| ISBN13 978-975-342-748-7 | 13x19,5 cm, 208 s. |
KAMPANYADA Liste fiyatı: 182.00 TL İndirimli fiyatı: 81.90 TL İndirim oranı: %55 {"value":182.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"459","item_name":"Liberalizmin Kıyılarında Siyaset","discount":100.10,"price":182.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Liberalizmin Kıyılarında Siyaset Farklılık, Popülizm, Devrim, Ajitasyon Özgün adı: Politics on the Edges of Liberalism Difference, Populism, Revolution, Agitation Çeviri: Emine Ayhan Yayıma Hazırlayan: Savaş Kılıç Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Şubat 2010 |
Liberalizmin perspektifi dışında bir demokrasi mümkün mü? Meksikalı siyasetbilimci Benjamin Arditi, günümüzün önde gelen düşünürleriyle (örneğin Laclau, Zizek, Rancière, Badiou) yaratıcı bir biçimde hesaplaşmaya girişerek "liberal demokrat mutabakat"ı sorguluyor. Farklılık, popülizm, devrim ve ajitasyon kavramları çevresinde girişilen bu sorgulama sonucunda "başka tür bir demokratik siyaset" için stratejiler öneriyor. Bugün siyasal alanın hepimiz tarafından az çok hissedilen bir özelliğini vurguluyor Arditi: "Farklılık"ın öne çıkarılması üzerine kurulu olan kimlik siyasetinin sahip olduğu itici gücün eşitlik talebi yerine gitgide ayrıcalık talebine dönüşmesinin taşıdığı parçalayıcı risklere dikkat çekiyor ve liberalizmin öcü olarak gördüğü iktisadi ve siyasi "popülizm"in iddia edildiği kadar demokrasiye ters olmadığını savunuyor (Freud'un "dahili yabancı ülke" metaforundan da yardım alarak). Düşünce evrenimizden kovulan "devrim" kavramı, bir anda gerçekleşen ikonik bir değişim yerine, sürekli düşünülen, hayal edilen, tasarlanan ve her an vuku bulabilecek/bulabilen bir değişim olarak tasavvur edilmeli. Devrim böylece hayali bir hedef olmaktan çıkabilir, elle tutulur bir hale gelebilir. Demokrasinin, liberal demokrat siyaset anlayışı dışında nasıl tasavvur edilebileceğini merak edenler için. | İÇİNDEKİLER |
Teşekkür Önsöz
Giriş Bir İç Çeper Olarak Kıyılar
Birinci Bölüm Farklılığın Görünmeyen Yüzü ve Tikelciliğin Sınırları Göstergebilim ve Kültür Savaşlarının Bazı Programatik Sonuçları Post-Modern Bir Toplum mu? Vattimo'nun Kumarı Daha İhtiyatlı Bir İyimserlik Yönelim Sapmasının Görünmeyen Yüzü Çeşitliliğin Görünmeyen Yüzü Tümeller/Evrenseller, Haklar Söylemi ve Liberalizm
İkinci Bölüm Bir Demokrasi Hayaleti Olarak Popülizm Popülizm ve Demokrasi İnanç ile Şüphecilik Arasındaki Yarık ve Popülizmin Ele Avuca Sığmazlığı Hayaletvari Dönüşler
Üçüncü Bölüm Demokratik Siyasetin İç Çeperi Olarak Popülizm Popülizmin Etrafını Saran Sözel Duman Bir Temsil Tarzı Olarak Popülizm Demokratik Siyasetin Bir Semptomu Olarak Popülizm Demokrasinin Görünmeyen Yüzü Olarak Popülizm
Dördüncü Bölüm Karıştırılmış ve Çalkalanmış: "Olanaklının Sanatı"ndan Özgürlükçü Siyasete Olanaklının Gerçekçi Kodlanışı Bütünleyici Olarak Olanaksız Açığa Çıkarma/Tercüme Olarak Ajitasyon Özgürleşme, Devrim Yapma ve Siyasetin Ara Bölgesi
Beşinci Bölüm Bir Devrimden Bahsetmek: Yasın Sonu Gidenin Arkasından Tutulan Yas Sınırı Polemikleştirmek: Radikal Bir Değişim Ne Kadar Radikal Olmalıdır? Vaat ile Figür Arasındaki Oyun Olanaksız Olan İçin Duyulan Coşku Olarak Devrimci Gerçekçilik Vaat Figürleri ve Devrimin Yinelenebilirliği Sosyalist Bir Tahayyülün Kartpostalları
Kaynakça Dizin | OKUMA PARÇASI |
GİRİŞ, “Bir İç Çeper Olarak Kıyılar”, s. 13-23. Liberalizmin kıyılarında siyasetten bahsetmek ne anlama geliyor ve bunun siyasi düşünce açısından neden önem arz etmesi gerekiyor? Bu sorulara, öncelikle, buradaki denemelerin ne olmadığı hakkında birkaç şey söyleyerek cevap vereyim. Bu denemelerin amacı, liberalizmin görünmeyen yüzünü (şayet bundan liberalizmin sözgelimi eşitlik ve dayanışma üzerindeki olumsuz yan etkileri anlaşılıyorsa) tanımlamak ve eleştirmek değil. Bu konuda zaten bir hayli yazılıp çizildi. Bu denemeler liberalizmin hüküm sürdüğü tarihsellik sonrası bir dünyada yaşadığımız yollu sava karşı çıkan müdahaleler siciline işlenecek yeni bir kayıt da değil. Bu konuda da epey bir şey söylendi, zaten tarihin sonu tartışmasının girdilerini çıktılarını kaydetmenin de bir lüzumu kalmadı. Buna karşılık, söz konusu denemelerde yapılmaya çalışılan, siyasetten bahsederken kişinin kendini "liberal" nitelemesini askıya almak zorunda hissettiği veya en azından siyaset a... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Beyaz Arif Akbaş, “Bir iç çeper olarak kıyılar”, BirGün Kitap Eki, 3 Nisan 2010 Liberalizm büyük bir kriz yaşamaktadır ve dünyamızın her geçen gün daha da yaşanmaz bir yer haline gelmiş olması bazı entelektüellerce önceden fark edilmiş ve bu konuda bazı kitaplar yayımlanmıştır. Buna rağmen farklı düşünüp olaya daha değişik açılardan bakan bazı düşünürlerde yok değildir. Liberalizmin perspektifi dışında bir demokrasi mümkün mü? Meksikalı siyasetbilimci Benjamin Arditi, günümüzün önde gelen düşünürleriyle (örneğin Laclau, Zizek, Rancière, Badiou) yaratıcı bir biçimde hesaplaşmaya girişerek "liberal demokrat mutabakat"ı sorguluyor. Farklılık, popülizm, devrim ve ajitasyon kavramları çevresinde girişilen bu sorgulama sonucunda "başka tür bir demokratik siyaset" için stratejiler öneriyor. Ve bu manada orijinal bazı fikirler geliştiriyor. Bugün siyasal alanın hepimiz tarafından az çok hissedilen bir özelliğini vurguluyor Arditi: "Farklılık"ın öne çıkarılması üzerine kurul... Devamını görmek için bkz. | |
Semih Gümüş, “Düştüğü yerden ayağa kalkmak”, Radikal Kitap Eki, 4 Haziran 2010 Hatırlamak, sanılanın tersine, toplumsal belleğin başarısız olduğu bir bilinç içi süreçtir. Bu önermenin tarih kavramının gerçeklik kazanma biçimiyle iç içe bulunduğunu hep tartışıyoruz, ama hatırlama edimi bireysel bilincin içeylemi olarak asıl anlamını dışavurur ve bu da geçmişle kurduğumuz ilişkiye ancak sınırlı bir niteliksel katkı yapar. Bir duygu durumu olarak hatırlamak, düşünsel tepkinin yanında, yeterli bir iç sorgulama gücü oluşturmaz. Geçmişe duyduğumuz özlemin nitelikli bir düşünce olarak kendini göstermesi için onu eleştirmek zorundayız. Hatırladıklarımızı ölü zamanların içinden çıkarıp hemen önümüze getirir eleştiri. Geçmişle bütünleşmenin yolu budur. Sosyalizmin yaşadığı serüveni anakronik olmaktan çıkaran da hatırlama edimi değil, olumlu nostaljinin eleştiriyle sıçradığı düzeydeki düşünsel niteliğidir. Benjamin Arditi, Liberalizmin Kıyılarında Siyaset’te yas... Devamını görmek için bkz. | |
|