| ISBN13 978-975-342-078-5 | 11x18 cm, 160 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| Mevki Uygarlığı Özgün adı: The Status Civilisation Çeviri: Belma Aksun Yayın Yönetmeni: Bülent Somay Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Kapak ve İç Baskı Yaylacık Matbaacılık Ltd. Mücellit Örnek Mücellithanesi Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Temmuz 1995 |
Will Barrent hafızası tamamen silinmiş olarak uyandığında, cezaevi gemisi hapishane gezegeni Omega'ya inmek üzereydi. Ona suçlu olduğunu, suçunun da cinayet olduğunu söylediler. Cezası hafızası silinerek Omega'ya sürgün edilmekti. Yetkililer Omega'da ortamala insan ömrünün üç yıl olduğunu söylüyorlardı. Omega'da Dünya kanunları geçerli değildi. Yıllardır akın akın gelen suçlular, kendi kanunlarını, giderek kendi uygarlıklarını yerleştirmişlerdi gezegene: En hızlı silah çekenin toplumsal hiyerarşide en üst sıraya yerleştiği bir "Mevki Uygarlığı". "Omega, sizin gezegeniniz, tümüyle mahkûmlar tarafından yönetilen bir gezegen. Hakkınızda hiçbir önyargı olmadan, temiz bir sicille, her şeye yeniden başlayabileceğiniz bir dünya! Geçmiş yaşamınız unutuldu. Onu hatırlamaya kalkmayın. Bu tür hatıralar sadece suç işleme eğilimlerinizi harekete geçirmeye yarar. Hücrelerinizde uyandığınız an dünyaya yeniden gelmiş olduğunuzu farzedin." | OKUMA PARÇASI |
Açılış Bölümü, s. 5-9 Kendine gelmesi yavaş ve zahmetli oldu. Bütün zamanlardan geçtiği bir yolculuktu bu. Rüya gördü. Her şeyin hayali başlangıcından, kalın uyku katmanları arasından ortaya çıktı. İlk sulu çamurdan tek hücreli bir hayvan belirdi. Tek hücreli hayvan kendisiydi. Kendi özünü taşıyan bir amip haline dönüştü. Sonra da kendine özgü bir bireyselliği olan bir balık oldu. Ve daha sonra bütün öteki maymunlardan farklı bir maymun. Ve sonunda bir insan. Ne tür bir insan? Kendisini boz bulanık görüyordu: Bir elinde bir ışın silahını sımsıkı tutan, ayaklarının dibinde bir ceset yatan, yüzü olmayan biri. Bu tür bir insan. Uyandı, gözlerini ovuşturdu ve daha çok şey hatırlamak için bekledi. Hiçbir şey hatırlamadı. Adını bile… Telaşla oturdu ve hafızasının geri gelmesini istedi. Gelmeyince, kimliğine dair bir ipucu bulmak umuduyla çevresine bakındı. Küçük gri bir odada, bir yatakta oturuyordu. Bir yanda kapalı bir kapı vardı. Öteki tarafta ise, perd... Devamını görmek için bkz. | |
|