| ISBN13 978-975-342-220-8 | 13x19,5 cm, 168 s. |
Liste fiyatı: 162.00 TL İndirimli fiyatı: 129.60 TL İndirim oranı: %20 {"value":162.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"74","item_name":"Bu Tufandan Sonra","discount":32.40,"price":162.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Bu Tufandan Sonra Ingeborg Bachmann'dan Seçme Yazılar Çeviri: Ahmet Cemal Yayıma Hazırlayan: Ahmet Cemal Kapak ve Grafik Tasarım: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Ekim 1990 | 4. Basım: Mart 2023 |
Metis Seçkileri'nin ikinci kitabı Bu Tufandan Sonra'yı Ahmet Cemal hazırladı ve çevirdi. Seçkide şiirden denemeye farklı türden Bachmann ürünlerinin yanı sıra yazarla yapılmış bir dizi söyleşiye de yer veriliyor. "Hepimizin isteği, görebilen kişiler olabilmektir. Ve bizi ancak o sözünü ettiğim gizli acı, deneyimlerin karşısında, özellikle de gerçeğin karşısında duyarlı kılar. Bu konuma girdiğimizde, acının üretkenliğe dönüştüğü o uyanıklık konumuna geldiğimizde, çok yalın ve doğru olarak şöyle deriz: Gözlerim açıldı. Bunu bir şeyi veya olayı dışa dönük yönüyle algıladığımızdan değil, fakat göremeyeceğimiz şeyi kavradığımız için söyleriz. İşte sanat bunu, yani bu anlamda gözlerimizin açılmasını sağlayabilmelidir. "Üstünde yaşadığımız bu kararmakta, dilsizleşmekte ve çılgınlığın önünde geriye çekilmekte olan yıldızda, yüreklerdeki ülkeler boşaltılırken, onca düşünce ve duyguya veda edilirken, insanoğlunun sesi bir kez daha yankılandığında, bizler için yankılandığında, bunun insanoğlunun sesi olduğunun bilincine varamayacak biri düşünülebilir mi?" – Ingeborg Bachmann | İÇİNDEKİLER |
Sunuş, Ahmet Cemal Şiirler Öykü: Anna Maria'nın Portresi Denemeler: Roma'da Gördüklerim ve Duyduklarım İnsanoğlu Gerçeği Taşıyabilecek Güçtedir Müzik ve Yazın Söylemem Gerekir ki Rastlantılar İçin Bir Mekân Malina'dan Radyo Oyunu: Ağustos Böcekleri Konuşmalar Yaşamı | OKUMA PARÇASI |
Ahmet Cemal, Sunuş, s. 7-9 Ingeborg Bachmann'la bir okur olarak tanışmam, yetmişli yılların hemen başına rastlar. Yanılmıyorsam "Roma'da Gördüklerim ve Duyduklarım" adlı denemesi, okuduğum ilk eseri olmuştu. Ardından bazı öykülerini okudum. Otuzuncu Yaş'la birlikte, Bachmann'dan epey uzun bir süre ayrılmayacağımı biliyordum. 1971 yılında yayımlanan Malina adlı romanını okuduktan sonra ise, artık bu defa bir çevirmen olarak Bachmann'ı çevirmeden rahat edemeyeceğimin bilincindeydim. O hızla, 1973 başlarında Malina'yı çevirmeye başladım; ancak bir süre sonra çalışmalarımı durdurdum. Gerek Almancam, gerekse Türkçem, teknik açıdan belki yeterliydi bu romanı çevirmem için. Gelgelelim olgunluk düzeyim, Malina'daki roman gerçekliğini ve dünyayı Türkçe'de yeniden kurabilmem için gerekli düzeyin henüz çok uzağındaydı. Bu yönde ikinci bir girişimde bulunabilme gücünü ancak 1985 sonbaharında duydum. Ama artık Bachmann'la ve Malina'yla hesaplaş... Devamını görmek için bkz. | |
"İnsanoğlu Gerçeği Taşıyabilecek Güçtedir", s. 43-45 (Savaşta görme yetisini yitirenler adına konan ödülün verilişinde yapılan konuşma.) Yazar –doğası gereği– başkalarının kendisini dinlemelerini sağlamak ister. Ama buna karşın, günün birinde etkin olmaya başladığını duyumsadığında, şaşırır – ve eğer teselliyi gereksinen insanların karşısında, insanı öteki bütün canlılardan ayıran o büyük, derin acıyla dolu, incitilmiş, yaralanmış insanların olabileceği kadar teselliyi gereksinen insanların karşısında pek de teselli verici bir şeyler söyleyememişse, şaşkınlığı daha da büyük olur. İnsanoğlunun sözü edilen büyük acısı, aslında korkunç bir ayrıcalıktır. Eğer durum böyleyse, yani bu acıyı taşımak, onunla birlikte yaşamak zorundaysak o zaman bunun tesellisi ne olacaktır ve hele bu teselli, ne işimize yarayacaktır? O zaman –yani bence, demek istiyorum– o teselliyi sözcüklerin aracılığıyla gerçekleştirmek, uygunsuz kaçacaktır. Çünkü böylesi, göze nasıl gözükürse... Devamını görmek için bkz. | |
|