| ISBN13 978-975-342-688-6 | 13x19,5 cm, 312 s. |
KAMPANYADA Liste fiyatı: 250.00 TL İndirimli fiyatı: 150.00 TL İndirim oranı: %40 {"value":250.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"409","item_name":"Yaşlandıkça Hayat Neden Çabuk Geçer","discount":100.00,"price":250.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Yaşlandıkça Hayat Neden Çabuk Geçer Belleğimiz Geçmişimizi Nasıl Şekillendirir? Özgün adı: Waarom het leven Sneller gaat als je ouder wordt Over het autobiografishe geheugen Çeviri: Gürol Koca Yayıma Hazırlayan: Özde Duygu Gürkan Kapak Fotoğrafı: Fethi Sabunsoy Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Kasım 2008 | 5. Basım: Nisan 2024 |
Bellek, sakladığı anılar konusunda "canı nereye isterse oraya oturan bir köpek gibi" keyfi midir? Yakın geçmişteki anılarımızı doğru düzgün hatırlayamazken, nasıl olup da en eski anılarımızı daha dün olmuşçasına net bir şekilde hatırlarız? Ölüm anında hayatımız neden "bir film şeridi gibi" gözlerimizin önünden geçer? Belleğin zaman algımız üzerindeki etkisi nedir? Çocukluğumuzda bir ay gibi bir zaman dilimi bize son derece uzun gelirken, yaşlandığımızda aylar ve yıllar nasıl olup da biz anlamadan geçip gider? Daha önce Bellek Metaforları adlı yapıtını yayımladığımız Douwe Draaisma, otobiyografik belleğin işleyişini incelediği bu kışkırtıcı kitapta, dünyayı ve kendimizi algılayış biçimimize ilişkin pek çok ilginç soruya yanıt arıyor. Bir akademisyen titizliği ve şair duyarlılığıyla kaleme alınmış bu eserde dejavu, ölüm anında yaşananlar, "aptal dâhi"lerin zihin yapısı ve şiddetli travmaların bellek üzerindeki etkisi gibi sıradışı fenomenler mercek altına yatırılıyor. Yaşlandıkça Hayat Neden Çabuk Geçer akıcı anlatımıyla bir edebiyat eseri gibi okunan, okura hem bilimsel hem de bireysel düzeyde seslenen başarılı bir çalışma. | İÇİNDEKİLER |
1. "Bellek, Canı Nereye İsterse Oraya Oturan Bir Köpek Gibidir" Londra ve Berlin'de Gölgelenme Yaşlandıkça Hayat Neden Çabuk Geçer 2. Karanlık İçindeki Anlık Görüntüler: İlk Anılar Bir Kâse Buz m ile n arasındaki Fark İlk Anıların Dili Tül ve Öpücük 3. Koku ve Bellek Taze Talaş Laboratuvardaki Koku ve Anı Koku Duyusunun Anatomisi Tat ve Kokunun Vefalı İnadı 4. Dünün Kaydı 5. İçimizdeki Flaş 6. "Neden Geriye Doğru Değil de İleriye Doğru Hatırlarız?" 7. Funes ile Şeraşevski'nin Kusursuz Bellekleri Bellek Sanatçısı Ş. Sinestezi Kusursuzluğun Patolojisi 8. Bir Bozukluğun Yararları: Aptal Dâhi Sendromu Hesap Dehaları ile Takvim Hesaplayıcıları Stephen Wiltshire'ın Grafik Belleği Müziğe Kabiliyetli Aptal Dâhiler Dâhi Olamamış Bir Dâhi mi? Lateralizasyon 9. Bir Dama Ustasının Belleği: Ton Sijbrands ile Bir Söyleşi 10. Travma ve Bellek: Demjanjuk Vakası Treblinka Demjanjuk'un Kimlik Tespiti Travma ve Bellek Suçsuzluk Kanıtı: Sobibor Hamiş 11. Richard ve Anna Wagner: Kırk Beş Yıllık Evlilik Hayatı 12. "Avare Dolaşırız Oval Aynalarda": Dejavu Deneyimi Üzerine "Böyle mi Olmuştu Daha Önce de?" "Rüyalarımızdaki İmgeler" Çift-İmge Dejavu ve Kişiliksizleşme Dejavu, Şizofreni ve Epilepsi Oval Aynalar 13. Hatıralar Hatırlama Efekti "Hâlâ Duyabiliyorum Sanki" "Sanki Daha Dün Olmuş Gibi" "Koca Dünyada Gözüm Lina'dan Başkasını Görmüyordu" Yine Hatırlama Efekti "Doğduğum Şehirde Bir Başıma Kalmıştım" 14. Yaşlandıkça Hayat Neden Çabuk Geçer "Sokakların Altından Yeraltı Sokakları Geçer" İç Optik Zaman Algısı Teleskop Bakışı Hatırlama Efekti Psikolojik Saatler Uzun Süredir Genç, Kısa Bir Süredir Yaşlı 15. Unutmak Hatırlamak ve Unutmak Unuttuğunu Unutmak Karanlıkta Yazmak Horror vacui 16. "Hayatımın Gözlerimin Önünden Geçtiğini Gördüm" Albert Heim'ın Düşüşü "Cennet'e Düşmek" Bilinçdışı Devreye Girdiğinde Metaforlar Panoramik Anı İstatistiği Açıklamalar Ölüm Ânı 17. "Bellek Gücüyle" – Natürmort Portreleri Resimler Kaynakça Adlar Dizini | OKUMA PARÇASI |
Birinci Bölüm, "Bellek, Canı Nereye İsterse Oraya Oturan Bir Köpek Gibidir", s. 13-26 Belleğimizin kendi iradesi vardır. "Bunu hiç unutmamalıyım, bu ânı aklımdan çıkarmamalıyım, bu bakışı, bu duyguyu, bu dokunuşu asla unutamam," deriz, ama birkaç ay, hatta birkaç gün geçtikten sonra bu anıyı hatırlayacağımızı ümit ettiğimiz renkte, kokuda veya tadda hatırlayamadığımızı görürüz. Cees Nooteboom Rituals'da (Ritüeller) "Bellek, canı nereye isterse oraya oturan bir köpek gibidir," der. Belleğimiz bir şeyi muhafaza etmeme emrimizi de kaale almaz: Keşke bunu görmeseydim, yaşamasaydım, duymasaydım; bunu tamamen unutabilsem, deriz. Ama hepsi boşunadır; unutmak istediğimiz şey gece, uykumuz kaçtığında kendiliğinden, davetsiz bir şekilde çıkıverir tekrar karşımıza. Bellek o zaman da bir köpek gibidir; az önce attığımız şeyi kuyruğunu sallaya sallaya bize geri getirir. Psikologlar, belleğimizin kişisel deneyimlerimizi depoladığımız bölümünü 1980'li yıllardan beri "ot... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Elif Şafak, "Yaşlandıkça zaman neden çabuk geçer?", Zaman, 23 Kasım 2008 Çocukken farklı akar zaman. Kış aynı kıştır ama daha bir ağır geçer günler. Birbirine eklemlenerek. Bir uzun gündür aslında çocukluk. Geceden sabaha uzanan. Sonra, büyüdükçe kesintilerle algılamaya başlarız zamanı. Kopuk kopuk. Tek bir güneş ve ay değil, on binlerce güneş ve ay olur zaman, birbirinden kopuk. Geleceğe odaklanmış. Ha bire bir sonraki anı planlayan, planlamaya çalışan. Nice sonra başlar yaşlılık. Yeniden değişiverir zamanla ilişkimiz. İnsan ömrünün mevsimleri var. Zaman mevsimleri! Bizi çok etkileyen bir mekânla karşılaşırız bir gün. Ya da birinin bir sözü yer ediverir o an içimizde. Veya bir kitap, film yahut müzikte bir şey yakalarız. Kendi kendimize tembih ederiz, 'sakın unutma bunu' diye. Not alırız zihnimizde. Oysa 'bunu hiç unutmamalıyım' dediğimiz pek çok şey üzerinden bir ay, belki bir hafta bile geçmeden silinip gider belleğimizden. Neden? Bu yakınlarda piyasaya çıkan son de... Devamını görmek için bkz. | |
|