 | ISBN13 978-975-342-231-4 | 13x19,5 cm, 104 s. |
Liste fiyatı: 156.00 TL İndirimli fiyatı: 124.80 TL İndirim oranı: %20 {"value":156.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"98","item_name":"Haset ve Şükran","discount":31.20,"price":156.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için |  |
|
| | Haset ve Şükran Özgün adı: Envy and Gratitude Çeviri: Orhan Koçak, Yavuz Erten Yayıma Hazırlayan: Müge Gürsoy Sökmen Yayın Yönetmeni: Saffet Murat Tura Kapak Tasarımı: Semih Sökmen Kapak İllüstrasyonu: Yetkin Başarır |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Mart 1999 | 8. Basım: Şubat 2025 |
"Nesne ilişkileri" okulunun kurucusu Melanie Klein, Freud'dan sonra psikanaliz tarihinde en etkili olmuş kuramcıların başında yer alır. Kendini sadık bir Freud yorumcusu olarak sunmakla beraber klasik kuramdan önemli ölçüde uzaklaşmıştır. Freud'un kızı Anna Freud ile tüm yaşamları boyunca sürdürdükleri kuramsal tartışma İngiliz psikanaliz okulunda ciddi bölünmelere yol açmış, ama öte yandan zengin ve verimli bir üretkenliğe de zemin hazırlamıştır. Çalışmalarıyla, günümüzün önde gelen psikanaliz kuramcısı Kernberg'e kadar uzanan yolda pek çok psikanalisti etkilemiş olan Klein'ın en önemli metinlerinden Haset ve Şükran, insandaki iyi ve kötünün mücadelesini soyut bir metapsikolojiden hareketle değil, karmaşık içsel deneyimlere yakın bir noktadan ele almak bakımından psikanaliz tarihinde önemli bir yer tutar.  | İÇİNDEKİLER |
Editörün Önsözü, Saffet Murat Tura Haset ve Şükran Kaynaklar  | OKUMA PARÇASI |
Saffet Murat Tura, "Editörün Önsözü", s. 7-13 Klein, Freud'dan sonra psikanaliz tarihinde etkili olmuş kuramcıların başında yer alır. Kendini sadık bir Freud yorumcusu olarak sunmakla beraber klasik kuramdan önemli ölçüde uzaklaşmıştır. Klein'ın çalışmaları çocuk psikanalizlerine dayanır. Aslında psikanalizi çocuklarda gözlenen ruhsal bozukluklarda kullanmaya girişen ilk analistlerden biridir Klein. Bu alandaki diğer öncü isim olan Freud'un kızı Anna Freud ile tüm yaşamları boyunca ciddi bir kuramsal tartışma sürdürmüşlerdir. Psikanaliz tarihinde en önemli kuramsal ve pratik görüş ayrılıklarından biri olan bu tartışma İngiliz psikanaliz okulunda ciddi bölünmelere yol açmakla beraber zengin ve verimli bir üretkenliğe de zemin hazırlamıştır. Melanie Klein "nesne ilişkileri" okulunun kurucusu kabul edilir. Günümüzün önde gelen psikanaliz kuramcısı Kernberg'e kadar uzanan yolda pek çok psikanalisti etkilemiştir. Freud özellikle 1905 tarihli "Cinsellik Kuramı Üzerine Üç Deneme"den itibaren psikanalitik kuramı, temel güdüleyici eksen olarak ele aldığı dürtüler üzerine inşa etmişti. Freud'a göre dürtüler kökende "haz ilkesi"ne tabiydi ve dürtü tatminini sağlayan nesne kökensel olarak bir önem taşımıyordu. Bir başka deyişle, nesne, dürtü tatminini sağlayan herhangi bir şey veya kişi olabiliyordu başlangıçta. Dürtü ile nesnesi arasında hiçbir içsel veya özsel bağ yoktu. Dürtü nesnesi ancak bireyin tarihinde tekrarlayan deneyimler sayesinde önem kazanmaya ba... Devamını görmek için bkz. |  |
Birinci bölüm, s. 17-25 Yıllardır, hiç yabancısı olmadığımız iki tavrın, haset ve şükranın, en erken kaynaklarıyla ilgilenmekteyim.(1) Bu çalışma içinde, hasetin, sevgi ve şükran duygularını daha başlangıç evresinde baltalayan çok güçlü bir etken olduğunu, çünkü ilk ilişkiyi, kişinin annesiyle ilişkisini etkilediğini gördüm. Bu ilişkinin bireyin bütün duygusal yaşamında oynadığı belirleyici rol birçok psikanalitik çalışmada ortaya konulmuştu. Yaşamın bu ilk döneminde çok sarsıcı olabilen bir etkeni daha da yakından inceleyerek, çocuk gelişimi ve kişilik oluşumu alanındaki bulgularıma önemli bir boyut ekleyebildiğimi sanıyorum. Haset, bana göre, yıkıcı itkilerin oral-sadist ve anal-sadist bir ifadesidir; yaşamın başından beri etkilidir ve bünyesel(*) bir temeli vardır. Vardığım bu sonuçların Karl Abraham'ın çalışmalarıyla bazı önemli benzerlikler taşıdığı görülmüş olmalı; ama arada birtakım farklar da vardır. Abraham, hasetin oral bir özellik olduğunu görmüştü, ancak –ayrıldığımız nokta da buradadır– haset ve nefretin yaşamın daha geç bir döneminde, ona göre ikinci evreyi oluşturan oral-sadistik evrede harekete geçtiğini düşünüyordu. Abraham, şükrandan söz etmemiş, ama cömertliği oral bir özellik olarak betimlemişti. Ayrıca, anal öğelerin de hasette rol oynadığını düşünmüş ve bu öğelerin oral-sadistik itkilerden türediğini vurgulamıştı. Üzerinde anlaştığımız bir temel nokta da oral itkilerin şiddetinde bünyesel bir öğenin de rol oynadığı... Devamını görmek için bkz. |  |
 | ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Ahmet Bozkurt, “Haset ve Şükran”, Virgül, Sayı 26, Ocak 2000 Freud sonrası psikanalizin önemli isimlerinden Melanie Klein, Haset ve Şükran adlı eserinde hasetin nasıl bir libidinal arzu içerisinden geçtiğini gösterir; hasetin yıkıcı itkilerin oral-sadist ve anal-sadist bir ifadesi olduğunu ve yaşamın başından beri etkili olan bu tavrın aynı zamanda bünyesel bir temele dayandığını ortaya koyar. Çocuk analizinin ve aynı zamanda İngiliz "nesne ilişkileri" okulunun kurucusu olan Melanie Klein insan doğasının saldırgan yönüne özel bir önem atfeder. Ona göre, "nesnenin hasetle bozulması" demek olan paranoid-şizoid konumun sözel dünyasını bilince açmak ancak bilinçdışının dilini bilince tercüme etmek sayesinde gerçekleşebilir. Fakat bunun için de kendi bilinçli dünyamızın sözcüklerini kullanmamız gerekir. Dolayısıyla Klein açısından yıkıcı itkileri, haseti ve açgözlülüğü hafifleten etken, haz ve bunun yol açtığı şükrandır. Zira Kleincı psikanalizde nesne ilişkilerinin gelişimsel sürecinin ortaya çıkardığı içgüdüsel davranış kalıpları, kendilerine vücut veren fantazmatik içsel nesnelerin doğal sonucudur. Çocuğun ilk nesne ilişkisine, yani annenin memesiyle ve anneyle ilişkisine özel bir önem veren Melanie Klein'a göre, eğer içe yansıtılan bu ilksel nesne "ben"de yeterince güvenli bir biçimde kök salabilirse olumlu bir gelişimin temelleri de atılmış olur. Doğuştan gelen etkenlerin de etkide bulunduğu bu gelişimsel süreç esnasında meme, içgüdüsel bi... Devamını görmek için bkz. |  |
|