| ISBN13 978-975-342-498-1 | 13x19,5 cm, 336 s. |
KAMPANYADA Liste fiyatı: 268.00 TL İndirimli fiyatı: 120.60 TL İndirim oranı: %55 {"value":268.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"786","item_name":"Kartallar ve Melekler","discount":147.40,"price":268.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Kartallar ve Melekler Özgün adı: Adler und Engel Çeviri: İris Kantemir Kapak Fotoğrafı: Cindy Sherman Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Şubat 2005 |
2002 Deutscher Bücherpreis Jessie, telefonda Max ile konuşurken kendisini vurup ölmüştür. Bunalıma girip evine kapanan Max bir radyo programına telefonla katılıp sorunlarından söz eder. Programın sunucusu olan genç ve güzel Clara günün birinde Max'ın kapısını çalar. Ondan sonra her adımda insanı şaşırtan, Max'ın "şimdi"ye tutunma çabası içinde geçmişin hayaletleriyle boğuştuğu müthiş bir hikâye başlar. Ama bu romanda hiçbir şey göründüğü gibi değil. Balkanlar'daki iç savaştan, Avrupa Birliği'nin genişleme sürecine ve uyuşturucu ticaretine dek uzanan korkunç bir ilişkiler ağının yarattığı muammanın içine davet ediyoruz sizi. "Avrupa'nın büyük bir bölümünün savaş yüzünden mahvolduğunun farkında mısın? Sağ kalanlara ihanet edildi, aşağılandılar ve unutuldular." Juli Zeh'nin ilk romanı Kartallar ve Melekler, insanı yalnızca düşünmeye zorlamakla kalmayıp içine işleyen, öfke dolu bir yapıt. En küçük ayrıntısında bile bir pırıltı gizli. İdeolojilerin çökmesinden sonraki dönemde karşıt dünyaları, okuyucuyu dehşete düşürerek gözler önüne seriyor. Trajik kahramanları Max ve Jessie’nin sıradışı ve umutsuz aşkının anlatıldığı romanın arka planında Balkanlardaki dram, hukukun aczi, soykırım, uluslarası çıkar ilişkileri ve şebekeler sorgulanıyor. Tüm olayları anlatmada kullanılan akıcı ve güncel dil, romanın kahramanlarının duyarlılığını ve güven yoksunluğunu da ortaya seriyor. Romanı okurken şimdiki zamanda sunulmuş bir anlatıyı dinler gibi oluyorsunuz. | OKUMA PARÇASI |
Açılış Bölümü, s. 7-13 Balina Sesi kapının arkasından bile tanıyorum; yürekten istediği bir şey ondan esirgenmişçesine daima biraz kırgın. Gözümü kapının gözetleme deliğine uyduruyorum ve aşırı büyük, yamuk bir gözbebeğiyle karşılaşıyorum. Sanki merdivenin sahanlığında bir balina durmuş evimi gözetliyor. Şaşkınlıkla geri çekilip kapıyı açıyorum. Siyah saçlı olduğuna hiç kuşkum yoktu; oysa sarışın. Paspasımın üzerinde dikilmiş, sol gözü hâlâ yumuk, biraz önce gözetleme deliğinin olduğu yere abanmış duruyor. Telaşlanmadan doğruluyor. Hay Allah, diyorum. İçeriye gir. Nasılsın? İyi, diyor. Portakal suyun var mı? Yok. Bana, sanki hemen markete koşup o şeyden üç kutu almam gerekirmişçesine bakıyor. Büyük olasılıkla yanlış marka alacağım için beni yeniden markete koşturacak. Evimin içinde dolaşmasını izliyorum. Gördüğüm kadarıyla kolunun altında bir kullanım kitapçığıyla gelmemiş. Kapıyı çaldı, ben de açtım. Üç saniye sonra mutfak masasına oturuyor ve e... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Efnan Atmaca, "Kartal kanatlı melekler", Radikal Kitap Eki, 18 Mart 2005 Aşkın Ömrü Üç Yıldır adlı kitabıyla Türkiye'de rekor satışlara ulaşan Frederic Beigbeder, kitap fuarı için İstanbul'u ziyaret ettiğinde bir panele katılmış ve çıkışında bana, "Neden hâlâ klasik, eski edebiyatın peşindesiniz? Taksim'in arka sokaklarında inanılmaz hikâyeler vardır mutlaka, tıpkı Paris'in arka sokaklarında olduğu" gibi demişti. Beigbeder'nin izini takip eden Alman Juli Zeh, ilk romanı Kartallar ve Melekler'de, arka sokakları seçenlerden. 1974'te Bonn'da doğan yazar Passau ve Liepzig'te hukuk eğitimi aldıktan sonra Alman Dili ve Edebiyatı okudu. Avrupa Hakları ve İnsan Hakları konularında da eğitim gören Zeh bir süre New York'ta yaşadıktan sonra Liepzeg'e döndü. 1999'da Humboldt Üniversitesi Deneme Ödülü'nü kazandı; ertesi yıl da aynı dalda Caroline Schlegel Ödülü'ne layık görüldü. Kartallar ve Melekler, 2001 yılında Almanya'da yayımlandıktan sonra yirmi dile ... Devamını görmek için bkz. | |
Gülüm Dağlı, “Yokluk yalan, ölüm gerçek!”, Picus, Nisan 2005, Sayı: 21 Kartallar ve Melekler’de, sevgilisi Jessie intihar ettiği için bunalıma giren Max’le, onların yaşamını yazmaya karar veren radyo programcısı Clara’nın öyküsü anlatılıyor. Önce inanmakta zorlanır, bunun bir kabus olduğunda ısrar edersiniz. Gerçekle yüzleşmek zorunda kaldığınızda kabullenir, suçlu ararken kendinize hiç de adil davranmazsınız. Hayatınızı paylaştığınız sevgiliniz ölünce zamanla, nefes alma ihtiyacıyla fazla ilgilenmeyen, yaşayan bir ölüye dönüşürsünüz. Ne kadar güçlü olmaya çalışırsanız çalışın, güneşin doğması ve batması size hiçbir şey ifade etmez artık. Çünkü “o” yoktur ve bir daha olmayacaktır. Jessie, sevgilisi Max'le telefonda konuşurken kendini vurup öldürür. Jessie olmadan Max için hayat artık geriye dönüşlerden ibaret hayal zamanlarından oluşmaktadır. Tıpkı aynada nesnelerin olduklarından daha uzak görünmesi gibi, Max Jessie’ye ne kadar yakınsa, bir o kadar da... Devamını görmek için bkz. | |
|