| ISBN13 978-975-342-419-6 | 13x19,5 cm, 232 s. |
Liste fiyatı: 208.00 TL İndirimli fiyatı: 166.40 TL İndirim oranı: %20 {"value":208.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"247","item_name":"Tarihin Cinsiyeti","discount":41.60,"price":208.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Tarihin Cinsiyeti INFO IN ENGLISH | |
Yayıma Hazırlayan: Müge Gürsoy Sökmen Kapak Resmi: Ella Ferris Pel Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Eylül 2003 | 7. Basım: Haziran 2022 |
"Sabit kimliklerin olmadığı, kimlik dediğimiz şeyin her an bozulup yapılabilen bir kurgu olduğu gerçeği, kimlik politikalarının geçerliliğini çok kuşkulu hale getiriyor. Öte yandan, henüz özneleşme mücadelesi vermekte olan 'kıyıda kalmışlar'ın, kendi öznelik konumları dahil her şeyin bir dil oyunundan ibaret olmadığını unutmaları mümkün değil – 'dünyayı ellerinde tutanlar', bunu onlara sürekli hatırlatıyor. Bu çetrefil durum, bizim daha uzun süre kimlik, benlik, kendilik sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalacağımızı gösteriyor. Hiç belli olmaz, bakarsınız günün birinde, farklılığın kutuplaşmış ikiliklerin sınırlarına hapsolmadığı düşünsel ve siyasal bir iklimde, bugün ancak bir özlem olarak varolabilen 'cinsiyet tanımayan akıl ve insan' kavramı, gerçeğe dönüşür. Ama o zamana dek, cinsiyetlendirilmiş bir tarihin, teorinin ve felsefenin peşine düştüğümüz için bizi kim kınayabilir?" – Fatmagül Berktay | İÇİNDEKİLER |
Giriş: Cinsiyetlendirilmiş Bir Tarihin ve Teorinin Peşinde Tarihyazımında Farklı Bir Perspektif Kadınların İnsan Hakları: İnsan Hakları Hukukunda Yeni Bir Açılım Kültürel Görecilik Çözüm mü? Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Feminizm Kimlik Politikasının Sınırları ve İslamcı Kadın Kimliği Meşum Kadınlar, Solucanlar, Maymunlar, Zehirli Sarmaşıklar Vesaire: 19. Yüzyıl İngiliz Popüler Kültüründe Kadın Kurgusu Doğu ile Batı'nın Birleştiği Yer: Kadın İmgesinin Kurgulanışı "Kendi"ni Yazmak: Farklılık Fark Yaratır Heidegger ve Arendt'te Özgürlük: Bir Kesişme Noktası Behice Boran: "Karar Verme Selahiyeti"ne Sahip Bir Kadın Yıldızları Özgürce Seyretmek İsteyen Bir Yazar: Suat Derviş Salem'in Cadıları: Bir Kerecikliğine Kendi Adını Koymak | OKUMA PARÇASI |
"Salem'in Cadıları", s. 224-227 1692 yılındaki Salem cadı yargılamaları, Amerikan sömürge tarihinin en şaşırtıcı olaylarından biri kabul edilir ama, hiç de benzersiz ve tekil bir olgu değildir. Çünkü, neredeyse, İngiltere'den göç eden Püritenlerin Amerika'ya ayak bastıkları ilk tarihlerden itibaren, 1630 ile 1700 yılları arasında, onlarca New England kasabası cadı davalarıyla sarsılmıştı. Belgesi kalan toplam dava sayısı 100'ü aşıyordu ve en azından 40 sanık ölüme mahkûm edilmişti. Ancak bunların yanı sıra çok sayıda belgelenmemiş dava olduğu da biliniyor; cadılık kuşkuları, resmi olmayan suçlamalar ve cezalar söz konusu ve bu tür söylentiler, dedikodular yerel kültürün önemli bir parçasını oluşturuyor. Salem'de, 1692 yılının bir bahar gününde Tituba adlı bir köle kadının anlattığı voodoo öykülerinden etkilenen birkaç genç kız, içlerine Şeytan girdiğini iddia ediyorlar ve ardından aralarında Tituba'nın da bulunduğu üç Salemli kadını cadılıkla suçluyorlar. Tituba ve... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Celâl Üster, "Tarihin Cinsiyeti", Radikal Kitap Eki, 26 Eylül 2003 Fatmagül Berktay'ın, İngiltere'de York Üniversitesi'nde Kadın Araştırmaları okurken sunduğu tez, "Kadınlar ve Din: Baskı ve Direnme Söylemleri" başlığını taşıyordu. Berktay, çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanan yazılarından bir bölümünü Kadın Olmak, Yaşamak, Yazmak adlı kitabında toplamış, daha sonra da Tektanrılı Dinler Karşısında Kadın adlı kitabını yayımlamıştı. Berktay, tarih, edebiyat, siyaset ve felsefe alanlarında başlattığı cinsiyet sorgulamasını yeni kitabında daha da derinleştiriyor, tarihin cinsiyetini araştırıyor: "Hiç belli olmaz, bakarsınız günün birinde, farklılığın kutuplaşmış ikiliklerin sınırlarına hapsolmadığı düşünsel ve siyasal bir iklimde, bugün ancak bir özlem olarak varolabilen 'cinsiyet tanımayan akıl ve insan' kavramı, gerçeğe dönüşür. Ama o zamana dek, cinsiyetlendirilmiş bir tarihin, teorinin ve felsefenin peşine düştüğümüz için bizi kim kınayabilir?" Şükran Yücel, "Fatmagül Berktay'dan Tarihin Cinsiyeti: Kadınlar Tarihi Yeniden Yazarken", Cumhuriyet Kitap Eki, 30 Ekim 2003 Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın kitabının yazarı Fatmagül Berktay, son kitabı Tarihin Cinsiyeti 'nde, tarihi bugüne kadar tarihte unutulmuş olan kadınlar açısından okumanın düşünsel temelini inceliyor. İnsanlık nüfusunun en az yarısını oluşturan kadınların tarihteki yeri nedir? Çok az sayıda kadının tarihe geçtiğini biliyoruz ama bu bulgu gerçeğin ne kadarını ifade ediyor? Tarih şimdiye kadar ne kadar gerçekçi ve nesnel davranmış kadınlara ve kadınlarla birlikte diğer tüm ezilenlere? Tarihi öne çıkartılan "kahramanlar"ın değil de unutulmuş ve unutturulmuş nice adsız insanın yazdığı gerçeği tarihçilerin de ilgi alanına girmeye başladı. Walter Benjamin'in deyişiyle "tarihin enkazının altında kalanlar" artık toprağın üstüne gün ışığına çıkarılmaya başlanıyor. Elbette enkazın en altında kalan kadınlara ait belgeler de feminist ... Devamını görmek için bkz. | |
Melike Uzun, "Kadınların Tarihi", Birgün Kitap Eki, 3 Ekim 2014 Her zaman meçhul askerden daha meçhul birisi vardır. Meçhul askerin karısı. Komünist Manifesto’dan beri tarihsel bilgi üretiminin yalancı bir iktidar edimi olduğunun farkına varıldı. Tarih generallerin ve kralların başarı ve başarısızlık hikâyelerinden değil, cephede savaşan erlerin, yapıya taş taşıyan kölelerin, kendilerini savaşa sürükleyenle, köleleştirenle mücadelesinden oluşuyordu. Böylece er ve kölelerin hikâyeleri anlatılmaya değer bulunmaya başlandı. Ama anlatılan yine erkeklerdi. Meçhul askerin karısı yok sayılmaya devam edildi, en fazla bir lütuf olarak askerin, erkeğin arkasında bir süs, renklendirici olarak yer edindi kendine. Tarihyazımının dışında bırakılan kadının deneyimleri görünmez kılınıyor, tarihsiz ve deneyimsiz bırakılan kadın çocuk ve delilerle aynı kaba konup karar verme, iradeyle davranma, mücadele etme yetileri yok sayılıyordu. Bu yüzden “kadınların t... Devamını görmek için bkz. | |
|