| ISBN13 978-975-342-547-6 | 13x19,5 cm, 48 s. |
Liste fiyatı: 95.00 TL İndirimli fiyatı: 76.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":95.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"793","item_name":"Ölüm Hastalığı","discount":19.00,"price":95.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Ölüm Hastalığı Özgün adı: La Maladie de la Mort Çeviri: Nilüfer Erdem Güngörmüş, Haldun Bayrı Kapak Fotoğrafı: Derrick Te Paske Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ekim 1990 | 6. Basım: Eylül 2023 |
Ölüm Hastalığı, 1982 tarihini taşıyan bir Duras metni: "Sevdiğini öldürecek gibi olma duygusunu, onu kendinize, yalnız kendinize saklama, bütün yasalara rağmen, bütün ahlaki baskılara rağmen onu alma, kaçırma isteğini duydunuz mu? Hiç bu isteği duydunuz mu? der. Hiçbir zaman, dersiniz." | OKUMA PARÇASI |
Açılış bölümü, s. 7-9. Kadını tanımıyor olmalıydınız, onu aynı anda birçok yerde bulmuş olmalıydınız, bir otelde, bir sokakta, bir trende, bir barda, bir kitapta, bir filmde, kendinizde, sizde, sende, geceleri konacağı yeri, içini dolduran hıçkırıkları boşaltacağı yeri arayan kalkmış cinsel organının rasgeleliğinde. Ona para vermiş olabilirsiniz. Günler boyunca her gece gelmeniz gerekecek, demişsinizdir. Size uzun zaman bakmış ve sonra, o halde pahalı olduğunu söylemiştir. Sonra sorar: Ne istiyorsunuz? Denemek istediğinizi, bir denemek, tanımaya çalışmak, ona, o bedene, o göğüslere, o kokuya, güzelliğe, şu bedenin temsil ettiği dünyaya çocuk getirme tehlikesine, ne kuvvetli ne de kaslı engebeleri olan o tüysüz biçime, o yüze, o çıplak tene, şu tenle içinde barındırdığı yaşamın çakışmasına alışmak istediğinizi söylersiniz. Denemek, belki günlerce denemek istediğinizi söylersiniz ona. Belki haftalarca. Belki de tüm yaşamınız boyunca. Ne... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Erkan Canan, “Sevgiyi aramanın destanı”, Radikal Kitap Eki, 3 Şubat 2006 Bir anlamda ilk edebi eserler olan destanlar, bize, hiçbir maddi kaynağı olmayan, kadın ve erkeği aşan aşklardan bahsederdi. Bu metinlerde, kadın ve erkek sanki sadece yüce bir sevginin araçları, bedenlerüstü bir aşkınlığın unsurları gibi tezahür ederdi. Destanlar, toplumsal nedenlerle kavuşamayan kadın ve erkeğe dayanır ve bu kavuşamama hem destanı özgün kılan özelliklerden biri, hem de ilk metinlerin başat yönlerindendir. İki sevgilinin kavuşamaması, sevgiyi daha sonsuz kılıp, onu bedenin sınırlarından koparırdı. Destanların bedeni dışlayan bu özelliğine karşılık, bedenin edebi metinlerde başköşeye oturması bildiğiniz gibi modern ve modern sonrası dönemlerle başlar. Bu aşamada, sevgi ve aşk sonsuzluk iddiasından sıyrılıp, daha çok bedene ve bireyin varoluşuna yönelir. Yoğun duygular, sonsuzluğa ve dolayısıyla Tanrıya atıfta bulunmaktan öte, bireyin yalnızlığına çözüm aramayı, onun benliğine katkı... Devamını görmek için bkz. | |
|