| ISBN13 978-975-342-628-2 | 13x19,5 cm, 152 s. |
Liste fiyatı: 145.00 TL İndirimli fiyatı: 116.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":145.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"370","item_name":"Bakış ve Ses","discount":29.00,"price":145.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Bakış ve Ses Özgün adı: Le regard et la voix Çeviri: İzzet Yasar Yayıma Hazırlayan: Semih Sökmen Görsel Tasarım: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ekim 2007 | 4. Basım: Ekim 2022 |
Uzun yıllar ünlü sinema dergisi Cahiers du cinema'nın yayın yönetmenliğini yapan Pascal Bonitzer, sinemayı sinema yapan temel özellikleri tek tek sorgulama konusu haline getirmiş özgün bir düşünürdür. Bu dergide yayımlanmış yazılarını bir araya getiren Bakış ve Ses, daha önce yayımladığımız Kör Alan ve Dekadrajlar gibi, temel bir saptamayla yola çıkıyor: Sinema, teknik aygıtın yapısından, çekim koşullarından, montajdan ve yönetmen-oyuncu ilişkisine dair belli kabullerden kaynaklanan, mekanikleşmiş bir temsil ideolojisine sahiptir. Bu yüzden sinemanın yarattığı yaşayan, canlı, hareket halindeki alan derinliğinin ortaya çıkardığı "gerçeklik etkisi"ni soruşturmak ilk görev olmalı. Makalelerin tümünde yorumun merkezinde "bakış" var: hem yönetmenin bakışı, hem o bakışı devralanlar olarak bizim perdeye bakışımız. Diğer yandan Bonitzer'e özgü en önemli katkı, sinemada sesin kullanım biçimine, dış sese ve dış sesin nasıl bir "nesnellik ve otorite" kaynağı olarak kullanıldığına dair özel vurgusu. Kitapta, Amarcord ve Gece Bekçisi gibi iyi bilinen, klasikleşmiş bir dizi film ile Ayzenştayn, Buñuel, Godard, Straub ve Antonioni gibi yönetmenler ve belgesel sinema üstüne güzel yazılar okuyacaksınız – film seyretmekle kalmayıp, birer yapım olarak filmlerin nasıl çalıştığı üzerine düşünmeyi sevenler için. | OKUMA PARÇASI |
Gülen Ağız, s. 144-147. 1. Müstehcenlik Histoire de Paul'ün en çarpıcı yanı müstehcenliği. Yansıttığı tımarhane, hapishane dünyasının derin, temel, yaşasaydı André Bazin'in (filmi severdi) diyeceği gibi ontolojik müstehcenliği. Yoksulluktan daha müstehcen ne var? Kapatılmışların dünyası da yoksul bir dünyadır: Maddi bakımdan yoksuldur, olup bitenler açısından yoksuldur, özünde yoksuldur. René Féret bunu iyi gösterir, o kadar iyi gösterir ki sonuç dayanılmazdır: yeni gelenin zorunlu soyunmasının isyan ettirici müstehcenliği (işlevsel soyunmanın müstehcenliği), ardından tek tip elbisenin, pijamaya benzeyen biçimsiz, renksiz şeyin giyilmesi; diğer kapatılmışların çizgili pijaması, puanlı pijaması, pamuklu gömleği, soğuk bir mezbahayı andıran çıplak salon, yapılan yataklar, değiştirilen çarşaflar, sarmalanan vücutlar, radyonun kesilmeyen, boğuk, cıvık sesi, insan seslerinin, müziğin ve gürültülerin acısız, hıçkırıksız, kasınmasız uzun öğürtüsü, bütün bunlar, ... Devamını görmek için bkz. | |
|