| ISBN13 978-605-316-399-2 | 13x19,5 cm, 208 s. |
Liste fiyatı: 200.00 TL İndirimli fiyatı: 160.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":200.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"11614","item_name":"Yeni Despotizm","discount":40.00,"price":200.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Yeni Despotizm Eski Bir Canavarın Yeniden Canlandırılması Özgün adı: The New Despotism The Revival of an Old Monster Çeviri: Ayşecan Ay Yayıma Hazırlayan: Semih Sökmen Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Aralık 2024 |
Siyasal düşüncedeki merkezi önemine karşın günümüzde “despotizm” kavramı eskide kalmış istisnai bir yönetim biçimine işaret ediyor gibi. Oysa paradoksal bir şekilde günümüzde gitgide ekonomiye ve güvenliğe indirgenen bir dünyada, sıklıkla yasa ile yasasızlık arasındaki ayrımı aşan ve böylelikle bulanıklaştıran despotik emirler verildiğine tanık oluyoruz. Kitleler de bu sırada piyasanın dayatmalarına ve resmi makamlara itiyadi bir itaatkârlığı benimsemiş görünüyor. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, kimi ülkeyi şirket gibi, kimi ömür boyu diktatörlükle yönetmeye hevesli, kimi de bu iki yolu birden kullanmak isteyen birtakım “güçlü” liderlere tahammül ediliyor, bununla da kalmayıp onlara açıkça davetiye çıkarılıyor. Görünürdeki farklılıklarına rağmen bu otoriter liderlerin hepsi demokrasiye karşı tutkulu bir düşmanlık besliyorlar ve insanları demokrasinin her türlü tezahürü aleyhinde kışkırtmakta çok azimliler. Çoğunlukların onların peşinden gönüllü olarak gittiği, demokrasinin hemen her yerde askıya alındığı, küresel çapta bir istisna siyasetinin koyu gölgesi altında yaşıyoruz. Despotların yönettiği bu dünyada despotizm sadece bir siyaset “sanatı” olarak meşrulaştırılıp benimsenmekle kalmıyor, bir kült(ür) olarak da normalleştiriliyor. Despotizm bugün yeniden canlandırılırken, kendisini inkâr eden, antidespotik, hatta demokratik olarak gören ve gösteren bir yapı sergiliyor. Ama unutmamalı: Baudelaire’in vaktiyle yazdığı gibi, “şeytanın en büyük kurnazlığı, insanları şeytanın var olmadığına inandırmasıdır.” Eğer kandırma despotizmin tanımlayıcı özelliğiyse, despotik yönetimlerin en büyük kandırmacası insanları despotik olmadıklarına ikna etmeleridir. — Bülent Diken | İÇİNDEKİLER |
Teşekkür
Sunuş: Yılanı Yakalamak
Birinci Bölüm Antikçağ: Oikos’un Despotizmi
Birinci Arasöz Anabasis: Çekirge Sürüsü Olmanın En İyi Yolu
İkinci Bölüm Erken Modern: Polis’in Despotizmi
Üçüncü Bölüm Zamansız: Ortak Kullanımın Despotizm Karşıtlığı
İkinci Arasöz Don Quijote: Aylak Okurlar İçin Faydasız Bir Kitap
Dördüncü Bölüm Geç Modern: İstisnanın Yeni Despotizmi
Üçüncü Arasöz Çember: Despotizm Karşıtlığı Olarak Despotizm
Sonsöz: Yeni Despotizm, Kullanım ve Muhalefet
Kaynakça Dizin
| OKUMA PARÇASI |
Sunuş, "Yılanı Yakalamak", s.13-15 Ne diye korkuyorsun bilinmesinden? Kimin haddine bizden hesap sormak? – Shakespeare, Macbeth Buyurabilen, doğası gereği “efendi” olan, edimlerinde ve tavırlarında zorbalık sergileyen kişi – ne işi var böyle birinin sözleşmelerle! – Nietzsche, Ahlakın Soykütüğü Siyasal düşüncedeki merkezi önemine karşın günümüzde “despotizm” kavramı eskide kalmış istisnai bir yönetim biçimine işaret ediyor gibi. Oysa paradoksal bir şekilde günümüzde gitgide ekonomiye ve güvenliğe indirgenen bir dünyada, sıklıkla yasa ile yasasızlık arasındaki ayrımı aşan ve böylelikle bulanıklaştıran despotik emirler verildiğine tanık oluyoruz. Kitleler de bu sırada piyasanın dayatmalarına ve resmi makamlara itiyadi bir itaatkârlığı benimsemiş görünüyor. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, kimi ülkeyi şirket gibi, kimi ömür boyu diktatörlükle yönetmeye hevesli, kimi de bu iki yolu birden kullanmak isteyen birtakım “güç... Devamını görmek için bkz. | |
|