| ISBN13 978-975-342-968-9 | 13x19,5 cm, 240 s. |
KAMPANYADA Liste fiyatı: 204.00 TL İndirimli fiyatı: 91.80 TL İndirim oranı: %55 {"value":204.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"1128","item_name":"Avrupa Benim","discount":112.20,"price":204.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Avrupa Benim Batı Avrupa’da Aşırı Sağın Yükselişi Yayıma Hazırlayan: Eylem Can, Semih Sökmen Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Eylül 2014 | 2. Basım: Kasım 2017 |
Gazeteci Zeynep Atikkan, beş yıl boyunca Avrupa başkentlerinde yeni popülist sağın nasıl ve neden yükselişe geçtiğini anlamak için farklı görüşten kişilerle parti bürolarında, seçim karargâhlarında, üniversite kampüslerinde yüz yüze söyleşiler yaptı. Avrupa’nın aşırı sağcı, radikal sağcı, ya da yeni-popülist diye tanımlanan partilerinin liderlerine, çokkültürlülük, göçmen politikaları, Avrupa Birliği’nin geleceği, İslam ve Avrupa gibi konularda sorular yöneltti. Aşırı sağın gelişimini ülke ülke inceleyen Atikkan, özellikle bu yıl yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sağladıkları oy artışından sonra bu partilerin artık marjinal ya da geçici vakalar olarak görülemeyeceğini, Avrupa alanı üzerinde doğrudan söz sahibi haline geldiklerini vurguluyor. Sistemli bir şekilde kültür temelli bir ırkçılığa, göçmen ve özellikle de müslüman düşmanlığına başvuran bu partiler, öyle görünüyor ki, yıllardır merkezdeki sağ ve sol partilerin yarattığı boşluğa oynuyorlar. Aşırı sağın bu yükselişi, kendi değerlerini başkalarıyla paylaşmak yerine, “Avrupa benim, ya benim gibi olacaksın, ya terkedeceksin” diyerek onları dışlayan güçlü bir zihniyet yarattı. Atikkan’ın kitabı son yıllardaki Avrupa merkezli siyasi gelişmelere kapsayıcı, ayrıntılandırılmış bir ışık düşürüyor. | İÇİNDEKİLER |
Önsöz Giriş Merkez Sağda Köşe Kapmaca Kültür Duvarı ve Öteki Kimliğimi Arıyorum Aşırı Sağın Aile Fotoğrafı Karizmatik, Medyatik ve İslamofobik Tepeden İnen Irkçılık Faşosfer.org Sonuç Hasar Tespiti Dizin | OKUMA PARÇASI |
Giriş, s. 15-17. 26 Mayıs 2014 sabahı Avrupalılar bir siyasi depremle uyandılar. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağ partiler beklenen ama bir türlü kabullenilmeyen bir başarıya imza atmışlardı. Fransa başı çekti. Aşırı sağcı parti Ulusal Cephe, merkezdeki sağ ve sol partileri geride bırakıp oylamadan birinci parti olarak çıktı. Partinin lideri Marine Le Pen pür neşeydi. Balkon konuşması yapmadı ama kameraların önüne geçti ve Fransa’da aşırı sağa giden dört milyon yüz bin oyu adeta kutsadı: “Egemenliklerine sahip çıkan insanlar, gelecek için dizginleri yeniden ele almak için iradelerini ortaya koydular.” Avrupa seçimlerinde, İngiltere’nin dengeli siyasi sistemi de sağcı popülist Nigel Farage’ın liderliğindeki Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi’nin oy patlamasıyla sarsıldı. Muhafazakâr Parti ile İşçi Partisi’nin seçimlerde yer değiştirdiği İngiltere’de Avrupa Parlamentosu seçimlerinde popülist Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi yerleşik part... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Nazım Alpman, "Yeni ırkçılar geliyor", Birgün Gazetesi, 2 Ekim 2014 Gazeteci Zeynep Atikkan iyi gazetecilik yapabilmek için mutlaka büyük(!) bir gazetede çalışmak gerekmediğini yeni kitabıyla bir kez daha gösteriyor: Avrupa Benim - Batı Avrupa’da Aşırı Sağın Yükselişi Zeynep yaklaşık 5 yıldır bu konu üzerine çalışıyor. Batı Avrupa’nın önemli merkezlerinde Paris, Londra, Kopenhag, Helsinki, Stackholm, Amsterdam, Lahey, Roma ve Barselona konu hakkında “aşırı sağın” yükselişi üzerine sayısız söyleşi yaptı Aşırı sağcı, liberal, muhafazakar, Hıristiyan Demokrat, yeni –muhafazakar, sosyalist, dindar Katolik, Protestan, ateist, cumhuriyetçi ile yüz yüze görüştü. Bunların büyük çoğunluğu ise aşırı sağcı partilerin merkezlerinde, parlamento binalarındaki bürolarında, seçim karargâhlarında gerçekleşti. Görüşmelerinde ağırlıklı olarak şu sorunun yanıtını arıyor: -21. Yüzyılın Avrupası nasıl olacak? Üniversite kam... Devamını görmek için bkz. | |
Beyaz Arif Akbaş, "Avrupa Benim!", Gerçek Hayat, 17 Ocak 2015 Batı Avrupa'da aşırı sağın yükselişi ile birlikte İslamofobi de (İslam korkusu) her geçen gün sürdürülegelen önyargı ve ayrımcılıktan dolayı hızla artıyor. Müslümanlara karşı duyulan gerçek dışı nefret, düşmanlık ve kin besleme anlayışı onların toplum içinde ötekileştirilmelerine neden oluyor. Huntington'un o ünlü “Medeniyetler Çatışması” makalesindeki tez; bir dönem Batı'nın İslam'ı ötekileştirmesinde ve potansiyel bir tehlike olarak algılamasında kilit rol oynamıştı. New York'taki ikiz kulelere düzenlenen saldırı ve en son Paris'teki Charlie Hebdo katliamı hep bu tezin geçerlilik kazanması için yapılmış çalışmalardır. Bu tür eylemler Batı'ya Müslümanların haklarını kısıtlamada ve onlara karşı ırkçı, niye söylemeyeyim faşistçe, ayrım yapmada meşruluk kazandırmaktadır. Aslında olayın temeli haçlı seferleri ve İspanya'daki kadim Endülüs İslam Devleti'nin yağmalanmasına kadar iniyor. Medeniyetlerin ç... Devamını görmek için bkz. | |
|