ISBN13 978-975-342-573-5
13x19,5 cm, 416 s.
Yazar Hakkında
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Yazarın Metis Yayınları'ndaki
diğer kitapları
Solo, 2011
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

Halil Türkden, "Hikâyelerin Romanı", Remzi Kitap Gazetesi, 1 Ağustos 2015

Tokyo tarihinde gördüğü en şiddetli fırtınalardan birinin etkisi altında, şehir tamamen kar örtüsüne bürünmüş. Dünyanın her yerinde uçaklar sarsıla sarsıla ilerlerken, haliyle Tokyo’ya da hiçbir uçak iniş yapamıyor. Tam da o gece bir 747, taşıdığı 323 yolcuyu mecburi olarak bir şehrin soğuk bir havaalanına bırakmak zorunda kalır. Nevi şahsına münhasır 323 kişi, türlü sıkıntı ve kaygılarla gergin bir bekleyişin ortasındadırlar. On beş yıllık evliliği boyunca karısından bir gece bile ayrı kalmamış bir adam, yarın çok önemli bir toplantısı olan bir yolcu, kalan birkaç günlük tatilini de havaalanında geçirmek istemeyen bir kadın, kocası havaalanında bekleyen bir balayı yolcusu…

On üç kişi haricindeki herkese zor da olsa geceyi geçirmeleri için otel odaları bulunur. Geriye kalan bu talihsiz on üç kişi arasında, o soğuk karanlıkta titreyen sessizliği delen biri çıkar:

“Arkadaşlar, birbirimizi böyle sessiz sessiz oturacak kadar tanımıyoruz diye düşünüyorum. Ancak birbirini iyi tanıyan insanlar böyle oturur. Birbirimizi görmezden gelmeyelim. Sizce de öyle değil mi? Naçizane bir öneride bulunmak isterim –kabul edip etmemek size kalmış– ama aklıma şu geldi: Aramızda anlatacak bir hikâye bilen var mı acaba?”

Hint asıllı Britanyalı yazar Rana Dasgupta’nın Tokyo Uçuşu İptal adlı romanı havalimanında mahsur kalan on üç yolcunun bütün gece boyunca birbirlerine anlattıkları hikâyelerle kurgulanmış. Kitap, Geoffrey Chaucer’in Canterbury Hikâyeleri ve Bocaccio’nun Decameron'uyla kurgusal bir benzerlik gösteriyor. İngilizcenin yazılı ilk eserlerinden biri olan “Canterbury Hikâyeleri”, hac için yola koyulan insanların vakit geçirmek için birbirlerine anlattıkları hikâyelerden oluşan, “bir çerçeve öykü içinde öyküler dizisi” biçiminde kurgulanmıştı. Bir diğer deyişle, herkes bir şeyler anlatıyordu ve anlatılan her hikâye dönemin topoğrafyasını çıkarıyordu.

Dasgupta, Tokyo Uçuşu İptal'de tarihin kendisi kadar eski olan hikâye anlatma geleneğine selam ediyor. Dasgupta’nın Türkçedeki ilk eseri olan Solo adlı romanında, 100 yaşındaki münzevi bir Bulgar olan Ulrich’in hayata ve dünyaya nasıl baktığını, bir asırlık ömrün perde arkasında duran savaşlar, kapitalizm ve komünizm arasındaki geçişler, her alanda vücut bulan devrimler ışığında okumuştuk. Dünyanın değişimine tanıklık eden bu adamın hikâyesinde, yazarın gerçekçiliği, araştırmacılığı ve hayal ögelerini becerikli kullanışı öne çıkmıştı. Dünyanın unuttuğu ama dünyayı unutmayan bu yaşlı adamı, hikâyeleriyle tanımıştık. Rana Dasgupta’yı da öyle…

Tokyo Uçuşu İptal kitabında da aynı mahareti görmek mümkün. İyi bir gözlem ve hayal gücünün yanı sıra dünyanın ve dünya kentlerinin gerçekliklerini güçlü bir dil ve tasvirle aktarıyor Dasgupta. Ayakları yere basan, aşırıya kaçmayan ve anlattığı masal ve hikâyelere önce kendisini inandırmış bir gözlemci, doyumsuz bir hikâye anlatıcısı var karşımızda. Tokyo Uçuşu İptal ustalıkla işlenmiş bir dile sahip.

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X