| ISBN13 978-605-316-299-5 | 13x19,5 cm, 216 s. |
KAMPANYADA Liste fiyatı: 190.00 TL İndirimli fiyatı: 114.00 TL İndirim oranı: %40 {"value":190.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"11574","item_name":"Toba Tek Singh","discount":76.00,"price":190.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Toba Tek Singh Çeviri: Arzu Çiftsüren Kapak Resmi: Rufino Tamayo Kapak Tasarımı: Emine Bora Sonsöz: Ali Çakmak |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Kasım 2023 |
Parçalanmanın, dağılmanın, kaybetmenin hikâyelerini okuyacaksınız Toba Tek Singh’de. Yıllarca akıl hastanesinde yaşamasına rağmen ancak Hindistan-Pakistan bölünmesinde “nereye” ait olduğunu dert eden Beşen Singh; sefalet koşullarında yaşamasına rağmen gururu en çok kibirli müşterisinin tavrıyla kırılan Sugandhi; bütün güçlüklerle mücadeleye hazır olduğunu iddia etmesine rağmen bu dünyanın bir fahişenin iç çekişiyle nasıl olup da çökmediğine şaşıran devrimci Selim’le tanışacaksınız. Manto’nun ironik üslubunun ve bazıları müstehcenlik iddiasıyla yargılanan hikâyelerinin çarpıcı örneklerinden oluşan bu seçkide Hindistan’daki devrim kokusuna karışan gübre kokusunu duyacak, Hindu-Sih-Müslüman fanatizminin girdabında çoktan kaybedilmiş davaların dile getirilişine tanık olacaksınız. Arzu Çiftsüren’in Urducadan çevirdiği Toba Tek Singh’i Ali Çakmak’ın Sonsöz’üyle yayımlıyoruz. | İÇİNDEKİLER |
Titwal’in Köpeği Toba Tek Singh 1919’dan Bir Hikâye Buzdan da Soğuk Muzeil Siyah Şalvar Hakaret Gösteri Devrimci Yeni Kanun Aşk Hikâyesi Üstte, Altta ve Ortada Bay Muiniddin Duda Pehlivan Melek Manzur Püsküller
Sonsöz: Aziz Manto Ali Çakmak
| OKUMA PARÇASI |
Arzu Çiftsüren, "Çevirmenin sözü" 1947 yılında Pakistan’ın kurulmasıyla, Hindistan’da yaşayan Müslümanların Pakistan’a, Pakistan tarafında yaşayan Hindu ve Sihlerin Hindistan’a göç etme zorunluluğu ortaya çıkıp her iki taraftan on iki milyon kişi sınırın diğer tarafında yaşamaya mecbur bırakılınca, göç esnasında evlerinden koparılan insanların yaşadığı trajik hikâyeler bu dönemde yazılan öykülere konu olmuştur. Urdu edebiyatının kuşkusuz en güçlü yazarlarından Saadat Hasan Manto, insanların yollarda öldürülmesi, çeşitli işkencelere maruz kalması, kadınların tecavüze uğraması, evlerin tarumar edilmesi, anayurtlarından ayrılmak durumunda bırakılan kişilerin yıllarca beraber yaşadıkları dostlarından, sahip oldukları topraklardan koparılması gibi göç sürecinde meydana gelen olayları ve sonrasında oluşan kimlik sorununu eserlerinde büyük bir ustalıkla işlemiştir. 1912 yılında Müslüman bir ailenin çocuğu olarak Hindistan’da dünyaya gelen Manto, bölünmeden sonra... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Emek Erez, "Saadat Hasan Manto'nun 'Deliler Gemisi'", Gazete Duvar, 29 Aralık 2023 Bir ülkenin edebiyatıyla ilk kez karşılaşma, başka bir ülkeden yazarı ilk kez okuma metinle kurduğumuz ilişkiye nasıl yansıyor? Saadat Hasan Manto’nun, Toba Tek Singh kitabındaki öyküleri okurken, aklıma geldi bu soru. Bir ülkenin edebiyatına ilk kez temas ediyorsanız başta bir yabancılık hissetmeniz doğal kabul edilebilir sanırım. Çünkü her ne kadar metni kendi dilinizde okuyor olsanız bile orada başka bir kültürle, aşina olmadığınız adlandırmalarla karşılaşmanız muhtemel. Ancak şöyle bir durum oluşuyor; metin ilerledikçe, başta yabancı olan tanıdık hale gelmeye başlıyor. Metin aracılığıyla bir dünyanın içine giriyorsunuz ve artık orada yaşamaya başlıyorsunuz. Zihniniz sizi oraya taşıyor, size orada bir yer veriyor ve yabancılık, yerini aşinalığa bırakıyor. Elbette kurmaca metin bir temsil okur olarak katıldığımız bu yeni yer, başka ülke veya grup metne yaz... Devamını görmek için bkz. | |
Öykü Gizem Gökgül, "Toba Tek Singh: Hayatın Ortasına Kıyıdan Çıplak Dalış", erikhirsizi.blogspot.com, 8 Ocak 2024 Saadat Hasan Manto 1912’de Hindistan’ın Pencap bölgesinde Müslüman bir ailenin çocuğu olarak doğmuş. Emperyalist güçlerin sömürdüğü halkları birbirine kırdırdığı döneme tanıklık eden Manto’nun, bir katliamı konu edinen “Gösteri” adlı öyküsü ilk yayımlanan öyküsü olmuş. Öykülerinin yanı sıra oyunları ve senaryoları da bulunan Manto alkolizm nedeniyle tedavi görmüş ve öykülerindeki müstehcenlik nedeniyle hem Hindistan’da hem Pakistan’da yargılanmış. Ancak erken yaşta hayata veda ettiğinde cenazesine binlerce kişi katılmış. Manto’nun öykülerinde, Hindistan-Pakistan bölünmesinin yarattığı sancı ve bu bölünmeyle birlikte hâkim kılınmak istenen ulusal anlatının dışına itilenler yer alıyor. Delileri, fahişeleri, garibanları, göçe zorlananları anlatırken onlara acımak yerine onlardaki özgürlük, sevme gücü gibi olumlu duygulara işaret etse de, bu duygu... Devamını görmek için bkz. | |
Ayesha Jalal, "Manto ve “Toba Tek Singh” öyküsü", K24, 29 Şubat 2024 “Her gün böylesine bir merhametsizlikle dökülen kan kimin kanı?” diye hayıflanmıştı Urdu yazar Saadat Hasan Manto 14 Ağustos 1947’de Bombay’daki bağımsızlık kutlamalarına anlam vermeye çalışırken. Pakistan ile Hindistan bağımsızlıklarını iki ayrı ülke olarak ilan etmişti. Halk coşku içindeydi: “Hindustan Zindabad” (Hindistan sen çok yaşa) ve “Pakistan Zindabad” (Pakistan sen çok yaşa) tezahüratları, din namına işlenen cinayetler, tecavüzler ve kundaklamalar silsilesiyle çelişen bir görüntü veriyordu. Manto şaşkındı, ne düşüneceğini bilemiyordu. Yurdunun Hindistan mı yoksa Pakistan mı olduğuna bir türlü karar veremiyordu. “Din etinin akbabalar tarafından koparıldığı kemikleri nerede yakmayı ya da nereye gömmeyi düşünüyorlar?” Madem artık esaret altında değillerdi, Hindistan alt kıtasının insanları hangi hayalleri kuracaktı? Şimdi de bir başkalarını mı kendilerine köle edeceklerdi? Bütün bu büyük... Devamını görmek için bkz. | |
|