| ISBN13 978-975-342-171-3 | 13X19,5 cm, 400 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Unutkan Tarih Sovyet Sonrası Türkdilli Alan Çeviri: Ercan Eyüboğlu Yayıma Hazırlayan: İ. Kaya Şahin, Semih Sökmen Kapak Fotoğrafı: Rıza Kapak Tasarımı: Semih Sökmen Hazırlayan İsim: Semih Vaner |
Kapak ve İç Baskı Yaylacık Matbaacılık Ltd. Mücellit Fatih Mücellit Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Aralık 1997 |
Bugün "Türki Cumhuriyetler" diye anılan Orta Asya ülkeleri, Semerkand ve Buhara'nın simgeleştirdiği zengin bir geçmişe sahiptir. Ancak uzun yüzyıllar süren hegemonyalar altında bu bölge sanki tarihin unutkanlığı sonucu bir tür tarihsiz yaşama mahkûm edilmiştir. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte Orta Asya ülkeleri, kendi Doğu'muza Batı'nın bize baktığı gibi bakmaya alışmış bizler için yeniden görünürlük kazandı. Kendi aralarında ve Türkiye ile dil ortaklığı bulunan bu bölge ülkelerine dikkatin artması doğal ve sevindirici. Ancak bu dikkat ve ilginin duygusal, coşkusal bir milliyetçiliğe değil, bilgiyle beslenmeye ihtiyacı var. Çünkü bu ülkeler Türkiye ile, ya da en azından kendi aralarında bir bütünlük sergilemek şöyle dursun, aynı jeopolitik bölgenin ülkeleri olarak birbirleriyle karmaşık, kimi zaman çatışmacı da olabilen ilişkilere sahipler. Hem kendi içlerinde hem aralarında büyük farklılıklar var. Her biri sancılı bir değişim sürecinin sorunlarıyla boğuşuyor... İşte Unutkan Tarih, kolaycı yaklaşım ve değerlendirmeler karşısında, bölgedeki hareketliliği anlama çabasıyla oluşturuldu. Pantürkizm'in kökenlerinden ve tarihsel dönüşümünden yeni bağımsız devletlerde ulusal kimliklerin kuruluşuna; çeşitli milliyetçiliklerin yeniden doğuşundan dünya ekonomisine dahil olma çabalarına; nüfus ve göç hareketlerinden İran, Türkiye ve Rusya'nın bölgedeki tutum ve etkilerine kadar pek çok olgu ele alınıyor bu kitapta. Ortadaki bütün kardeşlik söylemine karşın bugüne değin neredeyse yalnızca folklorik özellikleriyle tanımlanan bu toplumların, kendilerine ve kendi dışlarına nasıl baktıklarını, nasıl bir ekonomik ve siyasal ortam içinde bulunduklarını öğrenmenin, bu coğrafya için kullanılan ezbere formüllerin, kahramanlık ve mazlumluk öykülerinin ötesine geçip bu toplumları anlamaya çalışmanın ilk adımı olabileceğini düşünüyoruz. | İÇİNDEKİLER |
Sunuş, Semih Vaner
Ulusal Kimlik İfadeleri "Prometeci" Hareket, Etienne Copeaux "Türk Ocakları" ve "Dış Türkler", Füsun Üstel Rusya Federasyonu'nda Bağımsızlık Hareketleri - Tatarlar, Nadir Devlet Orta Asya'da Siyasal Değişmeler ve Tarihyazımı Tacikistan ve Özbekistan, 1987-1993, Stéphane A. Dudoignon Komünizm Sonrası Moğolistan'da Milliyetçilik ve Cengiz Hancı Yenilenme, Françoise Aubin Osmanlı İmparatorluğu ve Türkdilli Rusya'da Panislamizm, Selim Deringil
Siyasal İfadelerin Belirişi Türkdilli Dünyada Demokrasi Sorunu, Semih Vaner Transkafkasya ve Orta Asya'daki Gelişmeler Karşısında İran, Muhammed Rıza Celili Çin'de Yaşayan Türkdilli Nüfusa Uygulanan Pekin Politikası, Michel Jan Rusya'nın Bir Güney Politikası Var mı?, Anne de Tinguy
Bölgesel Durum "Türk Alanı"nda Farklılıklar ve Göç Hareketleri, Marcel Bazin Kültürel ve Demografik Bir Alan Olarak Eski Sovyet Orta Asyası, Alain Blum Kazakistan: Asya Devinin Potansiyeli ve Ekonomik Modeli, Alain Giroux İran'ın Bölgesel Ekonomi Politikasının Yeni Yönelimleri, Feridun Hâvend Türkdilli Cumhuriyetlerin Dünya Ekonomisine Yerleştirilmesi ve Türkiye'nin Rolü, Deniz Akagül Türkiye: Tarımda Bölgesel Bir Güç, Ahmet Şahinöz Sonuç, Françoise Aubin, Jean Coussy, Semih Vaner Haritalar: Kafkasya - Orta Asya - Moğolistan ve Çin - Göç Alanları | OKUMA PARÇASI |
Semih Vaner, Sunuş, s. 7-10 Elinizdeki bu ortak yapıt, bu satırların yazarının Paris'te bulunan akademik bir kuruluş olan, siyaset sosyolojisi ve uluslararası ilişkiler konusunda uzman "Siyasal Bilimler Ulusal Vakfı"na (Fondation nationale des sciences politiques) bağlı "Uluslararası Araştırmalar ve Etüdler Merkezi"nde (Centre d'études et de recherches internationales), 1990 yılında başlattığı çalışmanın ürünlerinden biridir. "Bölgesel ve uluslararası yeniden yapılanmada Türkiye ve Türklük Alanları" (La Turquie et l'aire turque dans la nouvelle configuration régionale et internationale) başlığını taşıyan bu kişisel ve ortak çalışmanın saiki açıktı: Sovyet imparatorluğunun ani çöküşünün, bu bütünün güneyinde yarattığı sonuçlar. Bu gelişmeler, özellikle şoka hazırlıksız yakalanan Türkiye'nin dış politikasını ve Türkiye ile Çin arasındaki uzun kuşak üzerindeki, çoğu Türkdilli olan toplumların geleceğini yakından ilgilendiriyordu. Kitap üç bölüm üzerine kurulu. Biri... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Cumhuriyet Kitap, 8 Ocak 1998 Bugün "Türki Cumhuriyetler" diye anılan Orta Asya ülkeleri, Semerkand ve Buhara'nın simgeleştirdiği zengin bir geçmişe sahiptir. Ancak uzun yüzyıllar süren hegemonyalar altında bu bölge sanki tarihin unutkanlığı sonucu bir tür tarihsiz yaşama mahkûm edilmiştir. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte Orta Asya ülkeleri, kendi Doğu'muza Batı'nın bize baktığı gibi bakmaya alışmış bizler için yeniden görünürlük kazandı. Kendi aralarında ve Türkiye ile dil ortaklığı bulunan bu bölge ülkelerine dikkatin artması doğal ve sevindirici. Ancak bu dikkat ve ilginin duygusal, coşkusal bir milliyetçiliğe değil, bilgiyle beslenmeye ihtiyacı var. Çünkü bu ülkeler Türkiye ile ya da en azından kendi aralarında bir bütünlük sergilemek şöyle dursun, aynı jeopolitik bölgenin ülkeleri olarak birbirleriyle karmaşık, kimi zaman çatışmacı da olabilen ilişkilere sahipler. Hem kendi içlerinde hem aralarında büyük farklılıklar var. Her biri sancılı bir değişim sü... Devamını görmek için bkz. | |
Zeynep Göğüş, “Unutkan Tarih”, Sabah, 12 Ocak 1998 Fransa'da Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü'nde görevli Semih Vaner'in hazırladığı Unutkan Tarih'in adını duyar duymaz çok kıskandığımı itiraf ediyorum! Kitabın tanıtım yazısında Orta Asya'nın tarihsiz yaşamaya mahkûm edildiği belirtilmiş. Vaner'in amacı, Orta Asya'ya Batı'nın bize baktığı gibi bakan bizlere, değişik bir göz egzersizi yaptırmak. Farklı bakış açısıyla bir kitap da ben yazmaya başladığım için kıskandım Unutkan Tarih başlığını… Buna karşılık ben olsam kitabın alt başlığını atarken daha cesur davranırdım. Unutkan Tarih'in alt başlığı "Sovyet Sonrası Türk Dilli Alan…" Semih Vaner kitabın başlığı için tereddüte düştüklerini Nilüfer Kuyaş'a anlatırken Türk Dünyası tanımını neden kullanmadıklarını anlatıyor: "Bunu aşırı milliyetçiler sahiplendi diye uzak durduk. Türk alanları mı diyelim, onu da pek tutmadık. Sonunda Türk dilli alan dedik." Türkiye'de Orta Asya konusunun aşırı milliyetçil... Devamını görmek için bkz. | |
Server Tanilli, “Türkdilli Cumhuriyetleri Tanımak...”, Cumhuriyet, 12 Haziran 1998 90'lı yılların başında Sovyetler Birliği'nin çöküşünün yığınla sonucundan biri de, Orta Asya halklarının bağımsızlıklarını kazanmalarıydı. Bu Türkdilli Cumhuriyetler, o yıllardan bu yana uluslararası politikada, en başta da komşuları Rusya, Çin ve İran'ın ilgi odaklarından biri. Etnik ve kültürel bağlarımız dolayısıyla, işin içinde biz de varız. Birden bastıran gelişmeler, Türkiye'nin dış politikasını hazırlıksız yakalamıştı. O yıldan bu yana olup bitenler, görece ticaret bağlarının kurulması, gidip gelmeler, toplantılar, Asya'nın Türkdilli Cumhuriyetlerini biraz daha yakından tanımamıza olanak sağladı. Öyle de olsa, o dünyanın ulusal kimliği, siyasal söylemleri, bölgesel durumu üstüne yığınla sorun var ki, yeni yeni farkına varıyoruz. Bizi, eskinin basmakalıp düşüncelerinden sıyırıp alacak pek zengin bir tartışmalar kapısı açılmıştır. Onların içinde yer almak, bir tavır takınmak, sözkonu... Devamını görmek için bkz. | |
|