| ISBN13 978-975-342-113-3 | 13x19,5 cm, 312 s. |
Liste fiyatı: 250.00 TL İndirimli fiyatı: 200.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":250.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"28","item_name":"Hayali Doğu","discount":50.00,"price":250.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Hayali Doğu Batı'nın Akdenizli Doğu'ya Politik Bakışı Özgün adı: L'Orient Imaginaire Çeviri: Aysel Bora Yayıma Hazırlayan: Sosi Dolanoğlu Kapak Resmi: Eugène Delacroix Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Mayıs 1996 | 4. Basım: Ocak 2022 |
Günümüzde hem gündelik dilde hem de sosyal bilimlerde sıklıkla Doğu ile Batı'dan söz etmekteyiz. Dünyayı anlama çabalarının hemen hepsi, tek bir dünyadan konuşmak yerine, çözümlemelerine her zaman Doğu ve Batı şeklinde bölünmüş bir kutupluluk ile başlamaktadırlar. Bu ikilik toplumsal düşünceyi olduğu kadar politik düşünceyi de şekillendirmiştir. İşte Hentsch'in Hayali Doğu'su bu akıl yürütme tarzı için hayli sarsıcı, sorgulayıcı düşünceler içeriyor. Doğu ile Batı gerçekten birbirinden çok farklı, birbirine karşıt dünyalar mı? Bugün zihnimize tümüyle hâkim olan ve birçok sorunu tartışırken başvurduğumuz bu bölünme, bu ayrım nasıl ve niçin ortaya çıktı? Kitabın temel vurgusu, Doğu kavramının Batı tarafından tahayyül edilmiş, kurgulanmış bir kavram olduğu. Yazar, kavram çiftine ve bugünün insanına çağrıştırdığı zıtlığa tarihselliğini kazandırarak, Doğu-Batı şeklindeki klişenin düşüncemize vurduğu boyunduruğu kırmayı amaçlıyor. Thierry Hentsch bir Batılı ve kitabını aslında Batılı bir toplum için bir Batı eleştirisi olarak yazmış. Ancak Hayali Doğu, Batıcılık için olduğu kadar, Batı-karşıtlığı için de hayli şaşırtıcı önermeler içeriyor. Çünkü Hentsch tarihsel olarak Batı-karşıtlığının da kendini Batı'nın bakışıyla, Batı'nın kavramlarıyla kurduğunu, Batı'nın "Doğu" imgesini kabullendiğini düşünüyor. Hayali Doğu, iki açıdan çok önemli: Batı'nın Doğu imgesini oluştururken baktığı yer, Akdenizli Doğu, incelenen dönemde Osmanlı topraklarıydı. Dolayısıyla incelenen tarihsel ilişkinin doğrudan taraflarından birini oluşturuyordu. Daha önemlisi ise bu ilişkinin bugünün Türkiye'sindeki muhtemel izleri... Türkiye, Doğu-Batı şeklinde dünya ölçeğindeki bu bölünmeyi, kendi ulusal sınırları içinde, kendi toplumu içinde en ağır biçimde yaşayan ülkelerin başında geliyor: hem nesnel bir süreç olarak, hem bir türlü kurtulamadığı, aşamadığı bir zihin durumu olarak. | İÇİNDEKİLER |
Önsöz I Efsanevi Sınır II Ortak Yaşam ve Çatışmalar III Çatlağın Oluşumu 1 Akdeniz'de Denge mi Yoksa Kopuş mu? 2 Kendi Kendinin Bilincinde Olma ve Öteki İmgesi IV Doğu'nun Uzaklığı 1 Klasisizm'in Doğuşu 2 Aydınlanma Çağının Doğu'su V Modernliğin Doğu'su 1 Sorgulanan Doğu 2 Sıradan SömürgeciliğinDoğu'su 3 Bütünleştirilen Doğu 4 Sardanapal'in Ölümü VI Tedirginliğin Doğu'su 1 Batı'nın Çöküşü 2 Kardeş Ruh 3 Kimlik Diyalektiği VII Ölümcül Sınır | OKUMA PARÇASI |
Önsöz, s. 7-16 Bu kitap Doğu'dan söz etmiyor. Bizden söz ediyor. Doğu kavranamaz. O her yerde ve hiçbir yerde. Kitaplarda, tuvaller üzerinde, ekranlarda, sokakta, çok yakın ve hiç kuşkusuz çok uzak, başka yerlerde. Bütün donmuş kalıpların buluşma noktası, bütün egzotizmlerin eşanlamlısı, bütün çelişkilerin ve bütün aşırılıkların kışkırtıcısı. Daha bilge ve daha çılgın, daha çileci ve daha şehvetli. Daha zalim ve daha incelikli… Çok eski, tarihin ilk şafağı ve karanlığı… Uçsuz bucaksız. Hayal gücümüzün uçsuz bucaksız kırk ambarı. Doğu bizim kafamızda. Bizim Batılı kafalarımızın dışında Doğu yok. Hatta Batı'nın kendisi de yok. Batı, karşıt terimiyle aynı nedenlerle içimizde var olan bir düşünce. Ama biz onu tanımlamaya hiç gerek duymayız: O bizim kendimizdir. Biz kimiz? Doğu'nun ön yüzü mü? Ötekinin ötekisi mi? Pozitif kutup mu, doğrulanmışlık mı? Ama kimi zaman da madalyonun öteki yüzü: pozitifin negatifi. Böylece eski simgeler su yüzüne çıkıyor: bir ... Devamını görmek için bkz. | |
|