ISBN13 978-975-342- 647-3
13x19,5 cm, 192 s.
Yazar Hakkında
İçindekiler
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
BASKISI YOK
BASILACAK
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
Marguerite Duras diğer kitapları
Ölüm Hastalığı, 1990
AYIN ARMAĞANIAYIN ARMAĞANI
Murathan Mungan
Aile Albümü
Murathan Mungan’ın Seçtikleriyle
1. Basım
Liste Fiyatı: 176.00 TL yerine armağan
Diğer kampanyalar için
 
Marguerite Duras
Yeşil Gözler
Özgün adı: Les Yeux Verts
Çeviri: Nilüfer Erdem Güngörmüş
Kapak Fotoğrafı: Dominique Le Rigoleur
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Nisan 1990
2. Basım: Mart 2008

Özel bir sinemacıdan mektuplar, fragmanlar ve röportajlarla kurulmuş bir kitap: dünya, deneyimler, edebiyatla sinemanın ilişkisi, kişisel deneyimlerin bir sinemanın oluşumundaki yeri, sinema yapmak, sinemaya gitmek, kitaplar ve filmler. 1990'daki ilk basımını yakalayamamış genç kuşaklar için 2008’de yenilenmiş basımıyla…

Kitap, Haziran 1980 tarihli Cahiers du cinéma'da çıkan yazıların da eklenmesiyle genişletilmiş ikinci baskısından çevrildi. Kitaba ayrıca yeni metinler, söyleşiler ve fotoğraflar da eklenmiş: "Titreyen Adam" (yazarla Elia Kazan arasında söyleşi; 1980 Aralık ayında Cahiers du cinéma'da yayımlanmış); L'Homme Atlantique (Atlantik Adamı) üstüne bir yazı (film gösterime girdiği sırada 27 Kasım 1981 tarihli Le Monde'da yayımlanmış); Aline İssermann'ın filmi Le Destin de Juliette (Juliette'in Kaderi) üstüne bir yazı (18 Ekim 1983 tarihli Libération); son olarak da, yazarla Les Enfants (Çocuklar) adlı filmi üstüne bir söyleşi ("İsrail Bahçeleri'nde Hiç Gece Olmazdı", Cahiers du cinéma, Temmuz-Ağustos, 1985). Metinler kitap haline getirilirken, sayfa düzeni Marguerite Duras'ın isteğine göre yapılmış; bu düzen Türkçe basımda da korundu.

İÇİNDEKİLER
Mektup • Mektup • Siyasi Kayıp • Çalışmama • Beyaz • Siyah Beyazın Beyazı • Aurélia Aurélia • Küçük İlanlar • Seyirci • Bunu Size Söylemek İstiyordum • Hatırlıyorum • Siz, Öteki, Ayrılığımızdaki Siz • Sinema Yapmak • Godard • Woody Allen Chaplin • 5 Ocak 1980 Aktüalite • Artık Hiçbir Şey Yok. Herşey Hâlâ Burada ve Artık Hiçbir Şey Yok • Havagazı, Elektrik • İyi Haber • Gece Filmleri • Televizyon Cihazı • Koridorda Oturan Adam • Korkudan Yapılma Adam • Renoir. Bresson. Cocteau. Tati. • Racine, Diderot • Eleştiri • 20 Mayıs 1968: Öğrenci-Yazar Eylem Komitesi'nin • Doğuşu Üzerine Siyasi Bir Metin • Jean-Pierre Ceton'a, Yeşil Gözler • Chaplin, Evet • Yalnızlık • Orange'lı Nadine • Farklı Sinema • "Aurélia Steiner'in Bedenine Girmek" • Juden • Bir Düş • Siyahlık • Avcının Gecesi • Book and Film • Kitap, Film • Aurélia Aurélia İki • Aurélia Aurélia Üç • Film Yapmak, Film Seyretmek • 25 Ağustos 1979 • Mekân Araştırması • Montreuil'lü Genç İp Cambazı • Antiloplar • Değişim • Değişim • Jean Paulhan, Basılmaya Aday Medinleri Okumak • Raymond Queneau, Basılmaya Aday Metinleri Okumak • Aurélia Aurélia Dört • Steiner • Édouard Boubat • Tanrı Düşüncesi • Harikulade Talihsizlik • Komünist Yazar Yoktur • Bulantı • Sinemada Hayır • Neden Benim Filmlerim? • Yazılı Görüntü • Plajlar • Biz Kadınlar, Hepimiz Acının Çemberinden Geçtik • Kadınlar ve Eşcinsellik • Merak Ediyorum Nasıl • Zekâ Açmazı • Sinema Salonu • Sinema Yapmak, Sinemaya Gitmek • Öteki Sinema • Titreyen Adam • Atlantik Adamı • Juliette İçin, Sinema İçin • İsrail Bahçelerinde Hiç Gece Olmazdı
OKUMA PARÇASI

"Siyasi Kayıp", s. 14

Çoğu kimseye göre siyasi bakımdan gerçek anlamda yönünü kaybetmek, bir parti yapısının içine girerek bunun yasa ve kurallarına boyun eğmektir. Yine çoğu kimseye göre apolitiklik dendi mi, her şeyden önce ideolojik bir kayıptan, bir eksiklikten söz ediliyordur. Siz ne düşünüyorsunuz bilmem. Bana göre siyasi kayıp, her şeyden önce kişinin kendini kaybetmesidir, tatlılığı kadar öfkesini de, sevme yetisi kadar nefret etme yetisini de, nefretini de kaybetmesidir; ölçülülüğü kadar dikkatsizliğini de, tedbir kadar aşırılığı da, çılgınlığı, saflığı, cesareti kadar korkaklığını da, her şey karşısında duyduğu güven kadar kapıldığı dehşeti de, gözyaşları gibi sevincini de elden bırakmasıdır. Benim düşüncem bu.

"Çalışmama", s. 15

Hayır, tıpkı bunun gibi, yazmanın da bir iş olduğuna inanmıyorum. Uzun süre inandım öyle olduğuna, artık inanmıyorum. Bunun bir çalışmama olduğuna inanıyorum. Çalışmama katına ulaşmak olduğuna inanıyorum. Metin, metnin dengesi, yeniden bulunması gereken kendinde bir alandır. Bu noktada artık tutumluluktan, biçimden söz edemeyiz, hayır, ancak bir güç ilişkisinden söz edebiliriz. Bundan daha fazlasını söyleyemeyiz. Birdenbire oluveren şeye söz geçirmeyi başarmamız gerekir. Yutulup giden, yakalamak zorunda olduğumuz, yoksa bizi aşıp, kaybolup gidecek bir güce karşı savaşmamız gerekir. Yoksa, o eşi benzeri olmayan, karmakarışık tutarlılığını bozup mahvedeceğimiz bir güce karşı. Hayır, çalışmak, öngöremediğimiz şeyin, apaçık ortada olan şeyin gelmesine fırsat tanımak için bir boşluk yaratmaktır. Bırakmak, sonra yeniden ele almak, geriye dönmek, hem o fırsatı tanımaktan, hem de elden bırakmaktan ötürü teselli bulamamaktır. Kendini ayak altından çekmektir. Z...

Devamını görmek için bkz.

"Bulantı", s. 124

Gördüğüm kadarıyla, halkın ya da fesatçıların, kimin iktidarı olursa olsun iktidar, dünya ve insanlık tarihinin daima mide bulandırıcı bir kısmını oluşturmuştur. Hangisi olursa olsun, iktidarı ele geçirmek, önceki iktidarın gaspedilmesi demektir. Yerleşik iktidara yasal nitelemesini yakıştırmak gülünç kaçar herhalde. Bence sefillerin iktidarı da para ve inancınki kadar rezilce bir iktidardır. Pierre Goldman'ın genç katilleri, kendilerine parayı verenler kadar mide bulandırıcıdır. Adalet, inanç ya da güç adına yargılama, cezalandırma ve öldürme hakkını talep eden sefiller bana göre kesinlikle, kendileri tarafından devrilen para iktidarının kisvesine bürünürler. Kendi şekillerini ona uydurur, onun yerini doldururlar. '79 Aralık ayında Tahran'da, Afgan hırsızların idam edilmesi Şah'ın, Hitler'in, Stalin ve Pinochet'nin verdiği idam emirlerinin bir uzantısıdır. Fransa'da, yüz yıl içinde, hiç iktidarın bulunmadığı birkaç hafta yaşandı: 1870'te birkaç ay, 19...

Devamını görmek için bkz.

"Kadınlar ve Eşcinsellik", s. 133

Eşcinsellikle kadın hareketleri arasında bir paralellik görüyorum. Eşcinseller de her şeyden önce kendileriyle ilgililer. Eşcinsellik aleyhinde söylenecek en ufak bir sözün bile gelip dayandığı nokta, sonuçta eşcinsellerin, hem istenen hem de acı verici bir durum olan azınlık ayrımcılığı içinde kendilerini doğrulaması oluyor. Kadınlar şimdi adeta erkeklerle aralarındaki ayrımın dimdik ve sapasağlam ayakta durmasına gayret ediyorlar. Eşcinseller de aynı şekilde toplumla aralarındaki uzaklığı, kendilerine yöneltilen eski baskıları koruma çabasındalar. Durumlarının düzeldiğini öne sürme cüretini gösterirseniz onlara büyük bir hakarette bulunmuş oluyorsunuz. Kadınlar gibi eşcinseller de toplumla olan davalarını sürdürmek niyetindeler. Davalarını iyice yerleşikleştiriyor, buralara bağlanıyor, şehitlerini buralardan seçiyorlar. Kadınlar militanlık yolunu seçmeselerdi, sanırım onlar da aynı gelişmeyi gösterirlerdi. İnsan böyle şeyleri kendinde...

Devamını görmek için bkz.
ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER

Serhan Mersin, “Yazar kirletir, sinemacı yıkıp geçer”, Virgül, Temmuz 2008

Hayatını, montajı kötü, oyuncuları kötü, kötü kurulmuş, dublajlı bir polisiyeye benzetir Marguerite Duras Yeşil Gözler kitabının girişinde. Bu kadar kötü olmasının bir gerçeklik duygusu uyandıracağı düşüncesine rağmen, filmde sahte bir şeyler yine de vardır. Hayatının gerçek bir film olması için ise hiçbir şey yapmadan durması, özel bir şey düşünmeden kendisini gözler önüne sürmesi gerekir. Onun asla durmamasını, sürekli üretmesini sahtelikle mücadelesiyle açıklamak ne kadar doğru olurdu bilmiyorum, ama hayatını benzettiği filmlerle ilişkisi hep oldu Duras’nın. Sinema çevrelerinde ilk olarak, senaryosunu yazdığı Hiroşima Sevgilim (1959) filmiyle ün kazandı, sonrasında ise aralarında Sevgili ve Ölüm Hastalığı’nın bulunduğu pek çok kitabını bizzat kendisi sinemaya uyarladı. Duras’nın sinema üzerine yazılarını topladığı Yeşil Gözler ise, onun sinemayla ...

Devamını görmek için bkz.
 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X