Yorumlu erkek haritası, her geçen gün alfebeden bir harfi söyleyemeyen adam, sperm savaşçıları, ölen ortaklarının ruhlarını çağırarak işlerini kotaran bir kişi, çalışkan ruhlar ve daha niceleri... Yiğit Değer Bengi çoğu fantastik öyküler yazan yazarların öykülerini bir kitapta toplamış. 2003 yılında İthaki Yayınevi’nin düzenlediği fantastik kurgu temalı 'Jules Verne Kısa Öykü Yarışması'nda dereceye giren Bengi'nin, 'E Dergisi', 'Edebiyat ve Eleştiri' ve 'Mevsimsiz' dergilerinde öyküleri, çeşitli dergilerde yazıları yayımlandı. Mercedes Lackey ve Steven Brust’ten çeviriler yapan Bengi halen çevirmenlik ve düzeltmenliğin yanı sıra Marmara Üniversitesi Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans yapıyor. Kitapta Barış Müstecaplıoğlu, Giovanni Scognamillo, Nazlı Eray, Ümit Kireççi, Kadir Aydemir, Altay Öktem, Arzu Çur, Ferhan Ertürk, Yiğit Değer Bengi, Gündüz Öğüt, Orhan Duru, İzzet Yasar, Evren İmre, Levent Şentürk, Çiler İlhan, Sadık Yemni, Levent Mete, Muammer Yüksel, İhsan Oktay Anar'ın öyküleri yer alıyor...

Nereden çıktı bu fantastik öyküleri bir araya toplama fikri?

Eskiden beri kurmaca türünün alternatif türlerine yani amiyane tabirle ‘adam yerine konmayan’ türlerine yer veren bir dergi hayali vardı aklımızda. Türkiye'de böyle bir dergiyi destekleyecek bir yayınevi yok. Türkiye’de fantastiğin ucundan kıyısından geçen, yıllardır öykülerinde fantastiğe yer veren bir sürü öykücü ve romancı var. Orhan Duru, Nazlı Eray, Levent Mete ve Sadık Yemni gibi…Tabii başka isimlerde var. Bu isimlerin bir araya gelmesi dergi için bir platform oluşturabilirdi. Ben bu isimleri kitapta bir araya getirdim. Tabii 'bu türde yazanlar bu kadardır' demiyorum. Bu akımın aslında varolduğunu insanlara göstermek için.

O zaman bu kitabın devamı gelecek öyle mi?

Evet bu kitabın birkaç seçkisi daha olacak. Hatta Barış Müstecaplıoğlu ile bir öykü yarışması düzenlemeyi düşünüyoruz yeni yazarları dahil edebilmek için.

Peki yazarlar kitaba özel olarak mı yazdılar yoksa önceden yayınlanmış öykülerini mi verdiler?

Levent Mete, İzzet Yasar ve Nazlı Eray son dönem yoğunluklarından ötürü yazamadılar. Onların dışındaki öykülerin hepsi bu kitap için yazılmış şeyler.

Kitap oluştuktan sonraki yazarların tepkisi neydi?

Hepsi çok ama çok beğendiklerini söylüyorlar. Ben bütün fantastik yazarlar bu kadardır demiyorum. Buraya almayı tercih etmediğimiz yazarlar oldu. Bazıları işlerinden dolayı öykü gönderemediler. Kimisi askerdeydi (Doğu Yücel). Bir de bu öyküleri yan yana koyduğumuzda kurmaca üzerine söz söyleyecek bir şey olsun istiyorum. O yüzden belki ikinci seride tematik öykülere geçeriz artık. Fantastiğin yanı sıra bir tema üzerine kurulu olmasına dikkat edeceğim.

Fantastik okuyan kemik kitlenin fantastik dışında edebi metinleri okumadığı söylenir. Böyle bir şey var mı?

Evet öyle bir kemik kitlenin olduğu doğru. Sürekli fantastik öyküler romanlar okuyorlar.

Kitaptaki yazarlarınsa çoğu, yazarlığa fantastik metinlerle başlamışlar ama şimdi edebi metinler yazıyorlar.

Çok doğru. Tolkien’den sonra olağandışılığın çok da cılkını çıkarıp bir fantastik kurgu edebiyatı oluştu. Hep kendi dünyalarında geçen ve birinin aynısı kitaplar var. Ticari amaçlarla yazılmış kitaplar özellikle. Yani hepsi diğerinin tekrarı niteliğinde... Bir kahraman tutturup üçlemeler beşlemeler sunuyorlar. Bunun bir kemik okuru var tabii ki. Ama bizim fantastikten anladığımız o değil. Fantastik aslında Borges’ten başlayan Kafka ile devam eden içinde Edgar Allen Poe olan başka bir tür.

Yanlış biliniyor yani fantastik türü öyle mi?

Bizim buraya dahil ettiğimiz yazarlarımız bu türü ele alan, gerçekçi öyküler yazan isimler. Ama öykünün bir yerinde işler rayından çıkar ve o da bir metafordur aslında bizim hayatımızla ilgili. Kısa kurmaca fantastiğin asıl biçemi budur anlayacağınız. Daha sonra Amerika'da -ki Teksas petrol krizinden sonra Tolkien gibi birçok dergi ve yazarlar ortaya çıktı. Onu da olağan dışı öyküler izledi. Bu türde de saygıdeğer yazarlar var tabi Ursula K. Le Guin gibi. Bizde de Barış Müstecaplıoğlu var mesela. 1002 Gece Massalları/i>’nda anlattığım her iki türü görmek mümkün.

Sence Türkiye’de fantastik türü nasıl bir yerde?

Türkiye’de bu türe ait çok güzel çalışmalar çıkıyor bence. Ama yurt dışında fantastik artık bir sektör olmuş durumda. Birçok ürün veriliyor. Tolkien ile gelen dalgayı yaşamışlar bir kere. Bir de Amerika tarihi olmayan ve kendi kitaplarında hep kendi tarihlerini mitolojilerini ve kahramanlarını oluşturmaya çalışan bir ülke. Fantastik bu amaçla da kullanılmış bir tür. Bizim seçkimizde de biraz bu hatırlatma var. Fantastik sadece ejderhalar ve şövalyelerden oluşmuyor. ‘Hatırlayın bir Orhan Duru da var, Nazlı Eray da deyip bir yandan da genç yazarları onların arasına katıp bu türü tanıtmaktı bizim amacımız.

Kitabın kapağı da içindeki öykülerle bir bütün oluşturmuş, sanki orada da bir öykü var gibi?

Kitabın kapağındaki çizgi Kenan Yarar ait. Kenan yıllardır fantastiğe yakınlığı ile bilinen bir çizgi romancı. O da bir öykücü gibi davrandı, çizimi yirminci öykü gibi oldu kitapta. Kitaptaki bir öykünün resmi değil o. Kenan’da kendi öyküsünü çizdi oraya. Büyük bir şirkette bütün gün bilgisayar başında çalışan bir insanın daha sonra domuza dönüşerek koştura koştura bu şehirden kaçışını anlatıyor.