| ISBN13 978-605-316-015-1 | 13x19,5 cm, 192 s. |
KAMPANYADA Liste fiyatı: 170.00 TL İndirimli fiyatı: 76.50 TL İndirim oranı: %55 {"value":170.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"1193","item_name":"Yıldızlardan Ebediyete","discount":93.50,"price":170.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Yıldızlardan Ebediyete Astronomiyi Temel Alan Bir Varsayım Özgün adı: L’éternité par les astres Çeviri: Cemal Yardımcı Kapak Resmi: Kazimir Malevich Kapak Tasarımı: Emine Bora Sunuş ve Yayıma Hazırlayan: Tuncay Birkan Önsöz: Jacques Ranciere Katkılar: Aykut Çelebi, Berna Kılınç |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ekim 2015 |
Blanqui’nin 1872’de Taureau Kalesi hapishanesinde kaleme aldığı Yıldızlardan Ebediyete, 19. yüzyılda bilimle yakınen ilgilendiklerini bildiğimiz sosyalist ve anarşist düşünürlerin oluşturduğu geleneğin en şaşırtıcı halkalarından biri. 1930’lu yılların ortalarında Benjamin ve Borges’in ayrı ayrı keşfetmesine kadar unutulmuş olan bu metinde, devrinin bilimsel bulgularını bir araya getirerek son derece özgün bir tür “paralel evren” ve “ebedi dönüş” kuramı geliştiriyor Blanqui. Kant’ın Pratik Aklın Eleştirisi’nde yaptığı o müthiş tespitin bir kişide can bulmasıyla karşı karşıyayız: “Zihni hep yeni ve gittikçe artan bir hayranlık ve huşuyla dolduran iki şey var: Üzerimdeki yıldızlı gökyüzü ve içimdeki ahlak yasası.” İçindeki ahlak yasasının basıncıyla devletin yasalarına karşı çıkarak devrimci olmuş birinin, üstelik de özgürlüğü devlet tarafından gasp edilmişken, göklerdeki yıldızlara dair yazmasında müthiş maneviyat telkin edici bir şeyler olduğuna inanıyor ve bu güzel kitabı kavranmasını ve bağlamsallaştırılmasını kolaylaştıracak metinlerle birlikte sunuyoruz. Tuncay Birkan, Sunuş’ta bilim karşısındaki şüpheciliğin bazı haklı gerekçelerle yaygınlaştığı uzun bir dönemin ardından Blanqui’ninki gibi “antika” metinleri yayınlamak ve okumaktan ne beklenebileceğini anlatıyor. Jacques Ranciére, 19. yüzyıla bakınca sadece pozitivizme, eğitime ve mekanik determinizme duyulan safdillik derecesinde bir inanç görenlerin fena halde yanıldıklarını gösteren bir figür olarak ele alıyor Blanqui’yi. Aykut Çelebi Borges’in ve özellikle de Walter Benjamin’in eserlerinin kılcal damarlarında bu ayrıksı metnin yarattığı derinlemesine etkinin izlerini sürüyor. Berna Kılınç ise metnin bilim tarihi içindeki yerini, 19. yüzyıldaki bilimsel faaliyetlerin ayrıntılı ve zihin açıcı bir haritasını sunarak anlatıyor ve kitaptaki astronomi tezinin bugünün bilimsel bakışı açısından ne ölçüde savunulabilir olduğunu değerlendiriyor. | İÇİNDEKİLER |
Sunuş Blanqui: Devrimcinin Maneviyatında Bilim Tuncay Birkan
Önsöz Jacques Rancière
Yıldızlardan Ebediyete I. Evren – Sonsuzluk II. Tanımsızlık III. Yıldızların Muazzam Uzaklığı IV. Yıldızların Fiziksel Yapısı V. Laplace’ın Evrenin Oluşumu Anlayışı Üzerine Gözlemler – Kuyrukluyıldızlar VI. Dünyaların Kökeni VII. Evrenin Analizi ve Sentezi VIII. Özet
Dilin Karanlığı, Modernliğin Cehennemi: Walter Benjamin, Auguste Blanqui’nin Yıldızlardan Ebediyete Kitabını Okuyor Aykut Çelebi
Blanqui’nin Ebedi Tekerrürü Berna Kılın
Katkıda Bulunanlar
| OKUMA PARÇASI |
Sunuş: Blanqui: Devrimcinin Maneviyatında Bilim, Tuncay Birkan, s. 9-18 Çok gençlerimiz hariç hepimizin beşiği olduğu söylenebilecek 20. yüzyıl, bilimden, daha doğrusu teknolojiden ve bilimsel-teknolojik “ilerleme”yi sağlayan başlıca araç olarak “akıl”dan beklentilerin önce “akıldışı” ölçülerde büyüdüğü, sonra da o ölçüde büyük bir hayal kırıklığı yarattığı bir yüzyıl oldu denebilir bir bakıma. Aslında odağı yirminci yüzyılın toplumsal tarihinden düşünce tarihine hafifçe kaydırdığımızda görürüz ki bu beklentiler ile hayal kırıklığı arasında çok kesin bir öncelik-sonralık ilişkisi de koymamak, bunların hep eşzamanlı, iç içe ilerleyip bazen birinin bazen öbürünün galebe çaldığı bir zihni iklim yarattıklarını söylemek daha doğru olur belki. Bilimin vaat ettiği varsayılan insani “ilerleme”nin bir türlü saf halde ortaya çıkamayıp hep müthiş maliyetleri, insani ve manevi kayıpları beraberinde getirdiğine, bilimin saf ilkelerinin öncelikle hep savaş teknolojilerini gel... Devamını görmek için bkz. | |
|