| ISBN13 978-975-342-697-8 | 13x19,5 cm, 96 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Afrika Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Mart 2009 |
"Şiir sanatı ne kadar yetenekse o kadar da çalışma ve kültürdür. Levent Yılmaz bu şiir kitabıyla görkemli bir yeni şiire temel atıyor." Bu sözlerle dile getirmiş Yaşar Kemal Afrika hakkındaki düşüncelerini. Afrika, Levent Yılmaz'ın Metis'teki ikinci şiir kitabı. Sonülke 2005 yılında yayımlanmıştı. Kitap, Mektup, Kaside, Methiye ve Fahriye başlıklı dört bölümden oluşuyor. | İÇİNDEKİLER |
Mektup
Kaside
Methiye
Fahriye | OKUMA PARÇASI |
MEKTUP, 5. Bugün bir köpek yavrusu..., s. 17. Bugün bir köpek yavrusu devriliverdi, bayılmış. Üzgünüm, ama daha da kötüsü, endişeliyim. Sıcağa hayvanlar bile dayanamıyor. Öğle sonraları mı? Bir gölge bulduğumda çocukluğumuzun öğle sonralarını hatırlıyorum, sıkıntılı, hülyâlı, ama dertsiz, tasasız. İz bırakayım diyorum buraya, bu dünyaya, hatıralar kazıyayım. Kimsenin yapmadığı şeyleri yapayım: Mesela, bahçede yerlere kadar eğilen bir çiçek var, dev gibi de yaprakları, şöyle yemyeşil bir yatak yapsam? Yoksan yoksun, ama sen hiç sensiz olmadın, ama ben, yoksan, yokum. Kaç geceler... | ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Pakize Barışta, “Afrika”, K. Dergisi, Mayıs 2009 Edebiyat, kendi dünyasını kendi yaratır. Şiir, kendi rüyasını kendisi kurgular –o, bunun bilincindedir–. Edebiyatın, şiirin, insan hayatından farkı da budur işte; döngü, edebiyatla, şiirle tamamlanır çünkü. Edebiyatsız (şiirsiz) bir insan, döngüsünü kolay kolay tamamlayamaz. Edebiyatla –özellikle şiirle–, döngü tamamlandığında, her seferinde başka bir başlangıca varılır; söz/yazı her seferinde başka bir ‘nokta’dadır, yeni bir yol(culuk) için. Şiir hep yenidir. Şiir zamanı taşır. Ve şiir, zamanı kurgulayabilen tek şeydir. Zaman, şiirin iradesi içinde doğar zira. Şiirli bir dünya, zamanın ta kendisidir; zaman artık farklıdır ve tersine, öze doğru akar. O, eskiten, yıpratan değil, sürekli yeniden-yaşatan bir özsuyudur artık. Şair de, zamandan inendir! Zira, bulanıp bulanıp durulan aşk’a, bu dünya zamanı yabancıdır. “Yazıydı bu. Aşktı.” Şair, sözünü böyle bağlıyor Kasidesi’... Devamını görmek için bkz. | |
Orhan Koçak, “Uçuşan sözlerle...”, Sabah Kitap Eki, 20 Mayıs 2009 Peşinen söyleyeyim: Levent Yılmaz’ın Afrika’sı, onun hakkında söyleyebileceklerimizi, en azından benim söyleyebileceklerimi aşan bir kitap. Çünkü durup düşündükten sonra söyleyeceğiniz her şey, kendinizi zorlayarak varacağınız her ciddi yargı, doğru olsa bile, sizi bu şiirlerden alabileceğiniz hazdan adım adım uzaklaştırabilir. En iyisi, şiire teslim olmak, kendi kaçış çizgisi boyunca seyreden bu kuyrukluyıldızı silindiği noktaya kadar izlemek. Yine de... Afrika dört bölümlük bir aşk şiiri. Yaşanıp bitmiş, ama bittikten sonra da artık her şeyi aşk haline getirmiş bir aşkın şiiri. Gençler hormonlarıyla bilir, henüz genç olanlar, hatta hâlâ genç olanlar da anı ve istek karışımı bir şeyle bilebilir: Ölüm yoksa eğer, gidenin arkada bıraktığı o tuhaf, yaşayan boşluk çoğu zaman daha da güzel, daha da çekici kılıyordur dünyayı: Uyarılmış hayranlık, nesnesi kaybolduktan sonra da çevreyi ... Devamını görmek için bkz. | |
Gültekin Emre, “Günü Gününe Şiir Günlüğü”, Varlık, Haziran 2009 Afrika diyor ya Levent Yılmaz, bir soyutlamaya dikkat çekiyor. “Mektup”, “Kaside”, “Methiye”, “Fahriye” bölümlerinden oluşan kitaptaki şiirler günümüz şiirinden divan şiirine bir gönderme içeriyor. Aşkı ve dünyayı kavramayı ön plana almış şair bu şiirlerinde, unutamamayı da. Sıcak, yalın şiirler ama divanı aklından çıkarmadan günümüz şiirine ağmış Levent Yılmaz. “Ama bir gün gelir de konuşamazsak, harflere taşıtalım sözleri,/ Harfler işaret çiçekleridirler, hem ürkütücü, hem tatlı!” “düşlerden geriye” kalanlar üstüne de uzun uzun düşünüyor, şair. Sözcükleri eğip bükmeden, onlara biraz uzak durarak... farklı bir şiire odaklanmış Levent Yılmaz. Kitabın başlığı beni Cemal Süreya’nın “Üvercinka” şiirine yönlendirdi. |