| ISBN13 978-605-316-105-9 | 13,5x21,5 cm, 552 s. |
Liste fiyatı: 420.00 TL İndirimli fiyatı: 336.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":420.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"116","item_name":"Hayatımı Yaşarken, Cilt II","discount":84.00,"price":420.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Hayatımı Yaşarken, Cilt II Özgün adı: Living My Life Kitabın Baskıları: | İkinci Cilt İlk Basım: Nisan 1997 | 3. Basım: Ocak 2021 |
Belo-Ostrov, 19 Ocak 1920: Ah parlak rüya! Ah yakıcı inanç! Ah Matuşka Rossiya, Devrim'in acıları içinde yeniden doğdun, Devrim'le çekişme ve nefretten arındın, kurtuluşun bütün insanlığı kucakladı. Rusyam, kendimi sana adayacağım! 17 Mart 1921: On gün boyunca aralıksız devam eden top sesleri bu sabah aniden kesildi. Petrograd'ın üstüne, bir gece önceki susmayan silah seslerinden daha ürkünç bir sessizlik çöktü. Hepimiz merak içindeydik, ama ne olup bittiğini öğrenmek imkânsızdı. Akşama doğru, bu gerginlik sessiz bir korkuya dönüştü. On bin ölü veren Kronştadt zaptedilmiş, kent kan gölüne dönmüştü. Yıkılmıştık. Çökmüş bir vaziyette oturarak, gözlerimi geceye diktim. Petrograd, siyah kefen içinde korkunç bir ceset gibi asılı duruyor, sokak lambaları, bu cesedin baş ve ayak uçlarında yanan mumlar gibi solgun sarı ışıklarıyla titreşiyordu. 1 Aralık 1921: Trendeyim. Rüyalarım yok olmuş, inancım yıkılmış, yüreğim sanki bir taş! Matuşka Rossiya binlerce yarayla kanıyor, toprağına ölüler saçılmış. Donmuş tren penceresindeki parmaklığı kavradım ve hıçkırıklarımı bastırmak için dişlerimi sıktım. Saint-Tropez 1931: Hayatım. En yüce doruklarına tırmandığım gibi, en derin dehlizlerine de indim. Amansız acılarıyla yoğruldum, gürül gürül akan neşesiyle coştum. Kâh en koyu umutsuzluklara, kâh en ateşli umutlara kapıldım. Hayatımı doludizgin yaşadım. Kök salıp, ardından ıstırapla topraktan sökülmek yerine, son yudumuna kadar içip kadehi yere çalmak gerek. İlk kez 90’lı yıllarda Kaos Yayınları ile birlikte yayımladığımız iki ciltlik Hayatımı Yaşarken’in gözden geçirilmiş yeni basımını 68 Devrimi’nin 50. yılını kutlamak üzere yayımlıyoruz. | ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Nesrin Tura, “Anarşistlerin Kraliçesi Kızıl Emma”, Pazartesi, Ağustos 1997 Pazartesi'nin 17. Sayısında (Ağustos 1996), Hayatımı Yaşarken'in Metis'ten Beril Eyüboğlu'nun çevirisiyle çıkan ilk cildini tanıtırken, Goldman'ın yaşamı, mücadelesi ve kişiliğinin yanı sıra feminizmine de değinmiştim. Anarşist feminizmin öncülerinden sayılan Emma Goldman'ın feminizminin ne yaşantısında ne de teorisinde sorunsuz olmadığını, kadınların ezilmişliğinden, erkeklerden çok, isyan etmedikleri için kadınları sorumlu tuttuğundan, kadınlarla girdiği üstü örtülü rekabet ilişkilerinden, kısacası Emma'nın feminizminin kadın dayanışması damarının oldukça zayıf olduğundan söz etmiştim; erkekler dünyasında sivrilmiş bir kadın olarak ödediği bedellerden de. Bunlarla yaşamının ilerki bölümlerinde yüzleşip yüzleşmediğini merak etmiştim. İkinci cilt merakımı giderdi: Emma'nın feminizminde, her türlü çalkantıya rağmen bir gelişme değil, bir gerileme var gibi geldi bana. Bu ikinci ciltte, R... Devamını görmek için bkz. | |
|