| 13x19 cm, 228 s. |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Greenpeace Yeşil Barış'ın Öyküsü Özgün adı: The Greenpeace Story Çeviri: Sabir Yücesoy Yayıma Hazırlayan: Mehmet Budak, Semih Sökmen Grafik Tasarım: Semih Sökmen |
Baskı Ayhan Matbaacılık Film Doruk Grafik Mücellit Örnek Mücellithanesi Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Mart 1992 |
Greenpeace, bizi, dünyayı bölünemez bir bütün olarak görmeye, yeryüzü üzerinde yaşamı kutsal saymaya, ulusal sınırların doğayı bozan yanlış bölünmeler olduğunu kavramaya ve ayağa kalkıp "artık yeter" demeye çağıran iyiye yönelmiş bir kuvvettir. Bir umudun, bizi saran çevre sorunlarına çözüm bulabileceğimiz umudunun kuvvetidir. Dünyanın bu en dinamik çevreci baskı grubunun kendi arşivlerinden yararlanılarak hazırlanmış bu kitap, faaliyetlerinin bir dökümünü sunma amacını taşıyor. Örgütün nükleer denemelerin sınırlandırılması, yabanıl yaşamın korunması ve gezegenimizin dokusuna verilen zararın engellenmesi yönündeki "doğrudan eylemleri"ni anlatıyor. | İÇİNDEKİLER |
Dalga Çıkartmayın Tanıklık Etmek Atom Adasına Yolculuk Moruroa'ya Dönüş Balinayı Kurtarmak Buzda Kan Lekeleri Warrior Yelken Açıyor Sorunlar Denizi Yeni Ufuklar Karşı Güçler Gökkuşağının Sonu mu? Kürenin Her Yanında | OKUMA PARÇASI |
Giriş, s. 7-12 Bu kitap, bir avuç insanın kararlılığıyla başlayıp 3 milyondan fazla üyesiyle uluslararası bir kuruluşa dönüşen, ilgiye değer bir örgütün, en kapsamlı öyküsüdür. Greenpeace (Yeşil Barış), ilk eylemi için harap bir tekne kiralamıştı; oysa şimdi, okyanus aşan gemilerden nehir teknelerine kadar, gelişmiş bir filoya sahip. Bir nükleer denemeye karşı çıkarak başladı faaliyete, sonra kampanyalarının kapsamını giderek genişletti, birçok soruna el attı: toksik atıklar, asit yağmuru, kanguru kıyımı, denizlerde nükleer silahlar, balina avcılığı, okyanuslarda kirlenme ve doğal çevreye yönelik tehditlerin çoğalmasıyla birlikte çeşitlenen daha niceleri... Batı dünyasında artık sağlam bir yer edinmiş olan Greenpeace, şimdi Güney Amerika'da üsler oluşturmakla meşgul, bir yandan da Sovyet Bloku'na yöneliyor. Hatta Antartika'da da küçük bir araştırma istasyonu var. Son on beş yıl içinde sadece Greenpeace değil, onun faaliyet alanı olan dünyanın kendisi de değişti.... Devamını görmek için bkz. | |
Greenpeace'in Doğuşu: "Dalga Çıkartmayın", s. 13-18 Amçitka yeryüzünün depreme en yatkın bölgelerinden birinde yer alır. 1964'te, Richter ölçeğiyle şiddeti 8,3 ila 8,6 arasında kaydedilen korkunç bir deprem, Alaska kıyılarında 800 kilometrelik bir şeridi harap etmiş, 115 kişi ölmüş, binlercesi evsiz kalmış, eyaletteki ticaret ve sanayinin yüzde 75'i yıkıma uğramıştı. Tsunami denilen sismik deniz dalgaları Oregon, California, Hawaii ve Japonya kıyılarını dövüp durdu. İzleyen 18 ay boyunca sürüp giden daha küçük sarsıntıların sayısı da 10 000'e ulaşıyordu. İşte ABD, nükleer silahlarını denemek için tutup bu bölgeyi seçmişti! 2 Ekim 1969'da 1 megatonluk nükleer bir bombanın yüzeyin 1 200 metre altında patlatılmasıyla, Amçitka bir kez daha sallandı. Kod adı Milrow olan bu patlama, pek çok tartışmayı da beraberinde getirmişti; çünkü, her şey bir yana, yeni bir deprem felaketine yol açmasından endişe ediliyordu. Denemenin yapılacağı gün 10 000 kadar protestocu, ABD i... Devamını görmek için bkz. | |
|