| ISBN13 978-975-342-623-7 | 13x19,5 cm, 336 s. |
Liste fiyatı: 268.00 TL İndirimli fiyatı: 214.40 TL İndirim oranı: %20 {"value":268.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"366","item_name":"İmgeler Nasıl Düşünür?","discount":53.60,"price":268.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | İmgeler Nasıl Düşünür? Özgün adı: How Images Think Çeviri: Güçsal Pusar Yayıma Hazırlayan: Ebru Kılıç, Tuncay Birkan Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Eylül 2007 | 4. Basım: Şubat 2023 |
Dijital imgeler başta televizyon ve internet olmak üzere sinema filmlerinden video oyunlarına, fotoğraftan animasyonlara iletişim ortamlarının ayrılmaz parçası haline geldi. Dijitalleşme, farklı bir insan ilişkisi ve topluluk biçimi ortaya çıkararak, bir anlamda yeni bir sosyoloji doğurmuş oldu. İmge teknolojilerine o kadar fazla zekâ yüklenmiş durumda ki, sık sık imgelerin "düşündüğü" hissine kapılıyoruz. İletişim teknolojileri ve tasarımı alanında geniş bir deneyimi olan Ron Burnett bu yeni "imge ekolojisi"ne yakından bakıyor. Görsel algının nasıl işlediğini ana hatlarıyla çizen yazar, medyanın bugünkü niteliğini mümkün kılmış olan yeni teknolojileri, özellikle interaktif ve katılımcı işleyiş biçimlerini vurgulayarak ve tarihsel bağlamlarına yerleştirerek irdeliyor. Bilişsel bilimlerin insan bilinci konusunda getirdiği açılımlardan da yararlanan Burnett, zihni ve bedeni anlamakta karşılaşılan birçok muammanın merkezinde imgelerin yer aldığını savunuyor. İnsan bilincinin oluşumunda dilin yanı sıra imgelerin de temel bir rol oynadıklarını ve artık insan kültür ve doğası hakkında yapılacak herhangi bir tartışmanın imgelerin bu rolünü hesaba katmaksızın verimli olamayacağını ileri sürüyor. İmgeler Nasıl Düşünür'ü, yazarın görsel teknolojilerde son birkaç yılda yaşanan gelişmeleri ele aldığı, Türkçe basım için yazdığı önsözüyle yayımlıyoruz. Sadece tasarım, sinema gibi görsel bilgi işleyen alanlarda çalışan veya öğrenim görenlerin değil, özellikle televizyon ve bilgisayarından durmadan maruz kaldığı imge bombardımanını anlamlandırmak ve alternatif biçimlerde kullanmak isteyen herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap. | İÇİNDEKİLER |
Teşekkürler Türkçe Basıma Önsöz
Giriş 1 Seyir Noktaları ve İmge-Dünyalar 2 İmge-Alanlar, Zihin ve Beden 3 Sanal İmgelerin Temelleri 4 Ekoloji Olarak İmge-Alanlar 5 Simülasyon/İzleme/İçine-Gömülme 6 İnsanlar————Makineler 7 Eşler Arası İletişim/Cemaati Görselleştirmek 8 Bilgisayar Oyunları ve İnsan ile İnsan-Olmayanın Etkileşimindeki Estetik 9 Dünyayı Yeniden Canlandırmak: Etkileşim Dalgaları
Resimler Kaynakça Dizin | OKUMA PARÇASI |
Türkçe Basıma Önsöz, s. 15- İmgeler Nasıl Düşünür'ün 2004'teki ilk basımından bu yana dünya, dijital kültür alanında çok sayıda yeni gelişmeye sahne oldu. İşin aslı, İmgeler Nasıl Düşünür'de eşlerarası ağların gelişimi ve yaygınlaşmasıyla, avatarların artan önemiyle ve kültürel bir fenomen olarak animasyonun rolüyle ilgili olarak öngörülenlerin çoğu gerçekleşti. Örneğin, bugün itibariyle iki milyonun üzerinde kullanıcısı olan üç boyutlu sanal dünya "Second Life", katılımcılarını yeni bir ilişkilenme, tüketim ve yaratıcılık dünyasına taşıyabilmek için animasyondan ve avatarlardan faydalanıyor. Web 2.0'ın pek çok öğesi de, eşlerarası iletişim sistemlerinden hareketle geliştirilmiştir. Aslında şu an en büyüleyici olan, bir sistem olarak internetin bu denli güçlenmiş ve derinleşmiş olması ve bu kadar çok sayıdaki farklı kullanıcının dertlerini ve özlemlerini sayısız farklı şekilde yansıtabilmesidir. Gerçek olayları imgelere ve başka medya biçimlerin... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Orhan Tüleylioğlu, “Dijital kültür labirentinde…”, Milliyet Sanat, Kasım 2007 Dünya son yıllarda, dijital kültür alanında çok sayıda yeni gelişmeye sahne oldu. İnsanların etkileşime, iletişime girip karşılıklı ilişkiler kurma biçimlerini genişleten web sitelerinde görülen muazzam artış ve bir enformasyon deryası içinde nasıl yolumuzu bulacağımıza dair yaygın tartışmalar son yıllara damgasını vurdu. Bir sistem olarak internetin bu denli güçlenmiş ve derinleşmiş olmasını, çok sayıdaki farklı kullanıcının dertlerini ve özlemlerini sayısız farklı şekilde yansıtabilmesine bağlamak yeterli mi? Yoksa bu durum büyük ölçüde, dijital medyanın ve dijital dolayımın gücüne mi dayanmakta? Kanadalı yazar ve düşünür Ron Burnett, İmgeler Nasıl Düşünür? adlı kitabında, dijital kültürün ulaştığı son noktayı ele alırken, “Sistemin tam kalbinde görünmez bir tasarım vardır,” diyor ve bunu “imge-dünyalar” olarak adlandırıyor. Yazara göre, imgeler sadece insan eylemlerinin temsi... Devamını görmek için bkz. | |
|