| ISBN13 978-975-342-621-3 | 13x19,5 cm, 264 s. |
Liste fiyatı: 242.00 TL İndirimli fiyatı: 193.60 TL İndirim oranı: %20 {"value":242.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"365","item_name":"Gecekondu Gezegeni","discount":48.40,"price":242.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Gecekondu Gezegeni Özgün adı: Planet of Slums Çeviri: Gürol Koca Yayıma Hazırlayan: Tuncay Birkan, Ebru Kılıç Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ağustos 2007 | 5. Basım: Ocak 2025 |
Gecekondu Gezegeni, Üçüncü Dünya ülkelerinin kentsel bölgelerinde halen bir milyar insanın yaşamakta olduğu gecekondu mahallelerinin tarihini ve bugününü analiz ediyor. Konuyla ilgili muazzam genişlikteki literatürden aldığı ampirik verileri ustalıkla kullanan Mike Davis, yoksulların Mumbai, Kahire, İstanbul, Sao Paulo, Seul gibi onlarca megakentte verdiği hayatta kalma mücadesini betimlerken çok önemli bir dizi tespitte bulunuyor. Davis'e göre IMF ile Dünya Bankası'nın kıskacındaki devletlerin bu devasa sorunu çözmek için geliştirdiği önlemler yoksulların değil orta sınıfın işine yarıyor. Bazı liberal çevrelerin yoksulların pratik becerilerine düzdükleri ikiyüzlü methiyeler ve asıl çözüm mercii olarak gösterilen STK'lar kentlerdeki toplumsal hareketleri radikallikten uzaklaştırıyor; her yıl yüzbinlerce yoksul yaşadıkları mahallelerden zorla tahliye edilirken, boşalttıkları yerlere orta sınıf yerleşiyor. Latin Amerika'dan Orta Doğu'ya, Afrika'dan Güney Asya'ya uzanan geniş bir küresel coğrafya üzerinde karşılaştırmalı olarak kent yoksulluğunu inceleyen Davis şu soruya ulaşıyor: Pentagon'un gecekondu mahallelerini 21. yüzyılın savaş alanları ilan etmesi ile, deprem ve sel gibi doğal felaketlerde gecekondu mahallelerine sürgün edilmiş yoksulların çok daha fazla zarara uğradıkları gerçeği arasında hiç mi bağ yok? Neoliberalizmin hem tarihte eşi görülmedik boyutlara çıkardığı hem de büyük bir pişkinlikle yok saydığı yoksulluk sorununun dünya çapında kapsamlı bir haritasını çıkaran bu çarpıcı kitabı herkes okumalı. | İÇİNDEKİLER |
Teşekkür
1 Şehrin En Kritik Dönemi Megakentler ve Desakota'lar Dickens'a Dönüş
2 Gecekondu Mahallelerinin Yaygınlığı Dünya Genelinde Gecekondu Mahallelerinin Toplam Nüfusu Bir Gecekondu Tipolojisi
3 Devletin İhaneti Köylüleri Dışarıda Tutmak Tufan Tutulmayan Sözler, Çalınan Hayaller
4 Kendi İşini Kendi Kendine Görme Yanılsaması Yoksulların Dostları Yumuşak Emperyalizm Yoksulluğun Kârları Kent Sınırının Sonu mu?
5 Haussmann Tropik Bölgede "İnsani Engelleri" Kaldırmak Güzel Kent Gecekondu Bölgelerinin Kriminalleştirilmesi Dış Dünyalar
6 Gecekondu Ekolojisi Doğal Olmayan Afetler Kentsel Biçim Patolojileri Çevre Rezervlerine Tecavüz Bok İçinde Yaşamak Bebek Katilleri İki Kat Yük
7 Yapısal Uyum Programları: Üçüncü Dünyanın Posasını Çıkarmak Kent Yoksulluğunun Büyük Patlaması Ütopya Dönemi mi? Bunlar Başarı Hikâyeleri mi?
8 İhtiyaç Fazlası İnsanlık mı? Kayıtdışılık Mitleri Sömürü Müzesi Kinşasa'nın Küçük Cadıları
Sonsöz: Vietnam Sokağı'nın Aşağısı
Dizin | OKUMA PARÇASI |
Gecekondu Ekolojisi bölümünden, s. 167-174. (…) Çoğu şehirde konut krizi kötüleştikçe kötüleşirken, gecekondu bölgeleri ekolojik açıdan önemli korunakları ve muhafaza altındaki sulak arazileri doğrudan istila etmektedir. Mumbai'de gecekondu sakinleri Sanjay Gandhi Milli Parkı'nın içlerine doğru o kadar fazla ilerlemişlerdir ki ara sıra içlerinden bazıları leoparların saldırısına uğrayıp ölür (yalnızca Haziran 2004'te on kişi bu saldırılarda hayatını kaybetmiştir); hatta öfkeli bir leoparın belediye otobüsüne saldırdığı bile olmuştur. İstanbul'da gecekondular Ömerli korusunun yaşamsal derecede önemli sulak arazilerine sızmıştır. Quito'daki gecekondular Antisana su rezervinin etrafını çepeçevre sarmıştır. São Paulo'da ise şehrin su ihtiyacının yüzde 21'ini karşılayan Guarapiranga su rezervinin (nahoş tadıyla ünlü) suyu favela' lar yüzünden daha da fazla kirlenme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Eldeki suyun içilebilir olmasını sağlamak için São Paulo'nun her yıl 170.00... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Amed Gökçen, “Korsan Kentleşme”, Agos, 5 Ekim 2007 Türkiye’de herhangi bir seçim öncesinde ve sonrasında sıklıkla gündeme gelen, ‘küçük çaplı’ ekonomik/siyasal talepler etrafında şekillenen gecekondulaşma sorunu 2000’li yıllardan itibaren yerini ‘Mega Kent’, ‘Uydu Kent’, ‘Kentsel Dönüşüm Projeleri’... gibi devletlerin doğrudan müdahil olduğu bir tartışmaya bıraktı. İmar alanlarının büyüklüğü ve ekonomik getirileri bir tarafa, yapılaşmanın başladığı bölgelerin etnik ve kültürel yapısı göz önüne alındığında sorunun sadece ‘kötü’, düzensiz, altyapısı olmayan, modern şehir düzenine yakışmayan yapılarda olmadığı anlaşılıyor. Gecekondulaşmanın sadece ekonomik değil siyasal bir alt yapısının olduğu da görülüyor. Basın bültenlerinde, televizyon programlarında ve tanıtımlarda artık gecekondu mahallelerini daha farklı bir tanım altında takip ediyoruz; fuhuş, hırsızlık, kavga, kirli ve bol çocuklu sokaklar... Geliştirilen bu yeni politikayla birlikte gecekondular/gecekonducular de... Devamını görmek için bkz. | |
Ahmet Eken, “Konumuz konut”, Virgül, Nisan 2008 Dünya nüfusu hızla artıyor. Denildiğine göre 2050 yılında 10 milyar olacakmışız. Yine yapılan hesaplara baktığımızda bu artışın yüzde 95’i, daha şimdiden sorunlar içinde bunalmış, gelişmekte olan ülkelerin kentsel bölgelerinde olacak. Yedi sene sonra, nüfusu 1 milyondan fazla kent sayısı en az 550’ye ulaşacakmış. Bu rakam günümüzde 400, 1950 yılında ise sadece 89. Yine aynı yıldan bugüne nüfus patlamasının üçte ikisinin kentlerde yaşandığını görüyoruz. Artık ülkesine, bölgesine göre, bazı yerlerde hiperkentler ortaya çıkarken, bazı yerlerde de devasa şehirler aralarındaki orta büyüklükteki kentleri de içlerine alarak megapoller oluşturacak. Şehircilikle uğraşanlar, Brezilya, Meksika ve Batı Afrika’nın Gine Körfezinde olan gelişmelere bakıp böylesi tahminler yapıyorlar. Türkiye ile ilgili rakamlara bakarsak, ülkenin nüfus artış hızı ile İstanbul’un nüfus artış hızının uzmanları hiç “utandırmadığını” görürüz. 1950-55 arasında ... Devamını görmek için bkz. | |
|