| ISBN13 978-975-342-019-8 | 13x19,5 cm, 168 s. |
Liste fiyatı: 156.00 TL İndirimli fiyatı: 124.80 TL İndirim oranı: %20 {"value":156.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"701","item_name":"Karanlık Thomas","discount":31.20,"price":156.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Karanlık Thomas Yeni Versiyon Özgün adı: Thomas L'Obscur, Nouvelle Version Çeviri: Sosi Dolanoğlu Yayın Yönetmeni: Müge Gürsoy Sökmen Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Mart 1993 | 5. Basım: Ocak 2024 |
Önceden tanımlanmış ve sınırları çizilmiş bildik bir dünyanın içine birtakım kişileri ve olayları yerleştirerek kurulan bir dünya değil bu kitaptaki. Karanlık Thomas, "gerçek dünyanın ters çevrilmişi, inkârı" olan bir başka dünyanın içinde, kendi deneyimini ve kendi evrenini yaratan, saf hayal gücünün eseri bir roman... Derin sularda yüzmeyi, uzağa, öte'ye gitmeyi, Blanchot'un düşüncesinin dehlizlerinde dolaşmayı ve kaybolarak başka bir ben bulmayı göze alan okurlar için... | OKUMA PARÇASI |
Açılış Bölümü, s. 7-10 Thomas oturdu ve denize baktı. Bir süre, sanki oraya diğer yüzücülerin hareketlerini izlemeye gelmişçesine, kımıldamadan durdu ve uzakları görmesini engelleyen sise rağmen, gözlerini suyun üzerinde güçlükle duran vücutlara dikip inatla orada kaldı. Sonra, daha güçlü bir dalga onu ıslattığında, o da kum tepeciğine indi ve onu anında yutan çalkantılı suların içine süzülüverdi. Deniz sakindi ve Thomas yorulmadan uzun süre yüzmeye alışkındı. Ama bugün yeni bir güzergâh seçmişti. Sis kıyıyı örtüyordu. Denizin üzerine bir bulut inmişti ve su yüzeyi, sahiden gerçek olan tek şeymiş gibi görünen bir parıltının içinde kayboluyordu. Çalkantılı sular Thomas'yı sarsıyor, ama ona dalgaların ortasında olma ve bildik unsurlar içinde yuvarlanma duygusunu vermiyorlardı. Suyun olmadığını kesin olarak bilmesi, yüzmek için harcadığı çabaya bile lüzumsuz bir egzersiz niteliği veriyor ve bu da ona yılgınlıktan başka bir şey getirmiyordu. Kendine hâkim olabilse bu tür dü... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Irmak Zileli, "Derin sularda yüzebilmek", Radikal Kitap Eki, 2 Kasım 2007 Maurice Blanchot'nun Karanlık Thomas adlı 'anlatı'sını okuduktan sonra, bu yazıyı yazmak üzere masaya geçtiğimde eser üzerine hiçbir açıklama yapamayacağımı fark ettim. Yapmayı istemedim, dersem daha doğru olur. Bu noktada kitabın sonunda yer alan Jean Starobinski'nin 'Karanlık Thomas'yı Okuma Denemesi' başlıklı yazısı, eser hakkında ayrıntılı çözümlemeler içeriyor zaten. Kaldı ki Starobinski'nin de dediği gibi 'Sonuçta, bir açıklamanın başarısızlığı, bir eserin indirgenemezliği ve istisnai durumu hakkında çok şey ifade eder." O nedenle bu yazı, Karanlık Thomas hakkında bir tanıtım yazısı olarak düşünülmüş de olsa, Blanchot üzerine kısacık bir 'değinme'nin ötesine geçmeyecek. "Dünyaya somut bir müdahale olan eylem ile, dünya yüzeyinde pasif bir gösteri olacak yazılı söz karşı karşıya getirilir; eylemden yana olanlar harekete geçmeyen edebiyatı reddederler, tutkuyu arayan... Devamını görmek için bkz. | |
Emek Erez, "Blanchot’nun yazı deneyimi üzerine kısa bir deneme", Edebiyat Haber, 11 Mayıs 2016 Blanchot denince aklımıza “açıklanamayan” bir yazı üslubu gelir. Bu nedenle onun metinleri ve karakterleri üzerine yapılacak yorum her zaman sınırlı olacaktır. Çünkü onun metinleri öznesiz metinlerdir. Ne okur o metne özne olabilir ne de bildiğimiz klasik yazımlardaki gibi arkadan dikte eden bir yazar vardır. Blanchot metinlerinde kendini yok eder ve okur da yok olur. Karakterlerini bir boşluğa bırakır, varlığın ve yokluğun boşluğuna. Örneğin; Karanlık Thomas [1] karakterini düşünelim, Thomas vardır okurken bilirsiniz ama o ne bu dünyadadır ne de başka dünyada yani hem bu dünyada olduğunu hissedersiniz hem de bilmediğiniz başka bir yerde olduğunu, bir kesinliği yoktur. Yazar onun boşluğunda okuru da kaybeder. Onunla birlikte hem varlığı hem yokluğu duyumsarsınız bir yandan “hiç” olduğunuzu kabul eder, diğer yandan o karakter boşluk... Devamını görmek için bkz. | |
Mehmet Çelik, "Karanlık Thomas", Milliyet, 23 Temmuz 2023 Bazı kitaplar vardır görür görmez bir bağ kurarız. İkinci Dünya Savaşı sırasında, 1941’de Nazi işgali altındaki Fransa’da yayımlanmış Karanlık Thomas da işte böyle görür görmez etkileyen, satın aldığım 90’lı yıllardan beri (ilk baskı 1993) defalarca okuduğum daha da okumayı sürdüreceğim bir kitap. Bir yandan Nazi işgaline karşı direnen, 1944’te bir idam mangasının elinden kurtulan Maurice Blanchot (1907-2003) öte yandan Karanlık Thomas ile bulunduğu çağın dertlerinin dışında başka bir boyutta düşünen biri. (Zaten en yakın arkadaşı filozof Emmanuel Levinas’tır.) Karanlık Thomas beni her defasında bazen “fotoğraf” bazen “yazı” üzerine başka bir şeyi düşünmeye çağırır. Mesela nasıl bir şeydir yazı yazmak? Yazı yazma eylemini nasıl anlatabiliriz? Karanlık Thomas toplam on iki bölümden oluşuyor ben sadece birinci bölümünden seçtiğim alıntılarla yazma eyleminin b... Devamını görmek için bkz. | |
|