| ISBN13 978-975-342-086-0 | 13x19,5 cm, 240 s. |
Liste fiyatı: 204.00 TL İndirimli fiyatı: 163.20 TL İndirim oranı: %20 {"value":204.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"70","item_name":"Yasa Koyucular ile Yorumcular","discount":40.80,"price":204.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Yasa Koyucular ile Yorumcular Modernite, Postmodernite ve Entelektüeller Üzerine Özgün adı: Legislators and Interpreters On Modernity, Post-Modernity and Intellectuals Çeviri: Kemal Atakay Yayıma Hazırlayan: Meltem Ahıska, Yıldırım Türker Kapak Resmi: Ben Shahn Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Kasım 1996 | 5. Basım: Kasım 2018 |
Bugün entelektüelin konumu nedir? Toplumun yazgısını değiştirmeye, hatta etkilemeye gücü var mıdır? Böyle bir gücü hiç olmuş mudur? Entelektüel kavramı nasıl ortaya çıkmış, işlevi ve anlamı nereden nereye gelmiştir? Bauman, Yasa Koyucular ile Yorumcular'da, modernite ve postmodernite kavramlarını, "entelektüel rol"ün yerine getirildiği birbirinden tamamıyla farklı iki bağlama ve bunlara yanıt olarak gelişen stratejilere işaret etmek üzere kullanıyor. Bu karşıtlıktan yararlanarak Batı Avrupa tarihinin (ya da Batı Avrupa'nın egemen olduğu tarihin) son üç yüzyılını entelektüel praksis açısından kuramlaştırıyor. Yazara göre, entelektüel çalışmaya ilişkin tipik modern stratejiyi en iyi sergileyen şeylerden biri "yasa koyucu" eğretilemesidir. "Bu rol, görüş ayrılıklarını hükme bağlayan yetkeli ifadeler kullanmayı ve bir kez seçildiklerinde doğru ve bağlayıcı hale gelen görüşleri seçmeyi içerir. Bu durumda hüküm verme otoritesi, entelektüellerin toplumun entelektüel olmayan kesimine oranla daha kolay eriştikleri üstün (nesnel) bilgi tarafından meşrulaştırılır." Bu konudaki tipik postmodern stratejiyi ise "yorumcu" eğretilemesi gösterir. Yani, "bir topluluğa özgü gelenek içinde dile getirilmiş ifadeleri, bir başka geleneğe dayanan bilgi sistemince anlaşılabilecek şekle çevirmeyi içerir. En iyi toplumsal düzeni seçmeye yönelmek yerine bu strateji, özerk (bağımsız) katılımcılar arasında iletişimi kolaylaştırmak amacını taşır; iletim süreci içinde anlamın çarpıtılmasını önlemeye çalışır." Bauman bu iki stratejinin kaynağını ve etkilerini, Batı ile dünyanın öteki ülkeleri arasındaki ilişkilerde, Batı toplumlarının iç örgütlenmesinde, bilginin ve bilgiyi üretenlerin bu örgütlenme içindeki yerlerinde ve entelektüellerin yaşam tarzlarında arıyor. Bunu yaparken de, modernite projesinin vaatlerine ve iflasına ilişkin kuramsal tartışmaların yanı sıra, günümüzde farklı toplumsal denetim mekanizmalarının kurulması, "yeni yoksullar"ın oluşması gibi olguları gündeme getiriyor. Bu çerçevede cevap aradığı en önemli soru ise, tamamlanmayı bekleyen modernite projesinde entelektüellerin nasıl yeniden yer alabileceği. | İÇİNDEKİLER |
Giriş Entelektüeller: Modern Yasa Koyuculardan Postmodern Yorumculara
1 Paul Radin ya da Entelektüellerin Etiyolojisi 2 Les Philosophes: Arketip ve Ütopya 3 İktidar/Bilgi Sendromunun Toplumsal Kökeni 4 Bahçıvanlara Dönüşen Avlak Bekçileri 5 Halkı Eğitmek 6 Kültürün Keşfedilmesi 7 İdeoloji ya da Fikirler Dünyasını Kurmak 8 Yasa Koyucunun Düşüşü 9 Yorumcunun Yükselişi 10 İki Ulus, Bugünkü Durum: Baştan Çıkarılanlar 11 İki Ulus, Bugünkü Durum: Bastırılanlar 12 Sonuçlar: Gerekenden Bir Fazla
Dizin | OKUMA PARÇASI |
Giriş, "Entelektüeller: Modern Yasa Koyuculardan Postmodern Yorumculara", s. 7-13 Yirminci yüzyılın ilk yıllarında "entelektüeller" sözcüğünün türetilişi, Aydınlanma çağı boyunca bilginin üretilip yayılmasıyla bağlantılandırılmış olan o toplumsal merkeziliği ve o küresel kaygıları yeniden yakalamaya ve bir kez daha vurgulamaya yönelik bir girişimdi. Sözcük, ulusun zihnini etkileyip politik liderlerinin hareketlerine biçim vermek suretiyle siyasal sürece doğrudan müdahale etmeyi ahlaki sorumlulukları ve kolektif hakları olarak gören romancıların, şairlerin, sanatçıların, gazetecilerin, bilim adamlarının ve toplumca bilinen başka kişilerin oluşturduğu karışık bir topluluğu kapsıyordu. Sözcük türetildiği sıralarda, les philosophes [felsefeciler; bkz. 2. Bölüm] ya da la république des lettres'in [edebiyat cumhuriyeti; bkz. 2. Bölüm] torunları, kısmi ilgileri ve belli bir alanda odaklanmış kaygılarıyla, çoktan uzmanlık bölgelerine çekilmişlerdi. Dolayısıyla sözcük, meslekler... Devamını görmek için bkz. | |
|