| ISBN13 978-975-342-315-1 | 13x19,5 cm, 88 s. |
Liste fiyatı: 108.00 TL İndirimli fiyatı: 86.40 TL İndirim oranı: %20 {"value":108.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"166","item_name":"Proust","discount":21.60,"price":108.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Proust Özgün adı: "Proust", Proust and Three Dialogues içinde Çeviri: Orhan Koçak Kapak Tasarımı: Emine Bora, Semih Sökmen Kapak İllüstrasyonu: Tullio Pericoli |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Mayıs 2001 | 3. Basım: Ocak 2022 |
Proust, Beckett'in yayımlanmış ilk kitabıdır. Beckett, 1930'da yazdığı bu eleştirel monografide, doğrudan doğruya, Proust'un romanının merkezinde yer alan "zaman" sorununa hücum eder. Arzu, ölüm ve alışkanlık gibi ikincil izlekler, bu kök sorunun çevresinde çözümlenir. Proust, Proust'un ilginç yaşamıyla ilgili söylentileri bir yana iterek Kayıp Zamanın İzinde'nin kendisine yönelen ilk sistemli çalışmalardan biridir. Kitap yayımlandığında İngiltere'de Daily Telegraph gazetesinde çıkan bir tanıtma yazısı, bu eleştirel metnin sıradışı niteliğini teslim ediyor, "Bay Beckett çok zeki bir delikanlı," diyordu. | İÇİNDEKİLER |
Sunuş, Orhan Koçak Proust Notlar | OKUMA PARÇASI |
Orhan Koçak, "Sunuş", s. 7-17 Beckett, Proust kitabını 1930 yazında, yirmi dört yaşındayken yazmıştı. Bu sırada Paris'te Ecole Normale Supérieure' de öğretmenlik yapıyor ve okulun lojmanında kalıyordu. Beckett'in ilk biyografisini yazan Deirdre Bair, kitabı sipariş edenin Chatto and Windus yayınevi olduğunu belirtir.(1) Bu doğrudur, ama tam değil. Yayıncı Charles Prentice ile Beckett'in dostu romancı Richard Aldington arasındaki yazışmalar, durumda bir belirsizlik olduğunu gösteriyor. Beckett'in Paris'te yaşayan İrlandalı şair arkadaşı Tom MacGreevy, Aldington aracılığıyla Prentice'e Beckett'in Chatto and Windus' taki Dolphin dizisine bir Proust monografisiyle katılabileceğini söylemiştir. Ancak, Aldington, öneriyi Prentice'e aktarırken, kitabı sipariş etmenin yanlış olacağını ve çıkan sonuca göre karar verilmesi gerektiğini belirtir. Prentice de cevabında şöyle yazar: "Haklısın. Seriye kitap sipariş etmemeliyiz. Bunu MacGreevy'ye bildirdiğin için teş... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Selim İleri, “Beckett'in Proust'u”, Cumhuriyet, 18 Eylül 2001 Kitap dergilerini, kitabevi vitrinlerini takip etmeme karşın yayımlanan kitaplardan çoğu kez habersiz kalıyorum. Kadıköyü Çarşısı'ndan Mühürdar'a hızlı hızlı yürürken, solda bir vitrinde, Samuel Beckett imzalı Proust 'u şaşırarak gördüm. Randevuma o kadar geç kalmıştım ki, kitabevine girip eseri edinemedim. Ancak birkaç gün sonra Simurg'a uğrayabildim; Proust artık benimleydi. Sonbaharın erken bastırdığı akşamüzeriydi, geçen hafta çarşamba günü. Yağmur yağıyordu, hava serinlemişti. Aylak geçecek bir iki saatim vardı. Kafe-bar'lardan birine girdim, saat altı buçuk filan, içimde hep aynı yıkkınlık. Barın çevresinde toplaşanlar, Amerika'nın başına gelenlerle futbol konuşuyorlardı. Kitabımı okumaya koyuldum; sesler eridi. Orhan Koçak 'ın özlü ''Sunuş'' undan Proust monografisinin, Beckett'in yayımlanmış ilk kitabı olduğunu öğrendim. Samuel Beckett, ben yaştakilerin g... Devamını görmek için bkz. | |
Atilla Birkiye, “Eleştirel birikim oluşur mu?”, Radikal Kitap, 29 Ekim 2004 Edebiyat eleştirisi, doğal olarak bir pratik edimden çok 'ama bununla birlikte', 'kuram'sal alanın sınırları içinde yer alıyor (ya da yer almasını istiyoruz). Devamında da metnin yargılanmasından çok metnin çözümlenmesi günümüz edebiyat kuramlarının eleştireye yüklediği 'misyon'. O zaman eleştirinin kendisi de hangi 'yöntem'e yaslanırsa yaslansın, 'haz' verici bir okuma olabiliyor. Tabii ki, eleştiri çok farklı işlevleri üstleniyor; ne var ki bizde daha çok 'yargılama', bunu biraz daha tikelleştirelim, 'intikam' alma biçimine dönüşüyor. Edebiyat kuramlarından yoksun kaldıkça da, eleştiri içi boş, bazen süslü bazen sert sözcükler öbeğinden ve yapıta ilişkin bir 'değini/tanıtım' olmaktan öteye gidemiyor. Kuram üretemiyor, çok da şart değil ama, daha önemlisi metne bakmayı bilmiyor, 'eleştirmen'lerimiz! (Bu, metnin hakkını veren, tutarlı çözümleyen, eleştiriyi bir üst metne taşıyan, kuramla ilg... Devamını görmek için bkz. | |
|