| ISBN13 978-605-316-169-1 | 13x19,5 cm, 312 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et | | Önsöz, s. 11-14 Ankara'ya ilk kez 1993’ün sonlarında, mimarlık öğrenimime başlamak üzere geldim. Bundan sadece birkaç ay sonra, büyükşehir belediyesi ilk defa İslamcı bir yönetime geçti. Dolayısıyla kentte bundan sonra gerçekleşen tedrici dönüşümleri ilk elden gözlemleme ve deneyimleme imkânım oldu. Bir yandan, bizlere mimarlık fakültesinde ne kadar kıymetli olduğu öğretilen cumhuriyet başkentinin yapılı çevresine yönelik yıkıcı müdahaleleri gözlemliyordum. Bir yandan da kent merkezinde öğrenci yaşantısının önemli bir boyutunu oluşturan boş zaman faaliyetlerine evsahipliği yapan mekânların azalışını deneyimliyordum. Belediyenin politikalarından ne kadar rahatsızlık duyduğumu, bu konu üstüne sık sık düşündüğümü hatırlıyorum: Bu müdahaleler ne ölçüde belediye yönetiminin İslamcı karakterinin neticesiydi? Ankara’ya, başka yerlerde geçirdiğim yılların ardından 2009’da tekrar geldim. Aradan geçen yıllar boyunca yapılan tüm seçimleri kazandığından, hâlâ aynı belediye başkanı görevdeydi (ve bu durum, elinizdeki kitabın orijinal baskısının yayınevine teslim edildiği tarihte de –Eylül 2017– hâlâ geçerliydi). Bense artık kentsel araştırmalar yapan, mimari ve kentsel tasarım dersleri veren bir öğretim üyesiydim. Ankara’ya döner dönmez, öğrenciliğimden beri bilfiil içinde olduğum (daha sonra doktora çalışmama da konu olan) Mimarlar Odası’nda aktif görev üstlendim. Mimarlar Odası, tarihi boyunca (Boğaziçi Köprüsü gibi) mega projelere karşı mücadele etmiş, 1970’lerde gecekondu hareketleriyle işbirliği yapmıştı, yani kent politikalarında hep etkili bir aktör olmuştu. Bu kitaba dair ilk fikirler Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu üyesi olduğum dönemde gelişmeye başladı. Bir taraftan, Oda ile ilişkisi öncelikle mesleki olan mimarlarla sürekli irtibat halindeydim. Onlar aracılığıyla İslami ağların inşaat sektöründe yayılışını, bu ağların ticari ilişkiler üstündeki etkisinin giderek artışını gözlemliyordum. Diğer taraftan da belediyenin kentsel dönüşüm projelerinin tehdidi altındaki yaşam alanlarını savunmak için mücadele eden ve bu mücadelelerinde Oda’nın yardımına başvuran yerel örgütlenmeleri tanıyor, çaresizlik içinde hukuki bilgi edinmeye çalışan bireylerle görüşüyordum. Bu dönemde bana en çarpıcı gelense, İslamcı yerel yönetimlerin kentsel müdahalelerine karşı giderek büyüyen yerel örgütlenmelerin varlığına rağmen, aktivist mimarların sürdürdükleri siyasal muhalefeti laiklik savunusuna odaklamak konusundaki ısrarıydı. Kentsel dönüşüm kavramıyla tarif edilen yıkıcı sürecin İslamcılıkla doğrudan ilgisi yoktu, bu durum devlet eliyle mekân üretiminin (çoğu zaman mutenalaştırma niteliği taşıyan) muhtelif ölçeklerdeki uygulamalarından başka bir şey değildi. Mimarlar ise –şaşırtıcı biçimde– İslami nitelikli sosyal ve kültürel yapılara karşı orta sınıf horgörülerini aşamıyor, bu da İslamcıların fiilen sürdürdüğü kentsel politikaların kavranışını daha da zorlaştırıyordu. Dolayısıyla benim için asıl mesele, İslamcı siyaset ile yapılı çevre arasındaki ilişkiyi özgün karmaşıklığı içinde kavrayabilmekti. Bu ilişkinin hem siyasal iktisatla (kentsel mekânın üretimi) hem de kültür politikalarıyla (İslam/cılık) bağlantılı olduğu, ikisinden birine indirgenemeyeceği kanaatindeydim. Bu bakış açısı doğrultusunda, tekil örnekleri analiz ettiğim makalelerle başlayan araştırma izleği sonunda bu kitaba dönüştü.[1] Bütün bu süreç boyunca arkadaş ve meslektaşlarımla sürdürdüğüm fikir alışverişlerinden çok faydalandım. Bölüm taslaklarını okuyup yorumlama nezaketini gösterdikleri için Kaan Ağartan, Elvan Altan, Utku Balaban, Ali Ekber Doğan, Feyzan Erkip, Neşe Gürallar, Berin Gür, Abidin Kusno ve Barış Ünlü’ye çok teşekkür ederim. Güven Arif Sargın ODTÜ’de öğrencilik yıllarımdan itibaren bana hep destek oldu, ayrıca değerli yorumlarıyla kitaba katkı yaptı. Ayşe Çavdar doktora tezini paylaşıp önerilerde bulunma inceliğini, Neşe Gürallar ve Esin Boyacıoğlu yayımlanmamış çalışmalarını paylaşma nezaketini gösterdiler. Gülse Eraydın’a malzemelerin toplanması ve görsellerin bir bölümünün hazırlanmasındaki yardımından ötürü teşekkür ederim. Fotoğraflarını benimle paylaştıkları için Mehmet Özer, Çetin Gürer, Yücel Demirer, Konca Şaher, Moira Bernardoni, Beyza Onur ve Defne Batuman’a teşekkür ederim. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin, vaktiyle kimileriyle beraber de çalıştığım yönetim kurulu üyelerine ve tüm personeline, dostlukları ve araştırmamdaki yardımlarından ötürü çok şey borçluyum; özellikle de ne zaman ihtiyacım olsa yardımını esirgemeyen Tezcan Karakuş Candan’a. Architext dizisi editörleri Tony King ve Tom Markus’a –keza kitap üstüne değerlendirmelerde bulunan üç hakeme– çok teşekkür ederim; çalışmanın başlarından itibaren getirdikleri ferasetli eleştiriler kitabın çerçevesinin biçimlenmesinde çok faydalı oldu. Tony King’e, SUNY Binghamton’daki doktora çalışmam sırasında ve sonrasında adeta bir danışman gibi verdiği destek için de ayrıca teşekkür ederim. Bilkent Üniversitesi bir öğretim elemanı için ideal bir yer; ama bunun yanı sıra, bu kitabı yazmak için de huzurlu bir liman oldu bana. Bu sözlerim pek çok okura abes gelebilir, fakat üniversitenin öğretim üyelerine sağladığı ortam, araştırmacıların entelektüel kapasitelerine ciddi ölçüde zarar veren Türkiye’nin bugünkü kargaşası içinde çok kıymetliydi. “Üniversite” olma niteliğini canla başla koruyan bir kurumda olduğum için zaman zaman suçluluk duyduğumu itiraf etmeliyim. Son olarak sabrı ve sevgisiyle daima en büyük desteği veren Dilvin’e ve bu süreç boyunca bana esin kaynağı olan, ebeveynliğin “tam zamanlı bir keyif” olduğunu öğreten Defne’ye şükran borçluyum. Bülent Batuman Ankara, Eylül 2017 Notlar [1] Kitabın bazı bölümleri daha önce çeşitli kaynaklarda yayımlandı: Neo-Osmanlı camilerde mimari taklitle ilgili tartışma için bkz. “Architectural Mimicry and Politics of Mosque Building: Negotiating Islam and Nation in Turkey”, The Journal of Architecture 21 (2016): 321-47. Kuzey Ankara Projesi ile ilgili bölümün bazı kısımları için bkz. “Minarets without Mosques: Limits to the Urban Politics of Neoliberal Islamism”, Urban Studies, 50 (2013): 1095-111. Başakşehir ve Kuzey Ankara projelerinin kıyaslandığı daha eski bir versiyon 2016’da SAH Konferansı’nda sunuldu ve şurada yayımlanacak: “Neoliberal Islamism and the Cultural Politics of Housing in Turkey”, Social Housing in the Middle East: Architecture, Urban Development and Transnational Modernity içinde, Kıvanç Kılınç ve Mohammad Gharipour (haz.), Indiana University Press, 2019. 3. Bölüm’ün çeşitli kısımları için bkz. “The Political Encampment and the Architecture of Public Space: TEKEL Resistance in Ankara”, International Journal of Islamic Architecture 2/1 (2013): 77-100; ve “Everywhere is Taksim: The Politics of Public Space from Nation-building to Neoliberal Islamism and Beyond”, Journal of Urban History 41/5 (2015): 881-907. Metne dön. |