ISBN13 978-975-342-781-4
13x19,5 cm, 240 s.
Yazar Hakkında
İçindekiler
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

Atom Damalı, “Hıristiyan Arap bir kadının gözünden Orta Doğu”, Vatan Kitap, 25 Kasım 2010

O Sevdiğim Dünya isimli yapıt, 20. Yüzyıl başlarında yazarın ziyaret ettiği Ortadoğu şehirlerinin hakkında kolay takip edilen bir yazı tekniğiyle, bölgenin coğrafi, dini, sosyal ve kültürel konularında bilgiler vermektedir. Kitabın yazarı Hıristiyan bir Arap kadınıdır. Eserde yer yer o döneme ait tarihi ve politik gelişmelerin, laik bir görüş ışığı altında ele alınmış olması kitabı daha ilginç bir hale sokmaktadır. Bu dönemlere ait Yahudi görüşlerini anlatan sınırsız sayıda eser kaleme alınmıştır. Buna karşılık İslami düşünce yapısında olmayan bir Arap aydınının o dönemleri yorumlaması ve hatıralarını bir kitap olarak yayınlaması, farklı bir görüş açısı ortaya çıkartmış...

20. yüzyılın ilk yarısı Ortadoğu’nun batılı devletler tarafından yeniden yapılandırıldığı bir dönemdir. Irak, Suriye, Ürdün, Filistin, Kudüs, Lübnan, Trablusşam ... Batılı güçlerin politikalarına bağlı olarak bir var olan bir yok olan, yazboz tahtasına çevrilmiş, sık sık sınırları değişen bölge isimleri... Milyonlarca insanın kanının dökülmesine neden olan Arap-Yahudi sorununun yaratıldığı dönemdir bu yıllar. Üzerinden 100 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen kan dökülmesi halen devam ettiğine göre, doğru yapılandırılmamış olduğu ortaya çıkmaktadır. Aslında Araplar batılı devletlerin kışkırtmalarıyla savaş sırasında Osmanlı Devleti’ne isyan etmiş olduklarına göre, Birinci Dünya Savaşı sonunda galip devletler tarafında yer almış olmaları gerekmektedir. Ancak devletlerin masa başında da sadece silah veya ekonomik güçleri ile istediklerini elde etme imkanlarının olduğu unutulmamalıdır. Yani kısaca “hak verilmez, alınır” kuralı işlemektedir.

İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Arthur Balfour, Birinci Dünya Savaşı devam ederken, ne kendisine ne de hükümetine ait olan Filistin’i Siyonistlere vermeyi taahhüt etmiştir. Hıristiyan Arap ailenin, Siyonistlere söz verilen bu topraklarla ilgili yorumu çok gerçekçidir. Durumlarını İzmir ve İstanbul’u almaları halinde İngilizler tarafından tazminat sözü verilmiş olan Yunanlılar karşısındaki Türkler’in durumuna eşit olduğunu düşünmektedirler. Ancak bir zayıf taraflarının olduğunu ve onların “batıya kafa tutacak bir Atatürk’leri”nin olmadığını anlamışlardır.

Eserin diğer bir ilginç yönü de, Lübnan’ın Fransız mandası altında yönetildiği dönemde Fransa’nın kendi kültürünü işgal etmiş oldukları bir ülkede yerleştirmek ve öğrencileri Arap köklerinden koparmak için eğitim sistemine yaptıkları baskıyı anlatmasıdır.

Avrupa’dan kaçan Yahudiler’in Filistin’e yerleştirilmeleri, bölgenin gizlice silahlandırılarak ileri tarihlerde çıkartılacak isyanların altyapısının hazırlanması, yapılan uluslar arası konferanslarda Arap görüşlerinin gözaltı edilmesi, İkinci Dünya Savaşı’nın yarattığı zorluklar, ABD’nin Arap petrollerine ortak olarak Marshall Planı’nı uygulaması, Yahudi örgütlerinin Filistin’de terör yaratmaları, İngilizler’in meydanı Yahudi terör örgütlerine bırakarak ülkeyi terk etmeleri, Filistin’de bir Yahudi ve bir Arap devletinin kurulması ve Kudüs’ün uluslararası bir statüsünün oluşmasını içeren taksim planı yapılması, Birleşmiş Milletler’in bu planı onaylaması, İsrail’in Birleşmiş Milletler kararlarını hiçe sayması, İsrail’in batılı devletlerce silahlandırılması, Arap devletlerin bir görüş altında birleşememesi ve bugüne kadar gelen kanlı mücadele süreçleri... bu eserde, aydın, Hıristiyan, Arap bir kadının hatıraları ile bir kere daha hafızamızda canlanıyor.

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X