| ISBN13 978-975-342-758-6 | 13x19,5 cm, 128 s. |
Liste fiyatı: 136.00 TL İndirimli fiyatı: 108.80 TL İndirim oranı: %20 {"value":136.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"436","item_name":"Demokrasi Ne Âlemde?","discount":27.20,"price":136.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Demokrasi Ne Âlemde? Özgün adı: Démocratie, dans quel état? Çeviri: Savaş Kılıç Yayıma Hazırlayan: Tuncay Birkan Kapak Tasarımı: Semih Sökmen Katkıda Bulunan: Giorgio Agamben, Alain Badiou, Daniel Bensaïd, Wendy Brown, Jean-Luc Nancy, Jacques Ranciere, Kristin Ross, Slavoj Zizek Hazırlayan İsim: Eric Hazan |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Mayıs 2010 | 3. Basım: Mart 2023 |
"Metis Defterleri" dizisinde günümüzün canalıcı önemdeki siyasal ve kültürel konularını ele alan, eleştirel düşüncenin gelişmesine katkıda bulunabilecek tematik makale seçkilerine yer veriyoruz. Dizideki kitaplardan bazılarını, Türkçede ya da başka dillerde yazılmış makalelerden biz derledik; bazıları ise başka dillerde yapılmış, hazır bulduğumuz, ancak nitelikli ve başarılı derlemeler oldukları için bu koleksiyona dahil ettiğimiz çeviri kitaplar. Dizinin ilk kitabı Demokrasi Ne Âlemde? La Fabrique yayınevi editörlerinin yaptığı bir derleme. "Demokrasi", herkesin çok kolay kullandığı, çok geniş mutabakat sağlamış bir kelime. "Demokrat" da öyle. Her zaman olumlu bir değer atfediliyor. Ancak sıklıkla herkesin aynı şeyi kastetmediğine tanık oluyoruz. Bütün dünyada olup bitenler düşünülürse siyaset ve hukuk alanında demokrasi adına vahim bir durum ortaya çıkıyor. Kitabın tartışma konusu işte bu soru: Bugün "demokrasi" kelimesini kullanmanın bir anlamı var mı? Yoksa, neden? Varsa, hangi anlamda? Günümüzün en ufuk açıcı düşünürlerinden bazılarının bu soruya verdikleri cevapları bir araya getiren kitap, demokrasinin tarihte ve günümüzde taşıdığı imkânları ve tuzakları sergiliyor. | İÇİNDEKİLER |
Eric Hazan Sunuş
Giorgio Agamben Demokrasi Kavramı Üstüne Giriş Notu
Alain Badiou Demokrasi Bayrağı
Daniel Bensaïd Daimi Skandal
Wendy Brown "Artık Hepimiz Demokratız..."
Jean-Luc Nancy Sonlu ve Sonsuz Demokrasi
Jacques Rancière Demokrasiye Karşı Demokrasiler
Kristin Ross Satılık Demokrasi
Slavoj Zizek Demokrasiden Tanrısal Şiddete
Yazarlar | OKUMA PARÇASI |
Sunuş, s. 9-10. 1920'lerde La Révolution surréaliste (Sürrealist Devrim) dergisi pek çok sayısında, ortak noktaları haklarında yeni bir şey söylemenin imkânsız olması olan aşk, intihar, ruhunu şeytana satma gibi birtakım konularla ilgili soruşturmalar düzenlerdi. Ancak Artaud, Crevel, Naville, Ernst, Buñuel'in üstünden neredeyse bir asır geçmiş olmasına rağmen bizleri hâlâ şaşırtan cevapları üst üste binerek bu konulara ışık tutmayı bilmiştir. Kafamızda işte bu örnekle ve şu şekilde ifade edilen bir soruyla yola çıktı bu kitap: Öyle görünüyor ki günümüzde "demokrasi" kelimesi çok geniş bir mutabakat sağlıyor. Şüphe yok ki bu kelimenin anlamı veya anlamları konusunda zaman zaman hiç de hoş olmayan bir üslupla tartışıyoruz. Ama bizlerin içinde yaşadığı "dünya"da demokrasi kelimesine olumlu bir değer atfedilmesi genel olarak kabul görüyor. Sorumuzun çıkış noktası da bu işte: Sizin için "demokrasi" kelimesini kullanmanın bir anlamı var mı? Yoksa, neden? Varsa, ke... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Suat Hayri Küçük, “Kapitalizmin markası demokrasi”, Birgün Kitap Eki, 24 Temmuz 2010 Her olay özneyi varoluşa, yaratmaya çağırır ve var olanın bilgi düzenini bozmaya-sökmeye kışkırtır. Yaşamın duyumsandığı bu oluş anlarında anlamın sınırlarının ihlali olarak mutluluk, aşk, arzu ve erdem tıpkı varlığın rahmi olarak sanat gibi hiç olmadığı kadar siyasal şeylerdir. Doğrudan ve kısa yollar yükseklik ve derinlik boyutlarını paranteze alarak ilerler. Bu türden indirgeyici yollar tıpkı çatışan nesnelerin temsillerinin birbirine benzemesi gibi zeminin hemen üstünden gerilmiş ip gibidir. Yürüme praksisine karşıt olarak sanki yolcuyu çelmelemek için gerilmiştir. Söylem alanında da aynı diyalektik çalışır. Sözcükler, kıyısını yanında taşıyan nehirler gibi değer ve anlam yükleriyle bizi kendi paralaksı içine çekerler. Kendisini özgürleşmenin filozofu olarak tanımlayan ve tarihsel zorunluluk fikriyle kavgası süren Ranciere der ki, “Siyasal mücadele, aynı zamanda kelimeleri sahiplen... Devamını görmek için bkz. | |
|