| ISBN13 978-975-342-610-7 | 13x19,5 cm, 480 s. |
Liste fiyatı: 362.00 TL İndirimli fiyatı: 289.60 TL İndirim oranı: %20 {"value":362.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"807","item_name":"Oyun Dürtüsü","discount":72.40,"price":362.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Oyun Dürtüsü Özgün adı: Spieltrieb Çeviri: Itır Arda Yayıma Hazırlayan: Haluk Barışcan Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Nisan 2007 | 2. Basım: Mart 2022 |
Kartallar ve Melekler ile tanıdığımız Juli Zeh bu romanında Bonn’da bir özel okulda birbiriyle karşılaşan iki sıradışı öğrencinin, fikirlerin, ideo-lojilerin, dinlerin, barışa inancın, insan haklarının ve demokrasinin yerine pragmatizmi koymuş olan Ada ile Alev’in öyküsünü anlatıyor. Babasından, insanların kararlarının aslında mükemmel prova edilmiş bir oyun olduğunu öğrenmiş olan ve oyunun, kendisine kalan son varoluş şekli olduğunu düşünen yarı Mısırlı Alev ile kendi kendini yaratmanın o yalancı, çekici, kolaycı yolu olan nitelik edinmeyi gereksiz bulan, aptallığa duyduğu nefreti zehir gibi sözlerle dile getiren Ada’nın öyküsünü... Kendilerini nihilistlerin torunlarının çocukları olarak tanımlayan bu ikili, tüm değer yargıları ellerinden alınmış olanların elinde kalan tek şey olan oyun dürtülerini Polonya’dan iltica etmiş olan öğretmenleri üzerinde tatmin etmeye karar vererek Ada’ya olan ilgisini kötüye kullandıkları Smutek’e şantaj yapmaya başlar. Zeh, “iyi-kötü” ayrımının yerini “işlevsel-işlevsel olmayan” ayrımına bırakmış, ahlağın bir endüstri normuna dönüşmüş olduğu ve gerçekliğin, kendi kopyalarını taklit ettiği çağımızda, insani bir şey hissedebilmek için kalp piline gerek duyan neslin bu iki üyesiyle ölümden önce bir hayatın varolduğuna inanan Smutek’in yaşadıklarını anlatırken, bir yandan da Greenpeace ile El Kaide, Hollywood ile 11 Eylül arasındaki bağlantılara da değinerek dünyamızın bugünkü durumuna, toplumların yapısına ve insanlar arasındaki ilişkilere alışılmışın dışında bir bakış açısı sunuyor. Hukuk eğitimi de görmüş olan ve gerek analiz yeteneği gerekse üslubu ile eleştirmenlerin takdirini kazanan yazar, bu romanda değerler ve yasaların değişen zaman karşısındaki durumunun yanı sıra adalet, hukuk, dil ve gerçeklik kavramlarını da sorguluyor. | OKUMA PARÇASI |
Giriş bölümü. s. 11-14. Eğer bütün bunlar bir oyundan ibaretse, mahvolduk Ya nihilistlerin torunlarının çocukları, adına dünya görüşü dediğimiz, ibadet malzemesi satan tozlu dükkândan çoktan çekip gitmişlerse? Ya av hayvanlarının patikaları üzerinden ormana, ulaşmak şöyle dursun, onları görmemizin bile mümkün olmadığı bir yere geri dönmek üzere kıymet ve önemin, faydalı ve gereklinin, gerçek ve doğrunun yarısı çoktan boşaltılmış ambarlarını terk etmişlerse? Ya İncil, anayasa ve ceza hukuku onlar için asla bir salon oyununun kural kitapçığından daha geçerli olmamışsa? Ya onlar siyaseti, aşkı ve ekonomiyi rekabet olarak kavramışlarsa? Ya "iyi" onlar için asgari zarar riski taşıyan azami randıman, "kötü" ise sadece kabul edilebilir uygunlukta bir sonuçsa? Ya yaptıklarının sebeplerini anlamamamızın nedeni hiçbir sebebin olmaması ise? O zaman, yargılama, mahkûm etme hakkımız olur muydu? Her şeyden önce, kimi? Oyunun mağlubunu mu– yoksa galibini mi? Hâkim hakeme dö... Devamını görmek için bkz. | |
|