| 13X19,5 cm, 312 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Kemal Derviş Bir "Kurtarıcı" Öyküsü Yayıma Hazırlayan: Haldun Bayrı Kapak Fotoğrafı: Ali Ekeyılmaz Kapak ve Grafik Tasarım: Emine Bora, Semih Sökmen |
Kapak ve İç Baskı Yaylacık Matbaacılık Ltd. Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Haziran 2001 | 2. Basım: Temmuz 2001 |
Deneyimli gazeteci Sefa Kaplan, Kemal Derviş hakkında yazılanları, söylenenleri eleştirel bir şekilde derledi, Derviş’in değişik vesilelerle yapmış olduğu konuşmaları buldu, Prof. Şerif Mardin, Prof. Asaf Savaş Akat, Cengiz Çandar, Ali Bayramoğlu gibi yakınlarıyla görüştü. Sonuçta ortaya çıkan Kemal Derviş, Bir "Kurtarıcı" Öyküsü, yalnızca bir biyografi değil. Kaplan, aslında, kenarları kıvrılmaya, siyahbeyaz ayrıntıları kaybolmaya, yüzlerdeki çizgiler ve bakışlardaki umut ışığı sararmaya yüz tutsa da tipik bir Türkiye fotoğrafı sunuyor bize. Bu fotoğrafın merkezinde ne zamandır Kemal Derviş var. Fakat Derviş, sanıldığı gibi, ince siyasi laboratuvar çalışmalarından, kılı kırk yaran hesaplardan, Ankara labirentlerinde gerçekleştirilen üstü kapalı veya önü açık pazarlıklardan sonra dahil edilmedi bu fotoğrafa. O zaten fotoğrafın içinde bir yerlerde duruyor, bir yerlerde biraz bulanık da olsa görünüyordu. Ama bir "kurtarıcı", bir "mesih" gibi ülkeye kesin dönüş yapmasıyla çok şey değişti. Derviş geldiği andan itibaren, tam bir turnusol kağıdı işlevi görüyor. Bu kitabın temel amacı da Derviş’i anlatırken bugün yaşanan süreci anlamlandırmaktır. Kemal Derviş sayesinde görünür hale gelen Türkiye fotoğrafı giderek netleşiyor: Kitabımızın bu netleşmeye bir katkı olarak okunmasını dileriz. | İÇİNDEKİLER |
Kitap Hakkında
Krizle Gelen Derviş Kemal Derviş: "Ben daha gerçek politikacı değilim"
Dar Alanda Kısa Paslaşmalar Cengiz Çandar: "Kemal fazla 'Beyaz Türk' kalıyor..."
Başkan'ın Bütün Adamları Asaf Savaş Akat: "Kemal, 'Gelmem' Diyebilecek Bir İnsan Değil"
Ankara, Ankara Güzel Ankara... Şerif Mardin: "Kemal İyi Niyetini Asla Kaybetmez..."
Ankara Oyunları Ali Bayramoğlu: "Kemal Özenli Birisidir..."
Sakindi Oranın Şafakları Cem Boyner: "Kemal, Türkiye İçin Önemli Bir Kazanımdır"
Düzen Değişirken Nilüfer Göle: "Krizin Komutanı Mustafa Kemal Derviş"
Kemal Derviş'in Konuşmalarından Seçmeler Türkiye ve Uluslararası Perspektif Açısından Küreselleşme ve Bölgeselleşme Yeni Bir Yüzyılın Eşiğinde Kalkınma Politikaları: Dersler ve Beklentiler 21. Yüzyılda Fas'ı Bekleyen Sorunlar Birlikte Büyüme | OKUMA PARÇASI |
“Kitap Hakkında”, s. 7-9 Kemal Derviş'in Washington'dan Türkiye'ye gelişinden bugüne yaşanan süreç, Oğuz Atay'ın ifadesiyle, "çocuk kalmış bir toplum" olduğumuzu bir kez daha serdi gözler önüne. Beklentilerle tesellilerin, ithamlarla temennilerin birbirine karıştığı bu süreçte, şizofren bilinçaltımız kadar, paranoya ile beslenen zihniyet kalıplarımız da yeterince sergileme fırsatı buldu kendisini. Kabul veya itiraf etmek gerekir ki, bütün bu olgular en somut biçimde medyaya yansıdı ve medya tarafından yansıtıldı. İletişimbilimcilerin savunageldiği gibi, medya bir toplumun aynasıysa şayet, yaşanan süreçte, "ayna"ya yansıyan görüntünün sağlıklı olduğunu söylemek mümkün değil ne yazık ki. Medya kadar dikkat çekici olan bir başka olgu da, kurumlaşıp kurumlaşmadığına dair tartışmaları beslemekten usanmayan "siyaset kurumu"nun tavrıydı. Sadece kendi içinden değil, dışından kaynaklanan ivmelerle de giderek köşeye sıkışan, sıkıştırılan bu kurum; mevcut konumunu koruyabilmek... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Neyyire Özkan, “İlk Derviş kitabı piyasada”, Hürriyet Pazar, 10 Haziran 2001 Gazeteci Sefa Kaplan, tıpkı Kemal Derviş gibi zamanı optimum maliyetle kullanmış. Neredeyse kitabı yayınevine teslim ettiği son dakikaya kadar gelişmeleri çalışmasına dahil etmiş. Titiz bir medya taramasına dayanan çalışmasında Kaplan tecrübeli gazeteciliğini konuşturuyor: Binlerce haber, röportaj, köşe yazısı, televizyon programı, internet gazetesi okunmuş, yorumlanmış, yer yer eleştirilmiş. Derviş üzerine haberler ve makaleler karşılaştırılıp yeni bilgiler eklenmiş, yanlışlar düzeltilmiş. Onu yakından tanıyanlarla, Şerif Mardin, Asaf Savaş Akad, Cengiz Çandar gibi, kitap için özel röportajlar yapılmış. Değişik vesilelerle yapmış olduğu konuşmalar bulunmuş. Zannetmeyin ki bildiğimiz ve henüz hafızalarımızda eskimemiş bilgilerin bir araya gelmesinden ibaret kitap. Kesinlikle değil. Kaplan, başarılı kurgusuyla yabancılaştırma efekti yapıyor ve "daha bunu iki gün önce gazetede okumuştum" ... Devamını görmek için bkz. | |
“Bunalana kurtarıcı bulunur”, Radikal Kitap Eki, 23 Kasım 2001 Kemal Derviş'in göreve gelmesinin üzerinden birkaç ay sonra, Haziran ayında Bir Kurtarıcı Öyküsü alt başlığını taşıyan kitap çıktı. Ağırlıklı olarak gazetelerde çıkan Derviş yazılarından oluşan bir kitap elimizdeki. Türkiye'nin halen atlamadığı ve daha ne kadar süreceği belli olmayan kabusu, ekonomik krizin beyaz atlı prensi olarak Amerika'dan gelen Kemal Derviş, bir anda gündemin birinci maddesi olmuştu. İşi Kemal Derviş magazinine kadar uzatan medyamızın zaman zaman birbiriyle çelişen haber ve yorumları ise İsmet Berkan'ın deyişiyle 'üniversitede lisans ya da lisans üstü bir çalışma' yapılmaya değecek kadar çarpıcı. Sefa Kaplan kitabın ilk bölümünde, Derviş'in gelişiyle birbiri ardına çıkman haberleri anlatıyor. Tabii, doğruyu yanlışı ayırdederken Kemal Derviş'in biyografisine dair de birçok bilgiyi edinmeniz mümkün oluyor. Ardından 'yurtdışından ithal teknokrat' kimliğine dair tartışmaları... Devamını görmek için bkz. | |
Tanıl Bora, “Medyanın ‘Dervişizm’ merakı”, Medyakronik, 2 Temmuz 2001 Başbakan Ecevit, Telekom krizi final turunda, hükümetin uyumunu bozmak isteyen “kimi çevrelerin” hışmına karşı MHP’yi korumayı öncelikli sayarak, Kemal Derviş’i biraz öteleyen bir jest yapmış oldu. (“Kimiçevreler”, “belirlikesimler”, Ecevit’in o duru Türkçe’sinin siyasal dilimize armağan ettiği terimlerdir. Müphemdirler; tartışmanın/”irdelemenin” önünü kapatan bir çocuksulukla, gayet katı ve suçlandırıcı bir iyiler-kötüler ayrımını tamim ederler.) Oysa Kemal Derviş, eninde sonunda DSP’nin yakını sayılıyordu. Kişisel olarak Ecevit’e yakınlığı, en azından ona özel bir bağlılık duyduğu şüphe götürmezdi. Şahsî yakınlık bâkî kalabilir; ama son Telekom raundunun, Kemal Derviş’in bir “dördüncü ortak”, bir ayrı “parti” olarak belirmesinde yeni bir merhale teşkil ettiğini söyleyebiliriz. Bu merhalede büyük medya, Kemal Derviş Partisi’nin açık destekçisi olarak göründü. Başından beri de öyle zaten. Büyük g... Devamını görmek için bkz. | |
|