyor”, Radikal Kitap Eki, 29 Aralık 2006


(...)

A- İşin gücün yok mu senin? Kitap ekinde bir ajanda mı tanıtacaksın?

B- Evet ama, bu sadece bir ajanda değil.

A- Ne peki?

B- Ne bileyim... Cadılar icin rehber, bir nevi akıl defteri... Öyle bir şey.

A- Yani bildiğimiz gibi bir ajanda değil mi? Hani günbegün bölümleri olan?

B- O da var tabii... Ama bir ajandadan çok daha fazla bir şey bu...

A- Anlatmaya çalış,

B- Hazırlayanların mutlaka tarihi bağları var bu cadılarla. Bakalım kimlermiş: Emine Bora, Müge Sökmen. Aile ağaçlarını incelemeliyiz...

A- Yani bir çeşit cadı kumpasıyla karşı karşıyayız...

B- Maksat kapaktan belli zaten. "Şeytan okuyabildiğimizden hızlı yazıyor" motto! Lakin altındaki imza biraz akıl karıştırıcı: Engizisyon.

A- Onu bile amaçları için kullanıyorlar belli ki...

B- Bu da bir şey mi? Kendi tarihlerini yazıyorlar çaktırmadan. Mesela 13 Şubat neyin yıldönümü?

A- Bilmem, neyin?

B- İngiliz Kralı VIII. Henry'nin beşinci karısı Catherine Howard sadakatsizlikle suçlanmış ve başı kesilmiş. Yıl 1542. Şimdi ne mânâ? 500 yıl öncesinde kalmış bu olay niye hatırlatılıyor?

A- Hakikaten niye?

B- Mesaj şu: Kötülük yapın tarihe geçin! Bir cadı ajandası gelir; sizi yeniden bulur! Açık değil mi? Şöhrete ulaşamanın en kolay yolu.

A- Vay be! Gerçi, 500 yıl beklemesi gerekmiş ama olsun...

B- Ajanda içinde birçok yazılar, makaleler var. İlmi yönü kuvvetli. Çeviriler...

Devamını görmek için bkz.

Gülenay Börekçi, “Zamane Cadısının El Kitabı”, Akşam, 24 Aralık 2006

Ajanda dediğin cicili bicili olur. Şöyle çiçekli böcekli bir şey. Ya da sayfaları modern sanatın başyapıtlarıyla süslenmiş olanlardan... Ama renkli. Ama şık. Kenarına köşesine şirin notlar iliştirirsin. Güzel şeyler yazar, neşeli cümleler kurarsın. Çok çok yazarsın. Dolu dolu, boş boş yazarsın. Minicik kediler, kalpler filan çiziktirirsin şuraya buraya. Yazarken esnemezsin. Sıkılmaya bile vaktin yok ki!

Bense tersim işte, huysuzum. Başka türlü ajandalarım oluyor o yüzden. Bir tanesi 'öykücü cadı' Sibel Ateş'ten. Dilek ağaçları vardır ya, kumaş bağlarlar dallarına, kapağı tam öyle işte, deli kızın bohçası gibi... Bir minik kumaş parçası da ben bağlayabilirim mesela, o derece tahrik ediyor insanı 'gel, dilek dile' diye.

Öteki, Metis Yayınları'ndan. Kitap görünümünde. Emine Bora ile Müge G. Sökmen hazırlamış. Adı 'Cadılar'. Kapağı mor. 'Şeytan, okuyabildiğimizden daha hızlı yazıyor' ibaresi kışkırtıcı. İçinde hayatı kolaylaştıran şeylere dair notlar var; yemek tarifleri, iksirler, mevsimsel dönüşümler, irili ufaklı hatırlatmalar, şarkılar, romanlardan alıntılar...

Küçükken 'cadıcılık' diye bir oyun icat ettiğimi, topladığım çiçekleri ezip rengarenk sularını minik şişelere doldurduğumu, soranlara 'Ben cadıyım, iksir yapıyorum' dediğimi, büyüyünce de hep 'büyüperest' kaldığımı biliyorlar mı acaba?

Sanmam. Onlar kadın ve aydın olarak üzerlerine düşeni yaparak tarih boyunca 'cadı' diy...

Devamını görmek için bkz.

Sevim Gözay, “Cadıya her gün bayram”, Nokta, 21-27 Aralık 2006.

Geçen gün, hayatım boynca sahip olduğum en güzel ajandayı satın aldım 2007 için. Üstelik yine hayatım boyunca satın aldığım en ucuz ajanda bu galiba. Metis Yayınları’nın, “Cadılar” ajandası. Tüm cadıların çantası için, vazgeçilmez aksesuar. Bir mini ajandada arayacağınız her şey var içinde: Telefon defteri, önemli günler, ayrıntılı 2007-2008 takvimleri, yıllık plan çizelgeleri… Ve tabii ki her gün için, dört-beş satır not alabileceğiniz kutucuklar.

Ama en güzel yanı, adı üstünde, “Cadılar” teması… Kapağında Ortaçağ’a ait bir cadı çizimi ve Engizisyonun uyarısı var. “Şeytan okuyabildiğimizden daha hızlı yazıyor.”

Sayfalar arasına cadılarla ilgili bol bol bilgi, çizim serpiştirilmiş. Ortaçağ’da cadılık suçlamasıyla yakılan kadınlardan tutun da, günümüzde bile kadınlara yakıştırılan “cadılık”lar ve ıslah etme çabaları. Tabii en önemlisi, satır aralarına sinen hem eğlenceli hem de “uyandırıcı” bakış açısı: Cadığılın erdemleri nelerdir ve cadılığımızın tadını çıkarmayı nasıl öğreniriz?

2007’de her cadının çantasında bulunması gereken bu şahane ajandayı Emine Bora ve Müge G. Sökmen birlikte hazırlamışlar. Fiyatı sadece 4 YTL. Birkaç tane alıp kız arkadaşlara yeni yıl hediyesi olarak dağıtmak bütçeyi zorlamaz. Çok ucuza, ardındaki niyet “malı götürmek” olmaktan, gerçekten hem eğlenip hem emek vererek de şık ve özgün şeyler yapılabileceğini göstermesi, bu devirde insana ayrıca umut veriyor.

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2025. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X