| ISBN13 978-975-342-893-4 | 10,5x15 cm, 224 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Metis Ajanda 2013: Ayvayı Yedik! Yayıma Hazırlayan: Betül Kadıoğlu, Koray Löker Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Kasım 2012 |
Yayımlandığı ilk yıldan beri okurlarımızın severek aldığı Metis ajandalarının yenisi çıktı! 2013 ajandası yeme-içmeyle ilgili. Neyi yediğimizle, nasıl yediğimizle, yemek bulamamakla, bulduğunu yiyememekle... İlk insan zehirli yiyecek keşfedip kabiledaşlarını uyardığından beri gelişerek devam eden alışkanlıklarımızla başladık. İlaç niyetine sebzeler, birlikte yenmemesi gerekenler, ihmal etmememiz gerekenler... Bu konuda bilginin nasıl hızlı değiştiğini, daha dün "Mutfağa sokmayın" denen bir yiyecek için bugün "Sofranızdan eksik etmeyin" öğüdünü duyduğumuzu düşündük. Sonra meselenin siyasi boyutuna takıldı aklımız. Önce üretim aşaması: Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO), yanlış/aşırı avlanma, tarım ilaçları, eksik bilgilendirme, su kullanımı... Vatandaş olarak sorumluluklarımız ve haklarımız. Sonra tüketici olarak haklarımız: Doğru bilgilendiriliyor muyuz? Bilgi kaynağımızı seçebiliyor muyuz? Çocuklarımız yiyecek tercihlerini reklamlara göre mi yapıyor, ihtiyaçlarına ya da zevklerine göre mi? Bu kadar soru ve sorumluluk karşısında farkına vardık ki, biz aslında ayvayı yemişiz! Ama ayva pek yararlı bir meyvedir. Zihni açar, gözleri parlatır, cildi tazeler. Sorunlar üzerimize geldikçe açılan zihin, bilenen merak, yeni yeni sorular sormaya, hak talep etmeye başlar. Küresel şirketlerin bağımsız üreticileri ve beraberinde dünya kaynaklarını yok ettiği günümüzde sağlıklı yiyeceklere ulaşabilmenin yollarını düşünmek; yemek yemenin diyet dayatmalarıyla ayaküstü atıştırmalara sıkıştırıldığı bir çağda yemenin keyfini hatırlamak istedik. Ayvayı yalnızca mevsiminde (zevke göre biraz limon sıkarak, bir tutam tuz serperek) yemek dileğiyle, afiyet olsun! – Betül Kadıoğlu, Koray Löker | İÇİNDEKİLER |
Takvim 2012/2013 Yıllık Planlayıcı METİNLER Çuval kuramı / Ursula K. Le Guin Saklı Lezzetler / Laura Esquivel Yiyenler ve yenenler / John Berger Sultanın yediğidir... / Stefanos Yerasimos Arzunun Botaniği / Michael Pollan Pancarla başlayan hikâye... / Tom Robbins Kaç yıl önce çıkmıştı ilk sandviçler? / Sevgi Soysal Tavuk bile kesemez / Ayfer Tunç Şu şeftaliye baksana... / Jamey Lionette Ruslar yedi! / Alexandre Dumas Sofra / Gülten Akın Boykot! Gargantua'nın altı hacıyı nasıl salatada yediği / Rabelais İşgal sırasında Bugey'de yemek / Alice B. Toklas Tereyağı / Orhan Veli Kanık Margarin / Kudret Emiroğlu Aşçının sözü / Boğos Piranyan Yamağın sözü / Takuhi Tovmasyan Tohum ya da yaşam takası / Füsun Ertuğ İbni Sina'nın yeme içme üstüne önerileri Açlık Cambazı / Franz Kafka Hayvan Yemek / Jonathan Safran Foer Kaynakça Telefon kodları Önemli telefonlar Hastaneler Büyükelçilikler Konsolosluklar Plaka numaraları Radyo istasyonları Saat farklılıkları Telefon defteri | OKUMA PARÇASI |
Çuval kuramı, Ursula K. Le Guin, s. 24-25 İnsanların evrim geçirip insana dönüştüğü ılımlı ve tropik bölgelerde, türün temel gıdası bitkilerdi. Paleolitik, Neolitik ve tarihöncesi çağlarda, o bölgelerdeki insanlar yüzde 65 ila 80 oranında toplayıcılık yaparak besleniyorlardı; yalnızca kutup iklimlerinde et başlıca gıda maddesiydi. Mamut avcıları bütün ihtişamlarıyla mağara duvarlarını ve zihni işgal etseler de, aslında o çağlarda hayatımızı ve tombulluğumuzu tohum, kök, yaprak, filiz, kabuklu yemiş, böğürtlen, meyva ve tahıl, böcek ve deniz kabukları toplayarak sürdürüyor, protein oranını yükseltmek için de ağ veya tuzak kullanarak korkunç dişleri olmayan küçük hayvanlar yakalıyorduk. Üstelik, tarımın icadından sonra başkalarının tarlalarında kölelik eden köylülerle ya da uygarlığın icadından itibaren ücret karşılığında çalışan işçilerle kıyaslanmayacak ölçüde az emek harcıyorduk bunun için. Tarihöncesinin ortalama insanı, haftada on beş saat kadar çalışarak gül ... Devamını görmek için bkz. | |
|