ISBN13 978-975-342-019-8
13x19,5 cm, 168 s.
Yazar Hakkında
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

Irmak Zileli, "Derin sularda yüzebilmek", Radikal Kitap Eki, 2 Kasım 2007

Maurice Blanchot'nun Karanlık Thomas adlı 'anlatı'sını okuduktan sonra, bu yazıyı yazmak üzere masaya geçtiğimde eser üzerine hiçbir açıklama yapamayacağımı fark ettim. Yapmayı istemedim, dersem daha doğru olur. Bu noktada kitabın sonunda yer alan Jean Starobinski'nin 'Karanlık Thomas'yı Okuma Denemesi' başlıklı yazısı, eser hakkında ayrıntılı çözümlemeler içeriyor zaten. Kaldı ki Starobinski'nin de dediği gibi 'Sonuçta, bir açıklamanın başarısızlığı, bir eserin indirgenemezliği ve istisnai durumu hakkında çok şey ifade eder." O nedenle bu yazı, Karanlık Thomas hakkında bir tanıtım yazısı olarak düşünülmüş de olsa, Blanchot üzerine kısacık bir 'değinme'nin ötesine geçmeyecek.

"Dünyaya somut bir müdahale olan eylem ile, dünya yüzeyinde pasif bir gösteri olacak yazılı söz karşı karşıya getirilir; eylemden yana olanlar harekete geçmeyen edebiyatı reddederler, tutkuyu arayanlar ise harekete geçmemek için yazar olurlar." Maurice Blanchot, 1947'de yazdığı 'Edebiyat ve Ölüm Hakkı' başlıklı yazısında 'eylem' ile 'yazarlık' karşıtlığını böyle ifade ediyor. Blanchot, 'tutkuyu arayanlar'dan olduğu için olsa gerek, yaşamı boyunca hiçbir toplumsal eyleme katılmamıştır. Hatta toplum içinde, insanlar arasında görünmemiştir bile. İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa edebiyatının önemli edebiyatçıları arasında sayılan Fransız yazarın, yaşadığı dönemde ve sonrasındada bilinen tek kare fotoğrafı dahi yok. Toplumla arasına bu tür bir mesafe koymayı yeğleyen Blanchot'nun bu tavrı, onun yapıtlarıyla da anlamlı bir bütünlük oluşturur. Çünkü o bir 'yeraltı edebiyatçısı'dır.

'Tembel okuru kabul etmem'

1907'de Fransa'da doğan Maurice Blanchot, roman, anlatı ve deneme yazarı olarak anılır. Ancak bu türler onun yazın dünyasında iç içedir. İsmi Georges Bataille'in kurduğu Critique dergisinde, Marcel Arland, Raymond Aron, Fernand Braudel, Rene Char, Michel Deguy, Michel Foucault gibi yazarlarla yan yana gelmiştir. Türkçe de basılan Hayalimdeki Michel Foucault/Maurice Blanchot: Dışarının Düşüncesi isimli, iki yazar ve düşünürün birbirleri hakkında yazdıkları iki denemeyi bir araya getiren bir kitap yayımlanmıştı. Bu kitapta Foucault'nun Blanchot hakkında yazdığı denemenin başlığı boşuna 'Dışarının Düşüncesi' değildir. Blanchot'nun toplumdan kendini uzak tutmasıyla edebi üslubu arasında bir bağ olduğunu yazının başında ifade etmiştim. İşte bu 'dışarının düşüncesi' ifadesi de tam olarak bunun yansımasıdır. Blanchot'nun eserlerinde anlatıcı son derece uzak bir mesafeden dokunur okura. Hatta belki de dokunmaz. Tam da bu noktada Blanchot'nun dil ve edebiyat arasında kurduğu ilişkiyi görürüz. Blanchot'ya göre dil, dış dünyayı, gerçekliği yansıtmanın bir aracı değildir. O dilin doğrudan bir anlatım aracı olduğunu reddeder ve böylece dille sürekli oynar. Metinlerde, bir olay örgüsünü takip etmez okur.

Çevirmen Nami Başer'in, Blanchot hakkındaki sözleri, Blanchot'nun okurla kurduğu ilişkiyi son derece iyi özetliyor. Bu sözler, Blanchot'nun eserlerinin 'tembel okuru' kabul etmediğini de anlatıyor: "Yazar vardır, söyleyeceklerini, anlatacaklarını hemen gözümüzün önüne serer. Düşündüklerini sergiledikçe, okur olarak biz de ona alışırız; sadece ona özgü birtakım deyişlerin, kendi çabasıyla kurduğu bir dil anıtının yadırgayıcılığını bir süre sonra aşar, artık ona belki de beklentilerimiz doğrultusunda yaklaşırız. Gitgide kendimizden bir şeyler buluruz onda. Belirli bir zaman sonunda da sadece onun dünyasını benimsemekle kalmayız, aynı zamanda onunla suç ortaklığına hazırlanırız. Bir yolculuğa çıkmışızdır, o da bize eşlik etmektedir."

Blanchot, yayımlanan ilk kitabı olan Karanlık Thomas'da da okuru bir deniz kenarında başlayıp, yine aynı deniz kenarında son bulan bir yolculuğa çıkarıyor. İlk basımı 1993, ikinci baskısı 2007'de yapılan Karanlık Thomas'nın sonunda iki de ek yer alıyor. Bu eklerden birisi Blanchot'nun 'Edebiyat ve Ölüm Hakkı' başlıklı yazısı. Bu yazı, Blanchot'nun edebiyat ve yazarlık üzerine düşüncelerini anlamak için iyi bir fırsat. İkinci ek ise Jean Starobinski'nin 'Karanlık Thomas'yı Okuma Denemesi' başlıklı yazısı. Bu yazı da okura Karanlık Thomas'yı derinlemesine ve emek vererek okumak isteyenlere iyi bir pusula.

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X