| ISBN13 978-605-316-057-1 | 13x19,5 cm, 224 s. |
Liste fiyatı: 194.00 TL İndirimli fiyatı: 155.20 TL İndirim oranı: %20 {"value":194.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"11241","item_name":"Ben Buradan Okuyorum","discount":38.80,"price":194.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Ben Buradan Okuyorum Kitapların Değişen Dünyası Özgün adı: Where I'm Reading From Çeviri: Roza Hakmen Yayıma Hazırlayan: Özge Çelik Kapak Tasarımı: Emine Bora, Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Kasım 2016 | 4. Basım: Temmuz 2021 |
Kurmacaya ihtiyacımız var mı? Her kitabı ille de bitirmemiz mi lazım? Yeni mecra ve formatlar okuma deneyimimizi nasıl etkiliyor? Bakış açımızı onaylamak için mi, yoksa sorgulamak için mi okuruz? "En büyük" romancılara kim, neye göre karar veriyor? Uluslararasılaşma eserlerin içeriğini nasıl etkiliyor? Yazar biyografileri ne işe yarar? Roman yazmak artık bir "iş" haline mi geldi? Tim Parks Ben Buradan Okuyorum’da bu sorulara cevap ararken, yıllara yayılan eleştirel okumalarından yararlanarak edebiyat ve edebiyatın amacı hakkındaki varsayımlarımızı altüst ediyor. Birbirini tamamlayan bu otuz yedi metin "uluslararası" romanın ortaya çıkışıyla "yerel" edebi üslupların nasıl kaybolduğunu, piyasa güçlerinin "ciddi" kurmacayı nasıl şekillendirdiğini, çevirinin hesapta olmayan etkilerini, edebiyat eleştirisi alanındaki sıkıntıları, yazarların hayatları ve eserleri arasındaki sorunlu ilişkiyi inceliyor. Parks, zihin açıcı yakın okumalarla ve tekrar tekrar dönüp kendine bakarak, yazarların –ve okurların– bir taraftan yeni küresel sistemin, diğer taraftan bu sistemin alametifarikası olan romanın baskısından kaçıp kaçamayacakları üzerine düşünüyor. Okuyan, yazan, çeviriyle uğraşan herkesin aklından geçirdiği sorulara dair kuşatıcı bir kitap bu. | İÇİNDEKİLER |
Teşekkür Önsöz
Birinci Bölüm Kitabın Çevresindeki Dünya
1. Öykülere İhtiyacımız Var mı? 2. Kitapları Neden Bitirelim? 3. E-kitaplar Yetişkinler İçindir 4. Okuma Mücadelesi 5. Telif Hakkı Önemli mi? 6. Sıkıcı Yeni Küresel Roman 7. Yanlış Okumak 8. Yukarı Doğru Okumak 9. Okurlar Niye Fikir Ayrılığına Düşer? 10. Ben Buradan Okuyorum
İkinci Bölüm Dünyada Kitap
11. Konuştuğumuz Kitaplar (Ve Konuşmadıklarımız) 12. Nobel’in Kusuru Ne? 13. Kuralsız Bir Oyun 14. En Ayrıcalıklı Uluslar 15. Dünyada Başıboş Yazmak 16. Dışarı Çıkmayan Sanat 17. Üslupsuz Yazmak 18. Edebiyat ve Bürokrasi 19. Kloroforma Boğulmuş Sığınak 20. Yazarları Azizlere
Üçüncü Bölüm Yazarın Dünyası
21. Yazarın İşi 22. Kazanmak İçin Yazmak 23. Para Daha İyi Yazmamızı Sağlar mı? 24. Korku ve Cesaret 25. Söylemek ve Söylememek 26. Aptalca Sorular 27. Geveze Zihin 28. Romana Kısılmak 29. Öykülerimizi Değiştirmek 30. Ölümüne Yazmak 31. Benim Hayatım, Onların Arşivi
Dördüncü Bölüm Dünyalaraşırı Yazmak
32. "Siz Aynı Tim Park mısınız?" 33. Yurtdışında Çirkin Amerikalılar 34. İngilizceniz Görünüyor 35. Dil Polisine Övgü 36. Karanlıkta Çevirmek 37. Benim Romanım, Onların Kültürü | OKUMA PARÇASI |
Önsöz, s. 9-12 Her şeyi baştan düşünme zamanı geldi. Her şeyi. Yazmanın anlamını, bir okur kitlesi için yazmanın anlamını - hangi okur kitlesi için? Yazmaktan ne bekliyorum? Para mı? Kariyer mi? Takdir mi? Toplumda bir yer mi? Yönetimde değişiklik mi? Dünya barışı mı? Yazmak bir hüner mi, terapi mi? Hüner olduğu için mi, yoksa ona rağmen mi terapi? Bir kimlik inşa etme, toplumda bir yer inşa etme çabası mı? Yoksa amacı sadece kendimi eğlemek, başkalarını eğlendirmek mi? Karşılığında para almasam yazmaya devam eder miyim? Okumanın anlamı ne peki? Başka insanlarla konuşabilmek için onların okuduğu şeyleri mi okumak istiyorum? Hangi başka insanlar? Onlarla niçin konuşmak istiyorum? Zamanımın adamı olabilmek için mi? Yoksa başka zamanları, başka yerleri tanımak için mi? Dünya görüşümü doğrulamak için mi okuyorum, sorgulamak için mi? Yoksa görüşümü sorgulamak için okumak, gerçekten düşündüğüm gibi cesur bir adam olduğum yolunda teskin edici bir doğrul... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Semih Gümüş, "Okuyarak ölümsüzleşmek", Radikal Kitap, 1 Aralık 2016 Yazarak ölümsüzleşmek gibi sözleri vardır kimi yazarların. Okuyarak ölümsüzleşmek daha doğru geliyor bana. Bütün olarak edebiyatın ne işe yaradığını sorduğumuzda, belki herkesi ilgilendiren bir sorundan söz açıyoruz. Oysa okumanın anlamı yalnızca bizi ilgilendiriyor. ‘Niçin yazıyorsunuz?’ sorusuna, “Arkadaşlarım beni sevsin diye” yanıtını veriyor Márquez. Oysa kitap okuduğumuz için sevilmeyi beklemek yersiz olur. Kendi kendimize ve kendimiz için okuyoruz. Tim Parks’ın Ben Buradan Okuyorum kitabının daha ilk sayfasında Cioran da, “Ölüm mutlak son olarak kabul edildiğinden beri herkes yazıyor!” diyor. Onun ironisi bir yana, okumaktan mahrum kalmaktır ölümü hemen yanına çağıran ve bunun daha güçlü bir anlamı olduğunu düşünüyorum ben. Tim Parks’ın okumak üstüne yaptığı çeşitlemelerin bazılarını her gün konuştuğumu görüyorum ama bazılarını da ilk kez o düşündürüyor. ‘Okuduğum... Devamını görmek için bkz. | |
Mert Tanaydın, "Kitapların değişen dünyasında bir ufuk taraması", Sabitfikir, 12 Aralık 2016 Her sıradan okur gibi, kitabevinin raflarından bir kitap seçip kasada parasını ödedikten sonra, o kitabı önce okuyor ardından kendi kitaplığıma koyuyorum. Bu esnada bin yıllar boyunca güçlükle tamamlanmış bir döngüyü, basitçe yerine getirmiş oluyorum. Barış koşullarında yaşamanın ve kültür endüstrisinin mümkün kıldığı bu basit eylem, bir zamanlar silah tehdidi altında, gizli gizli yapılıyordu. Hâlâ zaman zaman gerçekleşen elim olaylar, bu baskının neye benzediğini hatırlatıyor. Savaş zihniyetini aşamamış insanların kültür üretimini nasıl etkileyebileceğini acıyla anlıyoruz. (Charlie Hebdo’da hayatını kaybeden veya yaralanan meslektaşlarımızın savaşa programlanmış insanlar tarafından vurulduklarını ürpererek gördük. Bu esnada bir alışveriş merkezinin ya da havaalanının "lounge" salonunda bir elektronik cihaz vasıtasıyla, Salman Rushdie’nin Şeytan Ayetleri romanın... Devamını görmek için bkz. | |
Ali Bulunmaz, "'Hiç bu kadar edebiyat olmamıştı'(!)", K24, 15 Aralık 2016 Parks, kaleme aldığı romanların yanı sıra Nobel Edebiyat Ödülü’ne ilişkin aykırı açıklamalarıyla öne çıkmıştı. Ödül komitesinin kuruluş ilkelerinden seçimlerine dek pek çok konuda eleştiriler yönelten yazar, “en iyi”lerin seçiminin her zaman şaibeli olduğunu ve olmaya devam edeceğini dile getirmişti. Yoğun okuma gerektiren bu seçim süreci, Parks’a göre büyük boşluklar barındırıyor. Üstelik farklı kültürlerden yazarların eserlerinin dikkatle ve sindirilerek okunması gerektiği gibi bir gerçek karşısında ödül komitesinin buna layık davranıp davranmadığını da ciddi ciddi sorgulamıştı açıklamasında. Bu nedenle ödülün baştan yanlış bir işleve sahip olduğunu, belli akım ve yazarların öne çıkarılmasını sağladığını, hiç gereği yokken bazı isimlere prestij kazandırılmaya uğraşıldığını dile getirmişti. Parks’a göre kazananlar ve kazanamayanlar arasındaki mesafeyi açan Nobel Edebiyat Ödülü, şekil olar... Devamını görmek için bkz. | |
Ali Çatal, "Ben Buradan Okuyorum", azizmsanat.org, 22 Aralık 2016 "Edebiyat ölüyor mu diye endişelenmemize gerek yok aslında. Hiç bu kadar çok edebiyat olmamıştı. Ama belki artık musibete bir sağlık uyarısı eklemenin zamanı gelmiştir." diye noktalıyor Tim Parks Ben Buradan Okuyorum isimli kitabının önsözünü. Evet Parks, ‘musibet’ kelimesini kullanıyor günümüz edebi atmosferini tanımlarken. Gerçekten bir kaza halinde miyiz, neden yazıyoruz, neden okuyoruz gibi felsefi görülecek soruları günümüz okuruna sade bir şekilde soruyor ve sahici yanıtlar üretmeyi dert ediniyor yazar. Dünyada edebi üretimin piyasa tarafından kuşatıldığı, yerelliğin tonunun git gide azaldığı, yirminci yüzyılın nitelikli – niteliksiz yazıları arasında boğulmaya başladığımız yirmi birinci yüzyıl arifesinde bir okur, yazar ve eleştirmen olarak ne yapabiliriz? Kitabı elinize aldığınızda bu sorular aklınızda dolanmaya başlıyor ve okuru yirmi birinci yüzyıl edebi dünyasına h... Devamını görmek için bkz. | |
Irmak Zileli, "Siz de başka bir yerinden okuyun", Sabitfikir Dergisi, 13 Ocak 2017 Ben Buradan Okuyorum, adıyla müsemma bir kitap. Aslında deneme türünün karakteristiğine de uygun. Görünen o ki, Tim Parks’ın karakterine de. Çünkü Parks’ın hemen her denemesinde dikkati çeken, düşüncelerini söyleyişindeki rahatlık. Yalnızca aynı isimli denemeye değil, tüm kitabın her satırında kendini nabız gibi duyuran bir cümle bu; “Ben buradan okuyorum.” Varın siz de başka bir yerinden okuyun demeye getiriyor aynı zamanda. Dolayısıyla okuruna tepeden bakmayan, yalnızca kendi durduğu yerin altını çizen, öte yandan onu da öyle kalın kalın çizmeyen bir dili var denemelerin. Bir paragrafta belli bir fikri savunacak, handiyse onda ısrar edecek gibi dururken, yazının sonuna doğru öteki ihtimalleri de duyuruveren, yer yer okuruna ters köşe yapan bir yazar Tim Parks. Bu yönüyle de ezberinizi çaktırmadan bozuyor. Çaktırmadan, çünkü hiç de dikine gitmeden yapıyor bunu; öy... Devamını görmek için bkz. | |
Gülenay Börekçi, "Tim Parks: 'Musibete bir sağlık uyarısı ekleme zamanı geldi'", Egoist Okur, 28 Mart 2018 Neredeyse 30 yıldır İtalya’da yaşayan İngiliz yazar Tim Parks’ı epeydir takip ediyorum. Europa, Kader, Sevgili Mimi, Mimi’nin Hayaleti başta olmak üzere önemli romanlar yazdı. Şimdiyse okuma deneyimi üzerine 37 denemeden oluşan çok güzel bir kitapla geldi: Ben Buradan Okuyorum, bir sorular kitabı… Her şeyin sürekli değiştiği, yeni mecra ve formların ortaya çıktığı, e-kitapların bile bu yeni formlar karşısında demodeleşmeye yüz tuttuğu, yazarlığın bir uğraş olmaktan çıkıp mesleğe, ticarete dönüştüğü, kitapların okuruyla ancak yayınevlerinin PR departmanları sayesinde buluşabildiği, ödül alacak romancıların sadece edebiyata değil bin türlü farklı kritere göre “önceden” belirlendiği, kurmacanın “piyasa güçleri” tarafından şekillendirildiği, edebiyat eleştirisinin son hızla yok olduğu zamanımızın, okur gözünden hikay... Devamını görmek için bkz. | |
|