| ISBN 975-342-329-2 | 13X19,5 cm, 303 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| Güneydoğu'da Sivil Hayat Yayıma Hazırlayan: Haldun Bayrı Yayın Yönetmeni: Ruşen Çakır Kapak Fotoğrafı: Ramazan Yavuz Kapak ve Grafik Tasarım: Emine Bora, Semih Sökmen Fotoğraflar: Manuel Çıtak, Ramazan Yavuz, Bünyad Dinç |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ekim 2001 |
Son yirmi yılını şiddetle iç içe yaşayarak geçiren Güneydoğu'da sivil toplumculuk olabilir mi? Çok keskin tarafların olduğu; bunun da ötesinde her gün kan dökülen bir coğrafyada, örneğin tüketici haklarını ya da tarihi-kültürel eserlerin korunmasını savunmak nasıl bir duygu? Kendisi de aktif bir sivil toplumcu olan Şeyhmus Diken'in 39 kuruluşun temsilcisiyle yaptığı görüşmeler sonucu ortaya çıkan Güneydoğu'da Sivil Hayat bu bölgede sivil toplum uğraşı verenlerin sorunlarının, hedeflerinin ve özlemlerinin bir dökümü. Kitabın sonunda yer alan Yuvarlak Masa'da ise ortak sorunlar masaya yatırılıyor. Bu bölgede yıllardır süren çatışma ortamı yüzünden sesleri bastırılan farklı iradelere, hiç değilse bir kitap boyutunda temsil olanağı sağlamayı önemli buluyoruz. | İÇİNDEKİLER |
Sunuş Bağımsız İletişim Ağı (BİA) Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) Diyarbakır Söz Gazetesi ve Söz TV Hayrat Vakfı Çorba Dergisi WAR Dergisi Diyarbakır Halk Kültürü Monografisi Çalışmaları İstanbul'daki Diyarbakırlılar Derneği Sosyal ve Kültürel Yaşamı Geliştirme Derneği Diyarbakır Tanıtma, Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Diyarbakır Sanatçılar ve Edebiyatçılar Derneği (DİSED) Kebikeç Kültür Sanat Merkezi Metronom Kültür ve Sanat Evi Vecdi Sayar Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma Vakfı (ÇEKÜL) Hasankeyf Gönüllüleri Derneği Süryani Kadim Deyrulumur Manastırı Vakfı Tarihsel Çevre Değerleri Araştırma Merkezi (TAÇDAM) Diyarbakır Fotoğraf Grubu (DİFOG) Diyarbakır Çevre Gönüllüleri Derneği (ÇEVGÖN) Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Diyarbakır Şubesi Diyarbakır Rotary Kulübü Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Şubesi İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Kadın Merkezi (KA-MER) Diyarbakır Demokrasi Platformu KESK Diyarbakır Şubeler Platformu Göç Edenler Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği (GÖÇ-DER) Diyarbakır Diyarbakır Barosu Mardin Kent Platformu Batman Barosu Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Diyarbakır Şubesi Diyarbakır Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİŞAD) Diyarbakır Tabip Odası Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD) Girişimci Destekleme ve Yönlendirme Merkezi (GAP-GİDEM) Tüketici Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi Mesleki Eğitim ve Küçük Sanayi Destekleme Vakfı (MEKSA) Beritanlılar Tarımsal Kalkındırma Kooperatifi Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi
Yuvarlak Masa Toplantısı Sonsöz Sivil Toplum Örgütleri Telefon Rehberi ve E-Mail Adresleri | OKUMA PARÇASI |
Ruşen Çakır, Sunuş, s. 9-11 Yakın zamana kadar Türkiye'nin en önemli gündem maddesi Kürt sorunuydu. Yıllarca süren çatışmalarda nice can, mal, moral ve enerji kaybedildi. Artık çatışma ortamı büyük ölçüde ortadan kalktı denebilir. Fakat sorun çözülebilmiş değil ve nedense ülke gündeminde hak ettiği yeri alamıyor, belki de almasına izin verilmiyor. Dolayısıyla Güneydoğu'yu ve Kürt sorununu araştırmaya, incelemeye, tartışmaya yönelik ihtiyaç dün olduğu gibi bugün de sürüyor. Metis Yayınları olarak Siyahbeyaz Dizisi'nde önce Biz ve Onlar (Şengün Kılıç, 1992), ardından Dağdakiler (Kadri Gürsel, 1996) ve nihayet Mehmedin Kitabı (Nadire Mater, 1999) ile sorunun değişik boyutlarını, doğrudan onu yaşayanların tanıklıklarıyla ele almıştık. Siyahbeyaz Dizisi'nin 2001 Şubat ayında başlayan yeni döneminde de Güneydoğu ve Kürt sorununu bütün yönleriyle ele alma kararlılığımızı peşpeşe çıkan Derin Hizbullah (Ruşen Çakır, Mart 2001),... Devamını görmek için bkz. | |
“Sonsöz”, s. 294-298 Güneydoğu Anadolu Bölgesi, insan yaşamında önemli sayılabilecek bir dönemi, son yirmi yılı, şiddetle iç içe yaşayarak geçirdi. Şiddetle iç içe yaşanarak geçirilen bu dönem birçok konuda sıkıntılı bir atmosfer yarattı. Her şey siyasete endekslendi. Sivil toplum örgütçülüğü de bunlardan biri oldu. Veri araştırmalarına göre en güvenilir kurumların başında "askeri" kurumlar varken sivillikten söz etmek; her şeyin başına "milli" yaftasını oturtmak alışılagelmişken, toplum kavramını telaffuz etmek; bir de, daha düne kadar kamu vicdanında "ülkenin temellerine dinamit koyan" örgüt mantığı varken, "örgüt" kelimesini bellemek... İşte belki de bu üç kelimenin bir araya gelmesinden oluşan "Sivil Toplum Örgütü" birçoklarına göre asıl sıkıntı kaynağı; resmi bakış açısının etkisinde kalmış kesimlere göre epeyce ürkütücü. Batı'da "Non Governmental Organization (NGO)" diye anılan ve Türkçe'ye "Sivil Toplum Örgütü (STÖ)" diye çevrilen yapıları Türkiye yak... Devamını görmek için bkz. | |
|