| ISBN13 978-975-342-629-9 | 13x19,5 cm, 312 s. |
Liste fiyatı: 250.00 TL İndirimli fiyatı: 200.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":250.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"368","item_name":"Üç Bayrak Altında","discount":50.00,"price":250.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Üç Bayrak Altında Anarşizm ve Sömürgecilik Karşıtı Tahayyül Özgün adı: Under Three Flags Anarchism and the Anti-Colonial Imagination Çeviri: Emine Bademci Yayıma Hazırlayan: Ebru Kılıç, Tuncay Birkan Kapak Resmi: James Ensor Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ekim 2007 |
Milliyetçilik araştırmalarının klasiklerinden Hayali Cemaatler kitabıyla tanıdığımız Anderson, bilindiği üzere, aslında Güneydoğu Asya tarihçisi. Bu iki ilgi alanının kesişme noktasında yer alan kitapta Anderson bizi on dokuzuncu yüzyıl sonunda Filipinler tarihinde belirleyici rol oynamış iki aydının yaşam öyküleri üzerinden ufuk açıcı bir dünya tarihi turuna çıkarıyor: Katalan anarşistlerle birlikte Barcelona'daki ünlü Montjuich kalesinde hapsedilen ve Maletasta ve Bakunin gibi anarşistlerin etkisiyle Filipinler'deki ilk militan sendikaları kuran folklorcu Isabelo de los Reyes ve 35 yaşında İspanyol sömürge rejimi tarafından idam edilen, "Filipinler ulusunun babası", müthiş romancı José Rizal. On dokuzuncu yüzyıl Avrupasındaki edebi ve siyasi akımlar, özellikle de anarşizm ile Güney Çin Denizi ve Karayipler'deki sömürgecilik-karşıtı ve milliyetçi hareketler arasındaki karmaşık etkileşimi ilginç ayrıntılarla serimleyen kitap anarşist enternasyonalizmin tarihinin iyi bilinmeyen sayfalarını açıyor. Anderson, Filipinli genç aydınların İspanya' daki anarşistlerle, Paris'te komüncülerin mirasını sürdüren kilit isimlerle, o dönemde bütün dünyayı kasıp kavuran bombalama ve suikast olaylarıyla, Küba ayaklanması ve Çin ile Japonya'daki antiemperyalist protestolarla kurdukları kesif ilişki ağını anlatırken insan zaman zaman heyecan verici bir roman okuduğu hissine kapılıyor. Zaten yazarın kendisi de, geniş bir alana yayılan olayları anlatacak çatıyı, Ayzenştayn'ın montaj teknikleri ile Dickens ve Sue'nun tefrika roman tarzından yararlanarak kurduğunu belirtiyor. Bir başka küreselcilik imkânının, yani "enternasyonalizm"in tarihine çok önemli bir katkı... | OKUMA PARÇASI |
Giriş, s. 15-24. Aysız, kurak ve çok sıcak bir gecede gökyüzüne bakan biri sadece alacakaranlığın ve hayal gücünün birleştirdiği durağan yıldızların parıltılı kubbesini görür. Dingin güzellik öyle uçsuz bucaksızdır ki bu yıldızların, aslında kaçınılmaz ve faal birer parçası oldukları yerçekimi alanlarının görünmez kuvvetinin etkisiyle oradan oraya sürüklendiğini, daimi ve coşkun bir devinim içinde olduğunu hatırlamak için gayret sarf etmesi gerekir insanın. Bir vakitler mesela "Japon" milliyetçiliğini "Macar" milliyetçiliğiyle, "Venezuella" milliyetçiliğini "Amerikan" milliyetçiliğiyle, "Endonezya" milliyetçiliğini "İsviçre" milliyetçiliğiyle yan yana getirmemi mümkün kılan karşılaştırmalı yöntemin Kildanileri andıran zarafeti de işte böyledir. Bu milliyetçiliklerin her biri kendi ayrı, değişmez, bölünmez ışığıyla parıldar. Devrimci Haiti'ye gece çöktüğünde, Napolyon'un köleliği yeniden kursunlar diye gönderdiği, General Charles Leclerc'in emrindeki sarıhummalı Polony... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Süreyyya Evren, “Yeni düşünme sahaları”, Radikal Kitap Eki, 26 Ekim 2007 Benedict Anderson, pek çok yerde olduğu gibi Türkiye’de de, bir yakın dönem dünya klasiği olan Hayali Cemaatler ile tanınmıştı. Edebiyattan coğrafyaya o kadar çok disiplini etkiledi ki, ulusun hayal edilmiş bir cemaat olduğunu gösteren ve ortaya çıkışını inceleyen bu kitabın hangi alanda dünya klasiği olduğunu söyleyemiyorum... İlk baskısı 1983, gözden geçirilmiş ve genişletilmiş ikinci baskısı 1991 ve Türkçe edisyonu da 1993 tarihli. 1990’lar Türkiye’sinin, çeviri skalasında ciddi bir genişleme ve yenilenmeye de tanıklık eden sosyo-kültürel ve politik canlanmasına denk gelmişti. Ne günlerdi. Gellner, Hobsbawn, Anderson ve diğerleri, milliyetçiliğin sökülüp atıldığı kitaplar, sahayı yeniden tanımlayan teoriler, ulus biriminin bir icat, yapıntı, kurgu, kültürel ürün olduğunun açıkça ifade edilmesini okumaktan duyulan heyecan ve hatta haz. Ve Türkiye’de de özellikle, bu hazzın sol entelije... Devamını görmek için bkz. | |
|