| ISBN13 978-975-342-835-4 | 13x19,5 cm, 184 s. |
Liste fiyatı: 166.00 TL İndirimli fiyatı: 132.80 TL İndirim oranı: %20 {"value":166.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"1067","item_name":"Perspektif, Simgesel Bir Biçim","discount":33.20,"price":166.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Perspektif, Simgesel Bir Biçim Özgün adı: Die Perspektive als "Symbolishe Form" Çeviri: Yeşim Tükel Yayıma Hazırlayan: Semih Sökmen Kapak Resmi: Giotto di Bondone Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Eylül 2013 | 3. Basım: Haziran 2021 |
Panofsky'nin 1927 tarihli bu küçük kitabı, beklenmedik etkilere yol açan o büyük kitaplardan biri: Son yüzyılda perspektif üzerine yapılmış bütün sanat tarihi ve felsefe tartışmalarına damgasını vurdu, modern düşünce tarihinin büyük eserlerinden biri olarak klasikleşti. Kitap bu etkisini, yazarının özgün sanat tarihi yönteminin erken dönemini en iyi biçimde sergileyen bir örnek olmasına ve sanat tarihi çalışmalarının alışıldık kapsamıyla sınırlı kalmayıp, bilgi ve kültürel değişim kuramlarındaki daha geniş çaplı gelişmelerin bağlamına yerleşmesine borçlu. Panofsky burada sanat tarihi, klasik felsefe, teoloji, bilim ve optiği içeren muazzam bilgi birikiminden faydalanarak, insanlığın görme, bakış ve tasarım konusunda bir tür arkeolojisini ortaya koyar. Panofsky'nin elinde perspektif, mükemmelleşmiş bir teknik olmaktan çıkar, tarihselliğini kazanır, ve ağırlıklı olarak Batı'ya özgü bir "biçim verme istemi"nin temel bir bileşeni haline gelir. Bu istem belli bir kültürün toplumsal, bilişsel, psikolojik ve özellikle teknik uygulamalarını birbirine bağlayarak birbiriyle uyumlu ve bütünleşik biçimler oluşturan bir şemanın ifadesidir. Panofsky her tarihsel kültürün veya dönemin biricik olduğunu ve her birinin farklı ama eşit ölçüde geniş bir dünya görüşü doğurduğunu gösterir. Bu ayrı mekânsal/uzamsal sistemlerin uzunca bir zaman içinde birbirleriyle nasıl eklemlendiğini, ve içinden çıktıkları kültürleri niteleyen bilgi, inanç ve değiştokuş biçimleriyle tutarlılıklarını ayrıntılarıyla açıklar. Günümüz modernliğinin de, soyut ve homojen bir uzamdaki sonsuzluk kavramına ilişkin kendi özel matematiksel ifadesinden ayrılamayacağını gösterir. | İÇİNDEKİLER |
Birinci Bölüm İkinci Bölüm Üçüncü Bölüm Dördüncü Bölüm Notlar Resimler | OKUMA PARÇASI |
Birinci Bölüm’den, s. 9-11. "Perspectiva Latince bir sözcüktür, 'içinden bakmak' anlamına gelir." Dürer'in perspektif kavramını açıklama şekli böyledir.(1) Boethius'ta bile karşımıza çıkan(2) bu "Latince sözcük" her ne kadar başlangıçta bu kadar belirgin bir anlama sahipmiş gibi görünmüyor olsa da,(3) biz yine de esas olarak Dürer'in bu tanımlamasını temel almayı tercih edeceğiz. Evler ya da mobilyalar gibi sadece tek tek nesnelerin "kısaltma" ile temsil edildiği durumlar için değil, tüm resmin —bir başka Rönesans kuramcısının ifadesini alıntılarsak(4)— adeta bir "pencereye" dönüştüğü, ve bizi bu pencereden ardındaki bir mekâna baktığımıza inandırmak isteyen örneklerle karşılaştığımız yerlerde, ama sadece bunlarla sınırlı olmak üzere, tam anlamıyla "perspektifsel" bir mekân anlayışından söz edeceğiz; başka bir deyişle, tek tek figürlerin ya da nesnelerin biçimlerinin, çizimle üzerine aktarılmış ya da plastik olarak üzerine iliş... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Süreyya Su, "Görmenin ehlileştirilmesi: Perspektif", Kitap Zamanı, 4 Kasım 2013 Erwin Panofsky’nin Perspektif: Simgesel Bir Biçim adlı kitabı sanat teorisi ve sanat tarihi alanlarında çok bilinen ve üzerine çokça tartışılan bir çalışma. Kitap hakkındaki tartışmalar Panofsky’nin, perspektif temeline göre yapılan resimlerin görüneni olduğu gibi yansıttığı, bizim gerçekte gördüğümüz haliyle şeyleri temsil ettiği savına itirazıyla ilgilidir. Panofsky’ye göre, Rönesans’ta gelişmiş olan perspektif anlayışı aslında şeyleri nasıl görüyorsak değil, nasıl görünmesi gerekiyorsa öyle resmetmeyi amaçlar. Nitekim Rönesans resminde yansıyan görme biçimi, yavaş yavaş modern insanın görme alışkanlığını koşullandırmıştır. Resim sanatında perspektif anlayışı, üç boyutlu bir dünyayı iki boyutlu bir zemin üzerinde temsil etme zorunluluğundan doğmuştur. Fakat bu zorunluluk, aynı zamanda, bizim dünyayı görme biçimimizi de disipline eden bir etki yapmıştır. Dünyayı bir ... Devamını görmek için bkz. | |
|